Markanıza sahip çıkın vasiyeti
ANTALYA'DAN / Seda TUZLU
Şehrin kirecinden marka yaratarak, Antalya'da markalaşma bilinci uyandıran Güngör ağabeyimizi sonsuzluğa uğurladık…
Antalya'ya geldiğimde ziyaretine ilk gittiğim isim olmuştu Güngör Pekşen. Kendisinden Porçöz'ün markalaşma serüvenini dinlemekle kalmadık yaşadık… O yıllarda ürünün tanıtımı için attığı adımları gülümseyen edasıyla anlatırken tekrar yaşıyor, bize de yaşatıyordu. İzmir Fuarı'nda Alanya'nın süslü kabaklarıyla aynı standta satmaya, daha doğrusu tanıtmaya çalıştığı Porçöz'ün geldiği noktaya bakarken gözlerinin içi gülüyordu.
Görüşmeden çıktıktan sonra kanserle mücadele ettiğini öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Ne o hastalığı, ne hastalığın verdiği yorgunluğu ve umutsuzluğu andıracak bir ifadesine denk gelmedim çünkü. İşine olan bağlılığı, yaptıkları ve yapacaklarıyla 'bunu da atlatır' dedim.
Daha 3 ay önce Üreten Kentler platformunda, Antalya'nın markalaşma süreci üzerine konuştuğumuz toplantıda da, Antalya'nın en eski markası olarak yerini almıştı masada. Yoğun ve ağır bir tedavi sürecinde olmasına rağmen 'söz konusu Antalya markaları ise gelirim' demişti ve toplantıya en erken gelen isimdi.
Vefatının ardından 11 sene birlikte çalıştıkları kimya mühendisi mesai arkadaşından dinledim Güngör Pekşen'i… "Tüm beyaz önlüklüleri etrafına toplar, kendisi de önlüğünü giyer, koca kazanların başına geçerdi… İyi bir lider, iyi bir yönetici, iyi bir patrondu" diyor ve ekliyor: "Poçöz'ü çocuklarından ayrı tutamazdı, ona bir şey olacak diye her şeyden sakınırdı o ismi… Üzerine titrerdi, nitekim krizden çıkarken de yıllarca emek verip büyüttüğü o marka elinden tutmuştu Güngör ağabeyinin.. Bankaların ve alacaklıların sert tavrına inat birbirlerine tutunup ayakta kalmayı başardılar."
Kireçten marka yaratmış dedik ya, anlayana çok bile…
Antalya'ya Tanrı fazlasıyla cömert davranmış…
Marka çıkaracak o kadar çok değere sahip ki…
Doğa zenginliği bir yana, binlerce çeşit bitkisi, otu, çiçeği, su kaynakları…. Deyim yerindeyse derya deniz Antalya…
Şifalı bitkilerin fazlasıyla gündem yarattığı şu dönemde henüz adı bile bilinmeyen dağ bitkileri keşfedilmeyi bekliyor…
Şehrin kıyısındaki kilometrelerce sahil şeridi farklı bir yaklaşımla turizme kazandırılmayı bekliyor…
Yaylaların temiz havası sağlık turizminde hatta rehabilitasyon alanında kullanılmaya müsait ama bunun için bir girişimci bekliyor…
Seralarda yetişen tonlarca sebze inovatif sanayi yatırımlarıyla yeniden hayat bulmayı bekliyor…
Markalaşma yolculuğuna çıkan her girişimcinin arkasında hissedeceği bir güç, örnek alabileceği bir lider Güngör Pekşen... En son 3 ay evvelki toplantıda bir araya geldiğimizde markalaşma üzerine çok şey söylemişti. O toplantıdaki son sözleri Antalya'ya vasiyet olacak kadar önemliydi… "Markanız yoksa siz de yoksunuz zaten. İşe marka yaratmakla başlayın ve yarattığınız markanın savunucusu olun. Markanıza sahip çıkın."