”Orta Vadeli Program hedefini aşacağız”

ANKARA - Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin 2009 yılı ihracatının, Orta Vadeli Program'da yer alan 98,5 milyar dolarlık hedefi aşarak, dünya krizine rağmen 100 milyar doları geçeceğini bildirdi.

Çağlayan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan Kasım ayı İhracatçı Birlikleri kayıt rakamlarını, Dünya Ticaret Örgütü toplantısı için bulunduğu Cenevre'de değerlendirdi.

Bakan Çağlayan, Kasım ayında ihracatın 4 günlük bayram tatiline rağmen 8 milyar 825 milyon dolar olarak gerçekleştiğini ve geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,5'lik artış yakalanmasının iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Kayıt rakamlarına göre 87.6 milyar dolara ulaşan 11 aylık ihracatın, Aralık ayında gerçekleşecek performansla hedefi yakalayacağını belirten Çağlayan, Aralık ayında geçen yıla göre çok ciddi bir artışın yakalanacağını ve bu yıl ilk kez 10 milyar doların geçileceğini kaydetti.

Çağlayan, bu çerçevede, 98,5 milyar dolarlık hedefin rahat yakalanacağını, hatta kayıt rakamlarında bulunmayan altın ihracatı verilerinin eklenmesiyle 100 milyar dolarlık barajın çok rahat geçileceğini ifade etti.

"100 milyar dolar hedefini de zorlanmadan geçeceğiz"

Bakan Çağlayan, bugün TİM tarafından açıklanan Kasım ayı ihracat verileri ile önceki aylara ait TÜİK verileri birleştirildiğinde, yani kayıt rakamlarına altın ihracatı verileri de eklendiğinde Kasım sonunda yıllık ihracatın 91-92 milyar dolar düzeyinde oluştuğunu kaydetti. Çağlayan, "Bu çerçevede, Orta Vadeli Program'da yer alan 98,5 milyar dolarlık hedefi aşmaya kesin gözle bakıyoruz. Büyük bir aksilik olmazsa, 100 milyar dolar hedefini de zorlanmadan geçeceğiz. Aralık ayı içinde 8.4 milyar dolardan daha fazla ihracat yapacağız ve 100 milyarı aşacağız" dedi.

Ülkeler bazında ihracat

Toplam ihracatın yüzde 73'ünün gerçekleştirildiği ve 1 milyar doların üzerinde ihracat yapılan 24 ülkeye yönelik ihracatın 2009 yılı Ocak-Kasım döneminde yüzde 30 oranında azaldığını belirten Çağlayan, söz konusu azalmanın, büyük oranda AB üyesi 11 ülke ile Rusya Federasyonu ve ABD'ye yönelik ihracattaki düşüşten kaynaklandığını söyledi.

Söz konusu ülkelerin, küresel krizden en fazla etkilenen ülkeler olduğunu ifade eden Bakan Çağlayan, yalnızca Türkiye'den değil tüm dünyadan yapmış oldukları ithalatın azaldığını, ancak bu ülkelerde de 2010 yılında talebin artmasının beklendiğini kaydetti.

Çağlayan, ihracat pazarlarındaki artış ve azalışta, alt ve üst yapı yatırımlarının da önemli ölçüde belirleyici olduğunu belirterek, krizden göreli olarak daha az etkilenen ve alt, üst yapı yatırımlarını bu dönemde devam ettiren Libya, Mısır, Cezayir gibi Kuzey Afrika ülkeleri ile Irak'ın ciddi ihracat artışı yaşanan ülkeler olduğunu söyledi.

Bakan Çağlayan, "Kasım ayında ihracatın geçen yıla göre yüzde 1,54 artmış olmakla birlikte, özellikle son dönemde yakın işbirliği içinde olduğumuz çevre ülkelerimize olan ihracatımızın daha yüksek oranda arttığı görülmektedir" dedi.

Dünya ticaretindeki gelişmeler

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından açıklanan Ekonomik Görünüm Raporu'nda 2010 ile birlikte dünya mal ve hizmet ticaretinin canlanacağı ve 2010 yılında yüzde 6, 2011 yılında yüzde 7,7 büyüme gerçekleşmesinin tahmin edildiğini hatırlatan Çağlayan, şöyle devam etti:

"Ancak bununla birlikte, ihracatımızda en büyük pazarımız olan AB'de, özellikle de Avro bölgesinde ekonomik büyümedeki toparlanmanın nispeten zayıf seyredeceğinin beklenmesi, önümüzdeki dönemde ihracatımız üzerinde etkili olabilecektir. Ancak, bir diğer veri, AB'deki tüketici fiyatları Nisan ayından bu yana ilk defa ve beklentilerin de üzerinde binde 6 oranında arttı. Bu veri de en büyük pazarımız olan AB'nin de zayıf olsa da toparlanmaya başladığının sinyalidir.

AB'ye ihracatımızın genel ihracatımız içerisindeki payının düşmesi halinde avro/dolar paritesinden kaynaklanacak olumlu etkinin de ağırlığı azalacak, bölgeye ihracatımızın artması halinde ise bu artışa ilave olarak kur etkisinden kaynaklanan bir artış da olacak.

Merkez Bankası tarafından tedrici olarak indirilmekte olan faiz oranlarının da önümüzdeki dönemde banka ve finans kuruluşlarının vermekte olduğu kredilerin maliyetlerine daha fazla yansıyacağı ve ihracatçı firmalarımız üzerindeki finansal yükleri azaltacağı düşünülmektedir."