Merrill Lynch Türkiye için yüzde 4.5 büyüme öngörüyor

EEMEA Ekonomisti Hamzaoğlu, Türkiye'nin IMF ile bir stand by anlaşması yapmaya ihtiyacı kalmadığı görüşünde olduklarını bildirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Merrill Lynch Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EEMEA) Ekonomisti Türker Hamzaoğlu, EEMEA bölgesi için önümüzdeki sene dış finansman ihtiyacının sorun olmaktan çıkmasını beklediklerini belirterek, bu nedenle artık Türkiye'nin IMF ile bir stand by anlaşması yapmaya ihtiyacı kalmadığı görüşünde olduklarını bildirdi.

Türkiye'nin önümüzdeki 5 sene içinde yüzde 4-5 reel faizle devam etmesi durumunda ciddi büyüme potansiyeli yarattığına işaret eden Hamzaoğlu, 2010 yılında Türkiye için yüzde 4,5'luk bir büyüme öngördüklerini belirtti.

Merrill Lynch'in 2010 yılı yatırım stratejilerine genel bakış raporuna ilişkin olarak düzenlenen basın toplantısında konuşan Hamzaoğlu, 2010 yılında toparlanmanın gücü açısından olumlu beklenti içinde olduklarını belirterek, toparlanma sürecinin zayıf ve yavaş olacağını, ancak ikinci bir dip beklemediklerini kaydetti.

"Bölgede enflasyon düşük kalacak"

Bölgede enflasyonun düşük kalacağını ve gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının bu süreçte daha proaktif olacağını tahmin ettiklerini söyleyen Hamzaoğlu, "Bölgede büyümenin genel olarak kredisiz olmasını bekliyoruz. Bunun dışında kalan tek ülke Türkiye. Türkiye'de kredi büyümesinin kuvvetli olacağını öngörüyoruz" dedi.

Krizin Türkiye'ye getirdiği daha düşük cari açık, düşük reel faiz ve düşük enflasyon ortamının Türkiye için bir yeniden değerlendirme fırsatı yaratabileceğine işaret eden Hamzaoğlu, "Bu durumu 2001 sonrası Brezilya'ya benzetiyoruz. Türkiye yeni bir Brezilya olabilir. Fitch'in not artırımı da bizi bu konuda umutlandırdı" diye konuştu.

"Diğer reyting kuruluşlarından da not artışı bekliyoruz"

Hamzaoğlu, diğer reyting kuruluşlarından da önümüzdeki bir sene içinde not artışları beklediklerini ifade etti.

Türkiye'nin önümüzdeki 5 sene içinde yüzde 4-5 reel faizle devam etmesi durumunda ciddi büyüme potansiyeli yarattığına işaret eden Hamzaoğlu, bunların yapılabilmesi için Türkiye'ye olan güvenin tesis edilebilmesinin önem taşıdığını vurguladı.

2010 yılında EEMEA bölgesinde bir "büyüme sürprizi" beklediklerini ve büyüme tahminlerinin, genel beklentilerin ortalama bir puan üzerinde olduğunu ifade eden Hamzaoğlu, Türkiye için de yüzde 4,5'luk bir büyüme öngördüklerini belirtti.

"Türkiye büyüme sürprizi yapmaya açık"

Bu büyüme beklentisinin kaynağına ilişkin olarak ise Hamzaoğlu, imalat sanayisine yönelik beklentilerin yukarıya döndüğünü ifade ederek, "Geçen sene küçülmenin yarısı stokların kullanılmasından kaynaklandı. 4. çeyrek itibariyle tersine dönecek diye bekliyoruz. Stokların en büyük zararı verdiği Türkiye, toparlanma sırasında da büyüme sürprizi yapmaya açık" diye konuştu.

Hamzaoğlu, tüketici tarafına ise biraz daha temkinli yaklaştıklarını dile getirerek, genel olarak dünyada işsizlik sorunun devam edeceğini, borçluluk oranlarının düşüklüğü ile Türkiye'nin diğer ülkelerden ayrıldığını kaydetti.

Merkez Bankasının faiz oranlarını artırmayacağına yönelik açıklamalarına karşın faiz artışı beklediklerini söyleyen Hamzaoğlu, bunun enflasyondan değil, ekonomik aktivitede yukarı yönlü bir sürpriz yaşanması durumunda bunun teyidi olarak gerçekleştirileceğini, sene sonunda faiz oranlarının yüzde 8 seviyelerine ulaşmasını beklediklerini dile getirdi.

IMF anlaşması

Bölge ülkeleri için önümüzdeki sene dış finansman ihtiyacının sorun olmaktan çıkacağı beklentilerini ifade eden Hamzaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye için de bu böyle olacak. Onun için biz artık Türkiye'nin IMF ile bir standby anlaşması yapmasına ihtiyaç kalmadığını düşünüyoruz. 2010 senesinde eğer gelişmekte olan ekonomiler toparlanıyorsa, biz bölgemizde yüzde 4,5-5'lik büyüme yaratıyorsak ve gelişmekte olan ekonomilere sermaye akımları geri dönmeye başlıyorsa bir IMF anlaşmasına ihtiyaç olmadığını düşünüyoruz. İşlerin kötüye gitmesi durumunda da IMF'nin zaten sunduğu esnek kredi imkanı var. Türkiye'nin bunu da sağlayabilecek seviyede olduğunu düşünüyoruz. Burada da mali kural çok önemli."

Hamzaoğlu, geçen senenin koşullarında bir IMF anlaşmasını savunduklarını kaydederek, "Önümüzdeki dönemde dış dünyada daha kuvvetli büyüme olacaktır. Türkiye de bundan yararlanacaktır. Ayrıca Türkiye'de hane halkının borçluluk seviyesi de yüksek değil ve bankacılık sektörü kuvvetli" diye konuştu.

Türkiye'nin tek zayıf noktasının cari açık olduğunu söyleyen Hamzaoğlu, düşük enflasyon ortamında Türkiye'nin doğrudan yabancı yatırım çekebileceğine inandıklarını ifade etti.

Öte yandan Merrill Lynch Varlık Yönetimi EMEA Portföy Stratejisti ve "2010 Yılı Yatırım Stratejilerine Genel Bakış" raporunun yazarı Bill O'Neill'e göre, 2009 yılındaki yaklaşık yüzde 1'lik ekonomik küçülmenin ardından küresel ekonominin, işsizlik tehlikesinin azalması ve hane halkı gelirinin canlanması ile birlikte 2010 yılında yüzde 4,3 büyüyeceği tahmin ediliyor.