Ödemelerde yeni dönem

Dr. Osman R. GÜNVER

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ticari ilişkilerin sayıca artması ve karmaşık duruma gelmesi ödemeleri de karmaşık hale getirmiştir. Günümüzde ödemelerde kullanılan araç ve yöntemlere bağlı olarak değişik aracılar da varlık kazanmıştır. Uzunca dönem aracılık sadece bankalar tarafından ve onların geliştirdikleri araçlar ile gerçekleştirilirken “ödeme” bir hizmet alanına dönüşerek “ödeme hizmetleri” kavramı oluşmuştur. Bu gelişme ödeme hizmetleri sağlayıcılarını (bankalar, ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşları) ödeme sistemlerini ortaya çıkarmış, bu kuruluşların faaliyetinin gözetim ve denetimi önem kazanmıştır. Zira, mal ve hizmet alım satımının karşılığı olan para borcunun gereği gibi ve zamanında ödenmesi, ödemeden kaynaklanan olumsuz hukuki sonuçların ortaya çıkmaması sağlıklı bir ekonomik yapının temel koşullarındandır. 

6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun: 
“Ödeme kuruluşları” “elektronik para kuruluşları” “ödeme sistemleri” nin faaliyetleri 20.6.2013 tarih ve 6493 sayılı Kanun (Kanun) ile temel düzenlemeye kavuşturulmuştur. Kanunun gerekçesinde de ayrıntılı olarak belirtildiği üzere konuya ilişkin Avrupa Birliği’nin direktifl erinden ve uluslararası kuruluşların çalışmalarından yararlanılmıştır. Teknolojiye dayalı ödeme araçlarının sınır tanımaz yapısı bu alandaki düzenlemelerin ve uygulamaların yeknesak, en azından uyum içinde olması gereğini ortaya çıkarmaktadır. 

Ödeme kuruluşları 
Kanun, ödeme kuruluşlarını ödeme hizmeti kavramına atıfl a tanımlayarak, bu hizmeti sağ lamak ve gerçekleştirmek için Kanun kapsamında yetkilendirilmiş tü zel kiş iyi ifade ettiğini belirtmiştir. Ödeme hizmetinin de nelerden ibaret olduğu yine kanunda sayılmış bu hizmeti gerçekleştirmek için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) “faaliyet izni” alınması öngörülmüştür. 

Diğer taraftan, kanun ile düzenlenen izne tabi ödeme hizmetlerinin sınırlarının kesin bir şekilde çizilebilmesi amacıyla kanun kapsamında ödeme hizmeti olarak değerlendirilemeyecek işlem ve hizmetler özel olarak sayılmıştır. Ayrıca, BDDK’ya bu kanun kapsamında ödeme hizmeti olarak değerlendirilemeyecek diğer işlem ve hizmetleri de belirleme yetkisi tanınmıştır. 

Nakit ödemeler, nakit döviz alım satım işlemleri, kıymetli evrak ve özellikle çekler, kağıt posta havalesi ile gerçekleştirilen ödeme işlemleri, bankalar ve sermaye piyasası kurumları arasında gerçekleştirilen ve sermaye piyasası faaliyetleri ile ilgili ödeme işlemleri, teknik hizmet sağlayıcılarının işlemin herhangi bir anında transfer edilen fonun sahibi olmadığı hizmetleri, sınırlı ağda gerçekleştirilen mal ve hizmet alımlarında kullanılan araçlara ilişkin hizmetler, sayısal cihazlar ile yapılan ödeme işlemleri, ödeme hizmeti sağlayıcısının kendi nam ve hesabına yaptığı ödeme işlemleri, ana şirket ile bağlı ortaklıkları arasındaki ödeme işlemleri, otomatik vezne makineleri ile yapılan ödeme işlemleri bu kanun kapsamında “ödeme hizmeti” olarak değerlendirilemeyecek başlıca hizmetlerdir. 

Bu istisnalar kapsamında yer alan ödemelerden önemli bir kısmını oluşturan “sınırlı bir ağda yer alan işlemler”, gerek ödemelerin sınırlı iş yerlerince kabul edilen araçlar ile yapılmaları bakımından gerekse ödemeye konu olan mal ya da hizmet türünün sınırlı olması bakımından bu kapsamda yer almıştır. Sadece ödeme aracını çıkaranın iş yerinde kullanılabilen, müşterinin alış veriş kararını etkileyen ve mağaza tercihinde öne çıkan bir pazarlama aracı olan mağaza kartları bunlara örnektir. Diğer bir örnek de sınırlı bir hizmet sağlayıcı ağında kullanılabilen değişik ticari isimlerle sunulan araçlara ilişkin ödeme işlemleridir. Başka bir uygulama da sınırlı bir mal ya da hizmet çeşidi için ödeme aracını çıkaran ile yapılan ticari bir anlaşma çerçevesinde gerçekleştirilen mal veya hizmet alımında kullanılabilen araçlara ilişkin işlemlerdir. Akaryakıt, yemek, hediye kartı olarak adlandırılan sadece belirli işyerinde ya da belirli bir mal ya da hizmet alımında kullanılabilen araçlara ilişkin ödeme işlemleri bu grupta yer almaktadır. 

