Modacılar organ bağışı için seferber oldu

Ülkemizde 22 binin üzerinde hasta organ nakli bekliyor. Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (TMHGF) ile Türkiye Organ Nakli Kuruluşları Koordinasyon Derneği (TONKKD) tarafından kurulan Candostu Platformu, önyargıları kırmayı, toplumu bilinçlendirmeyi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


Didem ERYAR ÜNLÜ

İSTANBUL - Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde 22 binin üzerinde hasta hayatlarını sürdürebilmek için organ nakli bekliyor. 2002’de diyalize giren hasta sayısı 26 bin iken, bugün 54 bine ulaşmış durumda. Sağlık Bakanlığı verilerine göre her yıl bu sayı yüzde 10 artarak yükseliyor. Böbrek bekleyenlerin yüzde 4,5’i, karaciğer ve kalp bekleyenlerin yüzde 12’si organ beklerken hayatını kaybediyor.

Sayıları giderek artan bu insanlarımızın yaşam kalitelerinin yükseltilerek sağlıklı birer birey olmalarını sağlayacak kadavradan organ nakli ise ülkemizde organ bağışının toplum tarafından kabul görmesi ile doğrudan ilgili. Organ bağışı yapanların oranı Batı’da milyonda 25 iken, Türkiye’de sadece milyonda 3 kişi düzeyinde.
75 milyona yakın bir nüfusa sahip Türkiye’de normalde yılda yaklaşık 2 bin kadavradan organ nakli olması gerekirken, halihazırda bu sayı yaklaşık 300 dolayında. Bu rakamın makul düzeylere çıkması için ise on kat artması gerekiyor.

Bu da ancak kamuoyunda organ bağışının gündeme gelmesi, doğru bilgilerin aktarılması, insanların kafasındaki soru işaretlerinin ve ön yargıların giderilmesi ile mümkün.
İşte bu önyargıyı ortadan kaldırmak; toplumda farkındalık yaratarak hayati önem taşıyan bu konunun önemine dikkat çekmek amacıyla, Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (TMHGF) ile Türkiye Organ Nakli Kuruluşları Koordinasyon Derneği (TONKKD) 19 Aralık 2012 tarihinde İstanbul’da bir protokol imzaladı ve “Candostu Platformu” kuruldu.
Bu işbirliği kapsamında, TONKKD’nin bilimsel katkısı, Sağlık Bakanlığı’nın da desteğiyle
TMHGF çatısı altında bulunan üye derneklere bağlı firmalar ve çevresel ilişkide bulunduğu kurum ve kişilere yönelik toplantı, konferans ve seminerler düzenlenerek bilgilendirme
çalışmaları yapılacak.

Tekstil, hazır giyim, moda, deri ve deri konfeksiyon gibi Türkiye’nin istihdam yoğun sektörlerini ve yan sanayilerine bağlı dernekleri çatısı altında bulunduran TMHGF, organ bağışını her yönüyle bu hedef kitleye anlatacak.

Ayrıca toplumda etkili kanaat önderlerinin katkı ve katılımıyla, radyo, televizyon, basın, internet ve sosyal medya gibi ileşitim araçları kullanılarak geniş kitlelere de ulaşılacak.
Candostu Platformu’nun hedefi, yapacağı bilgilendirme çalışmalarıyla kadavradan organ naklinin artırılması için organ bağışı konusunu en çarpıcı şekilde gündeme taşımak; konuyu toplumun en uç kılcal damarlarına kadar yaymak; evlerde, işyerlerinde ve okullarda konuşulmasını, gündeme gelmesini sağlamak.

‘Bu bir misyonerlik görevi’

[PAGE]

‘Bu bir misyonerlik görevi’

Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (TMHGF) Başkanı Hüseyin Öztürk Candostu Platformu’nun çalışmalarını ve hedeflerini DÜNYA’ya değerlendirdi: “Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (TMHGF) olarak 24 dernek ve 6 bin 500 üyemiz var. Farkındalık yaratan bir sosyal sorumluluk projesi olmasını istedik.
Tavanda projeler yapılıyordu ama tabanın bilgisi yoktu. Kadavradan organ nakli çok yetersiz. Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (TMHGF) ile Türkiye Organ Nakli
Kuruluşları Koordinasyon Derneği (TONKKD) 19 Aralık 2012 tarihinde İstanbul’da bir protokol imzaladı ve ‘Candostu Platformu’ kuruldu. Sağlık Bakanlığı da işin yasal zeminin
oluşturmayı üstlendi. Çığ gibi büyüyen organ ihtiyacını azaltmak; sonra da durdurmak. Türkiye’de genelinde 12 toplantı yaptık. Yıl sonu hedefimiz 50 toplantı. Bu toplantıları
sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve şirketlerle gerçekleştiriyoruz. İnsanları kadavradan organ naklinin önemi konusunda bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Yarın ING Bank’ta bir toplantı ile banka personelini bilgilendireceğiz. Bu arada ING Bank bütün hesap ekstrelerinin arka sayfasında Candostu’nu anlatacak.
Projemiz geçen gün Kent ve Yaşam Ödülü‘nü aldı. Bu ödül aslında insanın insanlığa verdiği bir ödül. İnsana değer vermedikten sonra, insana sunduğumuz hizmetin bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Bu bir misyonerlik görevi. Candostu Platformu, toplumun her kesimini yakınlaştıracak, içlerindeki duyguyu ve sevgiyi dışarı çıkaracak, bir insanın hayatla ilişkisi bittiğinde bile başka bir insana hayat verebileceğini anlatacak bir sosyal sorumluluk projesi. Ülkemizin ve insanlığın buna çok ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.
Bugün milyonda 3 olan organ bağışı oranını, üç yıl içinde Avrupa standartlarına çıkarmayı
amaçlıyoruz. Toplantılara girdiğimiz herkes farklı çıkıyor. Nasıl katkı sağlayabileceğini düşünmeye başlıyor. Biz insanlara kendilerini, yaşamın kısalığını fark ettirmeye çalışıyoruz. Biz aynı zamanda bu amaçla üniversite ve iş dünyasını da bir araya getirdik. Sosyal sorumluluk sahibi olmayan bir yapının, yaşayabileceğini düşünmüyoruz.”

‘Yetersiz organ nakli ekonomiye de zarar’

“Batılı ülkelerde organ naklinin yüzde 80’i kadavradan geliyor. Türkiye’de bu oran tam tersine dönmüş durumda” yorumunu yapan Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Sevgi Şahin, Türkiye’de organ nakli konusunda daha ciddi bir yapılanmaya ihtiyaç duyulduğunu kaydediyor. Doç. Dr. Şahin şu bilgileri veriyor: “Organ bekleyen insan sayısı çok fazla, ama organ bağışı olmadığı için insanlar akrabalarından organ nakli bekliyor; yani canlıdan bağış bekleniyor. Bu da insanın doğasına aykırı bir durum. Organ naklinin yetersiz olmasının en büyük nedeni aslında bilgizilik. Bu konuda çok fazla olumsuz bilgi, şehir efsanesi mevcut. İnsanları bilinçlendirecek kanaat liderleri yok. Türkiye bu konuda çözüm üretecek iyi bir politika üretemedi. Oysa, organ naklinin olmaması, ekonomik açından da yüksek bir maliyete neden oluyor. Bugün bir diyaliz hastasının ülkeye maliyeti yıllık 50 bin dolar. Bu miktar, sosyal güvenlik çerçevesinde ödeniyor. Ama kadavradan organ nakli sağlandığında, yıllık maliyet 15 bin dolara düşüyor. Türkiye’de 70 bin diyaliz hastası olduğunu düşünürsek, gerçek bir maliyetle karşılaşıyoruz. Türkiye’de kadavra bağışı ile ilgili ciddi yaptırımlar olabilmeli. Bugün hayatını kaybeden insanın organ kartı olsa bile, yine ailesinden onay almak zorundayız. Daha ciddi yapılanmalara ihtiyaç var. Başka bir insan için birşey
yapmanın önemini anlatmak gerekiyor. 2015 yılında organ bekleyen hasta sayısının 2015’te 100 bine ulaşacağı tahmin ediliyor. Her organ için ihtiyaç çok fazla. Hatta organ nakli yapıldığını bilmeyen insanlar, isimlerini bekleme listesine bile yazdırmıyorlar. Dolayısıyla bu proje çok önemli; ben bu projeye inanıyorum. Sağlık sektöründen farklı bir sektörün bu işe soyunmuş olması, işin samiyetinin bir göstergesi. Sadece kendi çalışan sayıları 700 bin gibi çok ciddi boyutlara ulaşıyor. Bu insanların ailelerini de dikkate alırsanız, toplumun çok büyük bir bölümüne ulaşmış olacağız.”