Memur maaşları bütçe dengesini nasıl etkiliyor?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ahmet ARSLAN / SMMM

Son günlerde ekonomi yönetimi tarafından, kamu görevlilerine ilişkin giderlerin bütçe içinde büyük bir paya sahip olduğu ve kamu görevlilerine verilecek birkaç puanlık maaş artışının bütçe üzerinde önemli dengesizliklere neden olacağı dile getirilmektedir.
Ekonomi yönetimi söz konusu argümanlarında 2002-2012 yılları arasındaki bazı istatistiklere vurgu yapmaktadır. Bununla birlikte söz konusu istatistiklerin elde edildiği veri deposundaki rakamlar bu istatistiklerin pek anlamlı olmadığına işaret etmektedir.
Bu belirleme, yıllar itibariyle kamu personel giderlerinin bütçe içerisindeki payındaki değişme, personel giderlerindeki artış oranı, kamu personelinin milli gelirden aldığı paydaki değişim ve kamu personel sayısındaki değişim itibariyle yapılabilecektir.

1) Kamu personel giderlerinin bütçe içerisindeki payı
Tablo 1: 2001-2012 Dönemi seçilmiş bütçe rakamları
(Milyon TL) 2001 2002 2003 2005 2007 2009 2011 2012 bütçe
Merkezi yönetim bütçe giderleri 86.972 119.604 141.248 159.687 204.068 268.219 313.302 350.948
Faiz dışı bütçe giderleri 45.934 67.876 82.721 114.007 155.315 215.018 271.090 300.698
Personel giderleri 14.535 21.950 28.833 37.389 49.373 63.155 85.751 95.971
Personel giderleri/Faiz dışı bütçe giderleri 32% 32% 35% 33% 32% 29% 32% 32%
Kaynak: Maliye Bakanlığı (www.bumko.gov.tr)

Ekonomi yönetiminin kamu personel giderlerinin bütçe giderleri içindeki oranını hesaplarken payda olarak kullandığı rakamın toplam merkezi yönetim giderleri olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, 2000'li yılların başında faiz giderlerinin toplam bütçe içindeki yeri %47 iken dünyadaki likidite bolluğunun ve siyasi iktidarın zaten prim elde ettiği ekonomik istikrarın etkisiyle söz konusu oran 2011 yılı sonunda %13'e düşmüştür. Söz konusu iki oran arasındaki fark faiz getirisi elde eden kesimin dışındaki kesimlere gitmiştir. Dolayısıyla faiz dışı gelir kesimi içinde yer alan kamu personelinin söz konusu farktan ne kadar pay aldığını tespit edebilmek için kamu personel giderlerinin toplam bütçe giderleri içindeki payına değil, faiz dışı toplam bütçe giderleri içindeki payına bakmak gerekmektedir. Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere, 2001 yılında personel giderlerinin faiz dışı toplam bütçe giderleri içindeki payı %32 iken 2011 yılı sonunda da söz konusu oran tıpatıp aynı (%32) kalmıştır. Kaldı ki aşağıda da açıklanacağı üzere söz konusu iki dönem arasında kamu personel sayısı önemli ölçüde artmıştır.
Dolayısıyla kamu personelinin toplam bütçeden aldığı payın artığı yönündeki ekonomi yönetiminin savının doğru olmadığı anlaşılmaktadır.

2) Kamu personel giderlerinde yıllar itibariyle artış oranı
Yukarıda tablodan hesaplanabileceği üzere, 2001-2011 döneminde kamu personel giderlerindeki artış oranı faiz dışı toplam bütçe giderlerindeki artışla birebir paralel (%490) olmasına karşın, aynı dönemde tarımsal destekleme ödemeleri (%574), sermaye transferleri (%272347), sermaye giderleri (%561) gibi bütçe içerisinde personel giderlerinden çok daha fazla artan kalem bulunmaktadır.
Dolayısıyla ekonomi yönetiminin personel giderlerinde değil personel giderlerinden daha hızlı oranda artan söz konusu giderleri kontrol altına alınması konusunda endişeli olması gerektiği düşünülmektedir.
3) Personel giderlerinin milli gelir içindeki payı
2001 yılında kamu personel giderlerinin milli gelir (GSMH) içindeki payı %6.1 iken 2011 yılında neredeyse değişmeyerek (%6.6) aynı kalmıştır. Bu durum kamu personelinin artan milli gelirden olumlu anlamda herhangi bir şekilde etkilenmediğini diğer bir deyişle artan refahtan kamu personelinin pay alamadığını göstermektedir.
4) Kamu personel sayısındaki artış
Tablo 2: Yıllar itibariyle kamu personel sayısındaki değişme
Yıllar Memur Sözleşmeli personel Sürekli işçi
2001    1.641.925        199.060        275.932 
2011    1.824.628        291.155        156.451 
Değişim oranı (%) 11.1 46.3 -43.3
         Kaynak: Devlet Personel Başkanlığı (www.dpb.gov.tr)

