O avukat Malatya Barosu'ndan kaydını sildirdi
Zirve Yayınevindeki cinayetlerle ilgili davada mağdur yakınlarına hakaret eden ve hakkında soruşturma başlatılan avukat Eryılmaz Konya Barosuna gitti.
MALATYA - Malatya'da Zirve Yayınevindeki cinayetlerle ilgili davanın 30. celsesinde mağdur yakınları ve müdahil avukatlara yönelik hakaret içerikli konuşma yapan ve duruşmadan zorla çıkarıldıktan sonra hakkında soruşturma başlatılan avukat Malatya Barosundan kaydını sildirerek Konya Barosuna gitti.
Alınan bilgiye göre, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı ve Malatya Barosunca hakkında iki ayrı soruşturma yürütülen Mert Eryılmaz, Konya Barosuna yaptığı müracaatın onaylanmasının ardından Malatya Barosundaki kaydını sildirdi.
Dosyası Konya Barosuna gönderilen avukatla ilgili yürütülmekte olan iki soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.
Burada mağdur ve masum rolü yapılıyor
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, savunma yapacağını iddia ederek mağdur yakınları ve müdahil avukatlara yönelik hakaret içerikli konuşma yapan avukat Mert Eryılmaz, yüksek sesle ve zaman zaman müdahil avukatlarla mağdur yakınlarını işaret ederek, "Misyonerlerin PKK ile bağlantısı vardır. Burada yapılan ağır tahrik görülmezken yalan bilgiler veriliyor. 31 Aralık 2010 tarihinde sanıkların tahliye edilmesi gerekiyor. Burada mağdur ve masum rolü yapılıyor. Burası Türkiye, burası Malatya, yok öyle... Burası PKK mahkemesi değil, burası lay lay lom mahkemesi oldu" demişti.
Mahkeme Başkanı Eray Gürtekin'in ikazlarını dikkate almayınca talimatla polis zoru kullanılarak dışarı çıkarılan avukatla ilgili soruşturma başlatılmıştı.
Malatya'da, 18 Nisan 2007'de Zirve Yayınevinde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel bıçaklanarak öldürülmüş, zanlılardan Salih Gürler (20), Cuma Özdemir (20), Hamit Çeker (19) ve Abuzer Yıldırım (19) olay yerinde yakalanmıştı. Üçüncü katın penceresinden kaçmaya çalışırken düşerek yaralanan Emre Günaydın, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezindeki tedavinin ardından tutuklanmıştı.
Tutuklu sanık Emre Günaydın'ın olaydan yaklaşık 2 yıl sonra cezaevinde cumhuriyet savcısına verdiği ifadenin ardından olayı azmettirdikleri gerekçesiyle Varol Bülent Aral ve Zirve Yayınevi çalışanı olduğu belirtilen Hüseyin Yelki de tutuklanmıştı.