Mükemmel cinayet diye bir şey yoktur

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ELAZIĞ - Fırat Üniversitesi (FÜ) Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tokdemir, "Mükemmel cinayet diye bir şey yoktur. Her cinayet, intihar, kaza çözülebilir, yeter ki insanlar olay yerindeki delilleri bozmasın" dedi.

20130520.113623_elz-ozl-5_2145857.jpg

Tokdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, adli bir olayda maddi delillerin her şeyden önemli olduğunu ve modern hukukun tanıktan olaya değil delilden olaya gidilmesini ön gördüğünü belirtti.

[PAGE]

Maddi delillerin, "karakolda söyledikleriyle mahkemede ifadelerinin şaşmayacağını, etki altında kalmayacağını ve duygusal olmayacağını" aktaran Tokdemir, "Olay yerinde elde edilen bir delil 100 tanıktan daha önemlidir. Dolayısıyla vuku bulan bir cinayeti, intiharı ya da kazayı aydınlatmak istiyorsanız burada insanların bırakmış oldukları izleri bozmadan dikkatlice bulmanız yeterlidir" diye konuştu.

20130520.113611_elz-ozl-2_2145855.jpg

Prof. Dr. Tokdemir, şunları kaydetti:
"Kendilerini profesyonel olarak adlandıran suçlular hata yapmadığını zanneder fakat delil kalmayan olay yoktur. Örnek verecek olursak, kablo hırsızlığı yapılan bir yerde ay çekirdeği yenildiğini gördük. Topladığımız materyalleri incelediğimizde birden fazla kişinin DNA'sını, şüpheli eşleştirmesiyle olayı yapanları tespit ettik. Mesela kişi orada kimliğini düşürmüş olsaydı bunun kadar kesin delil olamazdı çünkü 'kimliğimi kaybettim' gibi çeşitli bahaneler üretebilir. Fakat çekirdek üzerindeki DNA'sını izah edemez. Tanığı olmayan başka bir olaydaysa, cinayete kurban giden bir kişinin tırnaklarının arasında katilin DNA'sı tespit edildi. Olay esnasında katiliyle boğuşma yaşayan kişinin tırnak arasında katilin deri parçası kalmış ve biz buradan çok rahat bir şekilde katile ulaştık."
Olayların çözülmesine sadece parmak izinin değil aynı zamanda kulak, diş, ayak ve retina izlerinden de yararlanıldığını, her temasın iz bırakacağını vurgulayan Tokdemir, şöyle konuştu:

[PAGE]

"Yeter ki siz olay sırasında ne tarz temaslar olabileceğini ve o izlerin nasıl alınıp, korunup, incelenebileceğini bilin. Mesela bir hırsızlık olayında kişi kulağını kapıya, duvara veya kasaya yaslamış olabilir ya da boğuşma esnasında karşısındaki kişiyi ısırmış olabilir. Bu iki olayda da diş ve kulak izi olay yeri bozulmadan alınabilir. Avrupa'da, diş grafikleri arşivleniyor ve DNA tespitinin zor olduğu olaylarda kişilerin tespiti için kullanılıyor."

20130520.113617_elz-ozl-4_2145856.jpg

Türkiye'de olay yeri çok bozuluyor
Prof. Dr. Mehmet Tokdemir, Türkiye'de adli bilimlerin aksayan yanları bulunmasına rağmen iyi durumda olduğunu belirterek, olay yerine gereken önemin verilmediğini ve delillerin bazen kısmi bazense tam olarak tahrip edildiğini savundu.

Olay yerlerinde delil toplama işini yapan kişi veya kurumların yeterli mesleki eğitime sahip olmadığı için buraların zarar görebildiğini dile getiren Tokdemir, bu kişilere eğitim verilmesi gerektiğini vurguladı. Tokdemir, olay yeri incelemeye yönelik düzenli eğitim veren okulların açılmasının, Türkiye'deki adli vakaların daha profesyonel olarak incelenmesine ve çözülmesine katkı sağlayacağını kaydetti.

Prof. Dr. Tokdemir, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
"Örneğin bir bomba patlamış, çöpçü gelmiş orayı süpürüyor. Buna benzer bir olayı Elazığ'da yaşadık. Olay yerinde bir kül tablası, içinde katilin ve öldürülen kadının içtiği sigaranın izmariti var. Yaptığımız incelemede aynı kül tablasının içinde olay yerine gelen kişilerin de içtiği sigaraların izmariti var. Maalesef Türkiye'de bu tarz trajik olayları da yaşıyoruz. Mükemmel cinayet diye bir şey yoktur. Her cinayet, intihar, kaza çözülebilir, yeter ki insanlar olay yerindeki delilleri bozmasın."