MHP, Şincan'a TBMM heyeti gönderilmesini istiyor
Bahçeli, Şincan'daki olayların BM Güvenlik Konseyi gündemine ne zaman ve hangi kapsamda getirileceğinin açıklanmasını istedi
ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşanan olayların Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi gündemine ne zaman ve hangi kapsamda getirileceğinin açıklanmasını isteyerek, bütün partilerin yer alacağı bir TBMM heyetinin de bölgeye gönderilmesinin yararlı olacağını ifade etti.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşanan olaylarla ilgili yaptıkları açıklamalara karşı, Başbakan Erdoğan'ın verdiği cevabı eleştirdi. Erdoğan'ın "2002 yılında Uygur bölgesine MHP'nin yaptığı ziyareti kullanma gafletine düştüğü" görüşünü savunan Bahçeli, "gerçeklerin saptırıldığını" iddia etti.
Bahçeli, 26 Mayıs–2 Haziran 2002'de Çin'e yaptıkları resmi ziyarette, Uygur Türklerinin sorunları ve bu konudaki hassasiyetlerinin yaptıkları bütün görüşmelerde açıklıkla dile getirildiğini kaydetti. Ziyarette genel müdür düzeyinde bir dışişleri görevlisinin de hazır bulunduğunu belirten Bahçeli, Çin'deki görüşmelerde Dışişleri Bakanlığının hazırladığı bilgi ve konuşma notlarının kullanıldığını anlattı.
Devlet Bahçeli, Uygur dilinin Sincan Üniversitesi programından çıkarılması uygulamasının 1 Eylül 2002'de başladığını, bu tarihten 2 ay kadar sonra 3 Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti'nin iktidara geldiğini anımsattı. Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Bu gerçekler karşısında, şimdi, Başbakan Erdoğan kendisi ve partisinin 7 yıllık iktidar döneminde bu konuda ne yaptığını dürüstçe kamuoyuna açıklamak zorundadır. Bu konu ve Uygur Türklerinin sorunları hakkında 7 yıl içinde bir kere olsun Çin makamları nezdinde bir girişim yapılmış mıdır? Bunun yapıldığını iddia ediyorsa, Başbakanı bunu somut bilgi ve verilerle açıklamaya davet ediyorum. Susar ve meseleyi geçiştirmeye çalışırsa, Türk milleti kendisi hakkında gereken hükmü verecektir.
Uygurlu soydaşlarımıza saldırılar karşısında ilk başta sessiz ve tepkisiz kalan Başbakan, şimdi bu konuyu G-8 toplantısı vesilesiyle dünya liderleri ile görüştüğünü söylemektedir. Başbakan kısa süren uluslararası bir toplantıda bu konuyu ne zaman ve nasıl gündeme getirmiştir? Hassasiyet ve beklentilerini ayaküstü sohbetlerde mi dünya liderlerine aktarmıştır? Bu konuda ne söylemiş, kuş dili mi konuşmuştur? Başbakanın bu konudaki savunma telaşıyla dile getirdiği bütün bu hususlar açıklığa kavuşturulmaya muhtaçtır."