Medvedev: Takas anlaşmasından memnunuz
Medvedev, üçlü belgenin, "uluslararası kaygıların tümünü gidermede yetersiz kalabileceğini" söyledi.
KİEV - Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, "uranyum takas anlaşmasını memnuniyetle karşıladıklarını" söyledi.
Kiev'e resmi ziyaretine başlayan Medvedev, burada yaptığı açıklamada, üçlü belgenin, "uluslararası kaygıların tümünü gidermede yetersiz kalabileceğini" belirtmekle birlikte, sağlanan bu mutabakatın memnuniyet verici olduğunu belirtti.
Medvedev, devam edebilecek uluslararası kaygıların kaynağı konusunda ise, "İran'ın uranyum zenginleştirmeyi sürdürmesini" gösterdi. Medvedev, "İran'ın, uranyum zenginleştirmeye devam etme planları, uluslararası kaygıların nedeni olmayı sürdürecek" diye konuştu.
Rusya Devlet Başkanı Medvedev, İran'ın, kendi uranyum zenginleştirme teknolojisine sahip olmayı sürdürme düşüncesinde olduğunun görüldüğünü ifade etti.
Uluslararası toplumun tutumunu izlemek gerek
Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev, Türkiye, Brezilya ve İran'ın imzaladıkları uranyum takas belgesi konusunda uluslararası toplumun tutumunun nasıl olacağını izleyerek görmek gerekeceğini söyledi.
Medvedev, Kiev'deki açıklamasında, şöyle konuştu:
"Birinci sorun şu; İran uranyum zenginleştirmeyi sürdürecek mi? Bu ülkenin yetkililerinin açıklamalarından anladığım kadarıyla bu tür bir çalışmaya devam edecekler. Bu durumda, elbette, uluslararası toplumun daha önce sahip olduğu kaygılar sürebilecek.
Bir sorun ortaya çıkıyor; Takas operasyonunun seviyesi yeterli olacak mı? Uluslararası toplumun tüm üyeleri tatmin olacak mı? Bunu bilemiyorum. Bu deklarasyon sonrası (uluslararası toplumun tutumunun) ne olacağını izlememiz gerekecek."
Uluslararası toplumun İran ile danışmalarını sürdürmesi gerektiğini belirten Medvedev, "Ondan sonra, ne yapılacağına karar verilir. Bu öneriler yeterli mi, yoksa başka şeyler daha gerekli olacak mı? Bu sorunda küçük bir ara verilmesinin bir zararı olmaz" diye konuştu.
Medvedev, sağlanan üçlü anlaşmanın, İran nükleer sorununun çözümü çabaları çerçevesindeki diplomatik çabaların bir parçası olarak, memnuniyetle karşılanması gerektiğini kaydetti.