Nizip, sabunculukta gelecek vadediyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hüseyin BOZKURT / Yeminli Mali Müşavir

[email protected]

 

Tarihi en eski ve en yaygın temizlik maddesi sabun, güncelliği ve doğallığı nedeniyle önemini korumaya devam etmekte. Sabunculuğun Osmanlı dönemindeki geçmişi, MS 14. yüzyıla kadar dayanıyor.

Özellikle batıda Girit, Midilli, Urla, Ayvalık, Edremit gibi yerlerde 18. yüzyılda sabun sanayi çok gelişmiştir. Doğuda ise Şam, Halep, Namlus gibi merkezlerde sabun üretilirdi. Bu sayılan bölgelerde zeytincilik de gelişmişti. Osmanlı sarayı, ordusu ve İstanbul'un ihtiyacı Girit ve meşhur Kandiye sabunlarından karşılanmıştır.Yine Anadolu ve Mısır gibi yerler ise Şam, Halep, Namlus'ta üretilenlerden

Son 3 yüz yıl içinde sabun sanayinde meyve esanslı üretim de yapıldığı, bu sabunları saray ve zengin tüccarların çok kullandığı biliniyor. Padişah kızları ve cariyelerin çeyizlerini süsleyen meyve özlü sabunlar, yabancı devlet adamlarına giden baş hediye olmuştur. Bu dönemde üretilen belli başlı sabunlar ise; Trablus, Çiçek, Misk, Hünkari, Beyaz ve Siyah Paşa, Alaca, Kokulu; Kandiye, Girit, Arap sabunu gibi isimlerle üretilmiştir.

Halep ve Şam'da devlet imalathanelerde başlayan sabunculuk 19. yüzyıldan itibaren Nizip ve Kilis'i de etkilemiştir. Hatta 20. yüzyılın başlarında Nizip'e Halep'ten sabun ustalarının geldiği biliniyor. Nizip, bölgede bol yetişen yüksek asitli zeytinyağının kullanılması ile 1960-1970'li yıllarda Türkiye sabun ihtiyacının yüzde 70'lik bölümünü karşılar olmuştur. O dönemde 70-80 imalathaneden oluşan sektör, 1980'lerin başlarında kan kaybetmiştir. Bugün Nizip'te bir elin parmakları kadar işletme kalmış, pazar payı da yüzde 5'lere düşmüştür. Gerileme deterjan sektörünün gelişmesi karşısında teknoloji, pazarlama, ürün geliştirme, kalite, marka oluşturma ve müşteri memnuniyeti gibi konularda atılım yapılamamasından kaynaklanıyor.1990'lı yılların ortalarında Irak pazarına yapılan kalitesiz ve kontrolsüz üretim de sektörün dibe vurmasını sağladı. İmalatçılar, TS 54 ile uğraştıkları yıllarda eğer bu uyarının farkına varsalardı, belki bu seviyelere düşülmeyecekti.

Tren kaçmış gibi görünse de bilgi birikimi, sektörel altyapı, zeytin dikimi teşvikleri nedeniyle bölge sabun konusunda varlığını sürdürme ve geliştirme şansına sahip. Bu süreçte 10 kadar firmanın, ayakta kalma ve sektörü canlandırma çabaları da takdire değer bir çalışma. Kazancısından, kesmecisine, paketlemecisinden nakliyatçısına, damgacısından sergicisine kadar tam 20 meslekten kişilere istihdam sağlayan Nizip sabun sanayinin; o buram buram Garlı ve Prina sabunlarını doğal, kaliteli, istikrarlı bir şekilde geliştireceğine ve tekrar pazarını bulacağına inanıyorum. Krizde olduğumuz bugünlerde; doğal ve kaliteli ürünlerin her zaman rağbet göreceğini ve her krizin fırsatları da içinde barındırdığını unutmamak gerek. Kilis'te birikimli imalatçıları ve zeytin varlığı nedeniyle gelecek vadeden sabun ve zeytinyağı sanayi önemsenmelidir.