Merkez bankaları politikalarında ayrışma sürüyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yeşim Sarışen / Yapı Kredi Yatırım 

Geçtiğimiz hafta, hayal kırıklığı yaratan Avrupa Merkez Bankası (ECB) kararları ve Cuma günü açıklanan ABD tarım dışı istihdam verisi ön plandaydı.

Aralık ayı faiz artırımı beklentilerini teyit eden tarım dışı istihdam verisi ile birlikte ABD hisse senetlerinde sert yükselişler gördük. Cuma günü yüzde 2 yükselen S&P 500 Endeksi haftayı 200 günlük ortalamasının üzerinde kapattı. Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB)  piyasa beklentilerini kısmen karşılayan kararlarının ardından eurodaki sert yükselişler öncülüğünde kar satışlarının etkili olduğu dolar endeksi ise istihdam verisi sonrası yüzde 0,8 yükselişle toparladı. Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişlemede (QE) miktar artışına gitmemesi ve süre uzatımında 2017 yılı ortalarından ziyade Mart 2017 kararının hayal kırıklığı yarattığı söylenebilir. Petrol fiyatları da üretimde kesintiye gitmeyen OPEC kararlarının ardından satış baskısı altındaydı. Brent petrol fiyatları yüzde 1,9 geriledi.

Rusya kaynaklı haber akışı ile birlikte negatif ayrışan TL varlıklarda ise zayıf görüntü devam ediyor. TL değer kaybederken faizler yükseldi.  BIST-100 Endeksi’nin Gelişmekte Olan Ülke Endeksi’ne (MSCI) göre ileriye dönük F/K iskontosu genişledi. Makro tarafta yukarı yönlü baskının etkili olduğu enflasyon rakamlarının bu görünüme destek olduğu söylenebilir.

Önümüzdeki döneme baktığımızda, global merkez bankaları para politikaları arasındaki ayrışma ve Çin’deki yavaşlamanın derecesi piyasaları şekillendiren ana makro risk olayları olmaya devam edecek. Hatırlanacağı üzere Çin’deki yavaşlama ve sürpriz devalüasyon öncülüğünde gelişmekte olan ülke piyasalarına yönelik kırılganlıklar ön plana geçmiş ve Ağustos 2015’te yaşanan riskten kaçış eğilimi hisse senetleri, döviz ve emtialarda sert düzeltmelere neden olmuştu. Özellikle emtia ihracatçısı ve dış finansman ihtiyacı olan kırılgan gelişmekte olan ülkelerde, CDS, bono spreadleri ve döviz volatilitelerinde dikkate değer yükselişler yaşanmıştı.

Riskli varlıklarda, güvercin Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Çin faiz indirimi ile genişlemeci politikaların devamı beklentisiyle dördüncü çeyreğin başlarından itibaren yaşanan toparlanma sonrasında, şahinleşen FED ile birlikte uzun vadede güçlenme eğiliminde olan ABD doları gelişmekte olan ülke varlıkları için önemini koruyor. Doların güçlenme eğiliminde olduğu bir süreçte, global emtia fiyatları üzerinden ters korelasyona sahip gelişmekte olan ülke varlıklarının kısa vadede global risk iştahındaki bir artışa ne derece uyum sağlayabileceği sorusu önümüzdeki süreçte önem taşıyabilir.