Sınırlı ağ kavramı, sadece aynı marka altında faaliyet gösteren değişik işyerlerinin oluşturduğu zincirlerde kullanılma, diğer markalar altında faaliyet gösteren ağlardaki üçüncü şahısları ve şubeleri bu kavram dışında tutma şeklinde dar olarak değerlendirilemeyecektir. Sınırlı coğrafi alanda kullanılma, ağda yer alan katılımcılar arasında önemli mali ilişki ya da kapalı ticari ilişkiler şeklinde ölçütlerde sınırlı ağ kavramının kapsamı içinde ele alınmaktadır. Özet olarak yukarıda sayılan istisnalar kapsamında yer alan araçlarla yapılan ödemelere ilişkin işlemler kanun kapsamında ödeme hizmeti olarak nitelendirilemeyecek ve bu faaliyeti gerçekleştiren kuruluş da ödeme kuruluşu olarak değerlendirilemeyecektir. 

Elektronik para kuruluşları 
Söz konusu kanun kapsamında faaliyet izni alınması gereken diğer bir kuruluş da “elektronik para kuruluşları” dır. Kanunda elektronik para, elektronik para ihraç eden kuruluş tarafından kabul edilen fon karş ılığ ı ihraç edilen, elektronik olarak saklanan, bu kanunda tanımlanan ö deme işlemlerini gerç ekleştirmek için kullanılan ve elektronik para ihraç eden kuruluş dış ındaki gerç ek ve tü - zel kiş iler tarafından da ö deme aracı olarak kabul edilen parasal değ erdir. Elektronik para ihraç etme yetkisi verilen tüzel kişi de “elektronik para kuruluşu” olarak nitelendirilerek bu faaliyetini gerçekleştirmesi için BDDK’dan faaliyet izni alması gerekli kılınmıştır. 

Ödeme sistemi işleticileri 
“Ödeme sistemi işleticiliği” kanunda faaliyeti izne bağlanan diğer bir kuruluştur. Kanuna göre ödeme sistemi, üç veya daha fazla katılımcı arasındaki transfer emirlerinden kaynaklanan fon aktarımlarının gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla yapılan takas ve mutabakat iş lemleri iç in gerekli altyapıyı sunan ve ortak kuralları olan yapıyı ifade ettiği belirtilmiştir ve sistem işletici olacak tüzel kişilerin faaliyetleri Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) faaliyet izni alması koşuluna bağlanmıştır. 

Faaliyet izinleri 
6493 sayılı Kanun ile bu alanda yeni faaliyet gösterecek kuruluşlar bakımından koşullar öngörülürken mevcut kuruluşların yeni kanuna uyum sağlamaları bakımından da hükümler getirilmiştir. Söz konusu kuruluşlar, kanun kapsamında çıkarılması gereken yönetmeliklerin yayımı tarihinden başlamak üzere bir yıl içinde başvuru ile birlikte gerekli izinleri almak zorunda oldukları gibi uygulamalarını da kanun ve alt düzenlemelerinde yer alan hükümlere uygun hale getirmek zorundadırlar. Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para İhracı ile Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Yönetmelik 27.6.2014 tarih ve 29043 sayılı Resmi Gazete’de, Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemlerinin Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik ise 28.6.214 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 

TCMB’nin tarafından, İstanbul Takas ve Saklama Bankası AŞ de “Pay Piyasası Takas Sistemi” ile “Borçlanma Araçları Piyasası Takas Sistemi”nin, Merkezi Kayıt Kuruluşu AŞ. de “Merkezi Kaydi Sistem”in, Bankalararası Kart Merkezi AŞ’nin “Yurtiçi Takas ve Hesaplaşma Sistemi” nin, Garanti Ödeme Sistemleri AŞ tarafından işletilmekte olan “Takas Net Sistemi”nin, Bankalararası Takas Odaları Merkezi tarafından işletilmekte olan “Çek Takas Sistemi”- nin 6493 sayılı Kanun uyarınca ödeme sistemi olarak kabul edilmesine ve bu kapsamda sistem işleticisi olarak faaliyet göstermek üzere faaliyet izni verilmesine karar verilmiştir. BDDK tarafından UPT Ö deme Hizmetleri A.Ş .’ye, 14.7.2015 tarihli Kurul kararları ile Gönderal Ödeme Hizmetleri A.Ş ve Vizyon Tahsilat Sistemleri ve Ödeme Hizmetleri A.Ş .’ye, 6.8.2015 tarihli Kurul karar ile BPN Ödeme Kuruluşu AŞ ’ye ö deme kuruluşu olarak faaliyette bulunma izni verilmiştir. 

Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın sistem işleticisi, ödeme kuruluşu veya elektronik para kuruluşu gibi faaliyet gösteren gerçek kişiler ile tüzel kişilerin görevlileri bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılması hükme bağlanmıştır. 

Diğer taraftan bu kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın ticaret unvanlarında, her türlü belgelerde, ilan ve reklamlarda veya kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda “sistem işleticisi” “ödeme kuruluşu” veya “elektronik para kuruluşu” gibi faaliyet gösterdiği izlenimini yaratacak söz ve deyimleri kullanan gerçek kişiler ile tüzel kişilerin görevlileri bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılmaktadır. 

Bu son derece ciddi yaptırımlar karşısında değişik isimler altında söz konusu kanun kapsamındaki faaliyetleri gerçekleştirmekte olan kuruluşların uyum açısından bu süre içinde gerekli faaliyet izni almamış olanların faaliyetlerini yürütememeleri ve yaptırımlar ile karşılaşmaları kuvvetle muhtemeldir.