Ne kadar ihracat o kadar iç tüketim

İhracatın Yıldızları Ödül Töreni'nde konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bu yılki büyümenin daha yüksek olacağını belirterek, "Üreterek, yatırımla, ihracatla büyüyorsak sorun yok" mesajını verdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


Gamze ŞENER
Aysel YÜCEL
Leyla İLHAN
Yener KARADENİZ

İSTANBUL - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan "Eğer biz üreterek, yatırım yaparak, ihracat yaparak büyüyorsak hiçbir sorun yok ama bankalardan kredi çekip de tüketerek büyüyorsak işte o noktada biz ‘dur' diyoruz" dedi. Türkiye'nin bu yıl daha yüksek büyüyeceğini ama büyümenin kaynağının da çok önemli olduğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Kazanıp harcıyorsak yine sorun yok. Eğer halkımız geliriyle orantılı harcama yapıyorsa sorun yok ama kazanmadan, kredi çekerek harcıyorsak, hak etmediğimiz bir refah seviyesini yaşamaya çalışıyorsak, o noktada tedbirli olmalıyız. Allah korusun bu durum hem sosyal açıdan farklı bir tablo oluşur hem de makro ekonomik açıdan ciddi riskleri beraberinde getirebilir" uyarısında bulundu. Babacan, bir başka bakış açılarının da "Ne kadar ihracat, o kadar iç tüketim" olduğunu kaydederek, Türkiye'nin böyle bir tabloda son derece dikkatli gitmesi, istikrar ve güven ortamını mutlaka koruması ve güçlendirmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
DÜNYA Gazetesi ile DHL Express işbirliğinde, Akbank'ın ana, Vodafone Türkiye'nin iletişim sponsorluğunda 11'incisi düzenlenen İhracatın Yıldızları Ödül Töreni'nde konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, katma değerli üretimin önemine de değindi.
İhracatın 2002 yılında 36 milyar dolar iken geçen yıl sonu itibariyle 152 milyar doları aştığına işaret eden Babacan, ihracatın milli gelire oranla da her yıl arttığını, Avrupa Birliğine (AB) bağımlı bağımlı ihracat yapısının da değiştiğini, Ortadoğu ve Afrika ihracatının neredeyse Avrupa pazarını yakaladığını ifade etti.

Singapur 5 milyon ihracatı 408 milyar $

Sermaye ve teknoloji yoğun ihraç mallarının 2002 yılındaki toplam 36 milyar dolarlık ihracatın yüzde 46'sını oluştururken geçen yıl toplam 152 milyar dolarlık ihracat içinde yüzde 63'lük paya sahip olduğu bilgisini veren Babacan, "17 milyon nüfuslu Hollanda'nın geçen yılki ihracatı 650 milyar dolar. 11 milyon nüfuslu Belçika'nın geçen seneki ihracatı 450 milyar dolar. 8 milyon nüfuslu İsviçre'nin geçen seneki ihracatı 226 milyar dolar. 5 milyon nüfuslu Singapur'un geçen yılki ihracatı 408 milyar dolar. 30 milyon nüfuslu Malezya'nın geçen yılki ihracatı 227 milyar dolar.
Dolayısıyla bizim 2023 hedefimiz dahi dünyaya bakıldığında hala yeterli bir hedef değil. Dönüp dolaşıp katma değer noktasına geliyoruz" değerlendirmesini yaptı. Türkiye'de iş gücü piyasası ile eğitim sistemi arasında ciddi kopukluk bulunduğuna dikkati çeken Babacan, bazı mesleklerde ciddi eleman açığı olduğunu, bazı mesleklerde de gençler üniversiteden mezun olduğunda o mesleğin bugünün ekonomisinde karşılığı olmadığını gördüğünü vurguladı. Babacan, "Ayrıca sanayi ile üniversitenin işbirliğinin de güçlendirilmesi gerekiyor. Dünyada ortalama eğitim seviyesi Türkiye'deki gibi 6.5 yıl olup da 10 bin 500 dolar kişi başı milli gelire sahip ülke yok ama 6.5 yıl eğitim seviyesine sahip olup da 25 bin dolar kişi başı milli geliri olan ülke hiç yok. Dolayısıyla eğitimle ilgili sorunlarımızı çözmeden bizim 2023 hedeflerimize ulaşmamız ancak bir hayal" ifadelerini kullandı.

Elin taşıyla elin kuşunu vuruyoruz

[PAGE]

 