Tablo 2'de görüldüğü üzere toplu görüşmelerin yapılmakta olan kamu personelinden memurların sayısında 2001 yılından 2011 yılına kadar yaklaşık %11 oranında artış gerçekleşmiştir. 2001-2011 döneminde kamu personeli giderlerinin toplam bütçe içindeki payı değişmediğine göre aynı dönemde memur sayısındaki artış ortalama olarak bir memurun bütçeden aldığı payın arttığına değil azaldığına işaret etmektedir.
5) Kamu Personeli Giderlerindeki Artışın Bütçe Dengesi Üzerindeki Etkisi
2011 yılı sonu itibariyle toplam kamu personeli giderleri yaklaşık 86 Milyar TL olup söz konusu tutarın bütçe içindeki oranı yaklaşık %27'dir. Aynı dönemde karşılıksız olarak birey ve kurumlara yapılan parasal aktarmaların ifade eden cari transferlerin bütçe içindeki oranı yaklaşık %35'dir. Dolayısıyla bütçe dengesi açısından kritik rol oynayan kalem personel giderleri değil cari transferler olmaktadır.
Memur maaşlarına yapılacak ilave 1 puanlık artışın maliyeti 860 milyon TL (86 milyar x %1) olup söz konusu bunun bütçe üzerinde çok olumsuz bir etkisi olmadığı ve bu artışın etkisinin diğer kalemlerde ayarlama ve disiplin getirilmek suretiyle dengelenebileceği düşünülmektedir. 2012 yılında 21 milyar TL civarında açık hedefi öngörülmüş olmasına karşın 1 puanlık artışın getirdiği 860 milyon TL'nin bütçe dengesini bozacağından söz etmek gerçekçi görünmemektedir.
Kaldı ki sürekli olarak bütçenin çok sağlıklı olduğu, bütçede cumhuriyet tarihinde ilklerin yaşandığına ifade edilmesine karşın memur maaşlarına yapılacak 1-2 puanlık artıştan ısrarla kaçınılması aslında bütçenin göründüğü kadar sağlıklı olmadığına işaret etmektedir.
Ekonomi yönetiminin bütçe disiplini endişesi altında yatan temel nedenin çok büyük bir kısmı dolaylı vergilerden oluşan bütçe gelirlerinin cari açığın ve ekonomik büyümenin yavaşlamasının etkisiyle yeterince artmaması olduğu düşünülmektedir.
Bununla birlikte, etkin çalışan bir vergi idaresinin 10 milyarlarca TL kayıp-kaçak gelir ve servet vergilerini toplayabilmesi mümkün görünmektedir.
Sonuç
İncelediğimiz istatistiki rakamlar, 2001-2011 döneminde kamu personeli giderlerinin bütçe içindeki payının değişmediğini, memurların milli gelir artışından olumlu anlamda etkilenmediğini, memurların sayısındaki artış dikkate alındığında ortalama olarak bir memurun bütçeden aldığı payın azaldığını, 1-2 puanlık artışın bütçe üzerinde önemli bir etkisinin olmaması gerektiğini göstermektedir.
Diğer taraftan, ekonomi yönetiminin maaş artışlarının vergilerde artışa neden olabileceği şeklindeki endişesinin bütçe içinde yaklaşık %65 oranında payı bulunan KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerde ekonomik yavaşlamanın etkisiyle istenen hasılatın sağlanamamasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu durumun kolaycı fakat vergi adaletsizliğine yol açan dolaylı vergilere son yıllarda sıklıkla başvurulmuş olmasına bağlı olduğu aşikardır.