Elin taşıyla elin kuşunu vuruyoruz

İhracatı 36 milyar dolardan 152 milyar dolara çıkarma başarısının ihracatçının başarısı olduğunu kaydeden Babacan, Türkiye'nin petrolü-doğalgazı olmadığını hammadde ithal eden bir ülke olduğuna işaret ederek "Türk iş dünyası ekmeğini taştan çıkarıyor.  Elin taşıyla elin kuşunu vuruyor. Ülke olarak sermaye birikimimiz hala istediğimiz düzeylerde değil. Tasarruf oranlarımız çok düşük. Türkiye'ye dışarıdan finansman cezbederek bu ekonomik çark dönüyor. Tasarruf açığımız olduğu için başka ülkelerdeki tasarrufları Türkiye'ye cezbederek bu büyümeyi finanse edebiliyoruz. Türkiye'ye her sene en az cari açığımız kadar finansman girmesi gerekiyor ki bu büyüme, bu istihdam, bu refah sağlansın. Bu da güvenle oluyor. Bu güvenin özünde bizim insanlarımız var. Güveni oluşturun ve iyi bir insan kaynağına sahip olun, dünyanın kaynağı gelir, bundan hiç endişeniz olmasın" dedi.
Babacan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı'nın hem Eximbank'ın hem de THY'nin yönetim kurulu üyesi olmasının stratejik bir adım olduğunu dile getirerek "TİM Başkanı'nın hem THY hem de Eximbank Yönetim kurulunda olması, bu konuda ne kadar ciddi ve farklı bir bakış açısına sahip olduğumuzu gösteriyor" dedi.
Babacan, Kasım 2002'de Hazineden Sorumlu Bakan olarak göreve başladıktan 3 gün sonra Yeni Delhi'deki G20 toplantısına, o dönemde Türkiye ile Hindistan arasında doğrudan uçan bir havayolu şirketi bulunmaması sebebiyle Avrupa üzerinden gitmek zorunda kaldığını anlatarak bugün dünyada hiçbir havayolu şirketinin THY kadar çok ülkeye uçmadığını aktardı.

TL en değerli para birimi

Krizle boğuşan AB ve ABD pazarlarından; gelişmekte olan Asya ve Afrika pazarlarındaki güncel ekonomik durumlardan da bahseden Babacan, TL'nin gelişmekte olan pazarlar arasında en istikrarlı para birimi olduğunu vurguladı. Babacan küresel gidişatla ilgili, "Dünyada özellikle bizim temel ihracat pazarımız olan Avrupa'da işler hiç iç açıcı değil. Her ay muntazam olarak işsizlik oranları artıyor. Daralma devam ediyor, eksi büyüme arkasından yine eksi büyüme geliyor... Bu tablo kısa sürede değişecek gibi değil. Avrupa'da krizin etkisi bazı ülkelerde on yıllarca geçmeyecek. ABD'de ise son 6 aydır iyileşme sinyali gelse de para politikaları açısından korkunç bir maliyetle bunu sağlıyorlar. Japonya'da yeni hükümetin politikası da daha çok para basmaya yönelik. Önümüzdeki 2 yılda, bastığı para miktarını  ikiye katlayacak. Gelişmekte olan ülkelerde ise Doğu Asya, Afrika ve Güney Amerika, çok daha güçlü bir gelecek vaat ediyor. Ekonomik ortaklıklarımızı bu anlamda geliştirmemiz gerekiyor. Krizde birçok ülkenin kamu borcu artarken biz kamu borcunun milli gelire oranını 10 puan düşürdük" değerlendirmesinde bulundu.

Kredi notu açıklamasında Hazine'yi izleyin

[PAGE]

 

Kredi notu açıklamasında Hazine'yi izleyin

Dün Ernst&Young'un Stratejik Büyüme Forumu 2013 Türkiye toplantısına da katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Kredi notuyla ilgili Hazine Müsteşarlığımızdan gelecek açıklamaların dışındaki açıklamalara, ihtiyatla yaklaşmakta yarar olduğunu düşünüyorum. Kredi artışlarının er ya da geç olması gerektiğini düşünüyoruz. Ama zamanlama açısından da bir şey söylemek istemiyoruz. Çünkü piyasa üzerinde eksi ya da artı etki hareketlere sebep olabilecek konular" diye konuştu. Babacan, en önemli risk göstergelerinden birisi olan CDS'lerin Türkiye'nin tarihi en düşük seviyelerine gerilediğini ifade ederek "Türkiye'nin risk primine de baktığınız zaman da  Türkiye'nin güvenilirliği çok çok iyi noktada. Risk primi bu kadar düşük olup da kredi notu başka ülke hemen hemen kalmadı. Kredi artışlarının er ya da geç olması gerektiğini düşünüyoruz. Ama zamanlama açısından da bir şey söylemek istemiyoruz" açıklamasında bulundu.

Borsa İstanbul, Londra ve Nasdaq ile görüşüyor

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Borsa İstanbul'un (BIST) uluslararası ilişkilerini çok önemsediklerini, Londra ve Nasdaq borsaları ile stratejik işbirliği görüşmeleri yaptıklarını söyledi. BIST'in kuruluşunu gerçekleştirdiklerini belirterek, "Tüm piyasalarımızı tek bir borsa çatısı altında topluyoruz ve BIST'in uluslararası ilişkilerini çok çok önemsiyoruz. Tokyo, Singapur, Hong Kong'la anlaşmalar imzaladık son bir yıl içinde. Londra ve Nasdaq ile stratejik işbirliği görüşmeleri yapıyoruz"dedi. İstanbul'un 2023 yılında dünyanın en büyük 10 finans merkezinden biri olmasını istediklerini vurgulayan Babacan,"Bunun iddialı bir hedef olduğunu biliyoruz ama aynı zamanda gerçekçi bir hedef olduğunu savunuyoruz" dedi.