Ortak pazara giremeyen Türkiye açık pazar haline geldi
ATO, TÜİK'in Dış Ticaret İstatistikleri verilerinden yararlanarak hazırladığı "Açık Pazar Türkiye" raporunu yayımladı.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ANKARA - Ankara Ticaret Odası (ATO), Türkiye'nin, Rusya, Çin, Almanya, ABD, İtalya, Fransa, İran, İspanya, İngiltere ve Güney Kore;nin açık pazarı haline geldiğini ve 2010 yılının dokuz ayında yapılan ithalatın yüzde 60'a yakınının bu 10 ülkeden gerçekleştirildiğini kaydetti.
ATO'nun Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Dış Ticaret İstatistikleri verilerinden yararlanarak hazırladığı "Açık Pazar Türkiye" raporunda, Türkiye'nin 2010 yılının dokuz ayında toplam 130,5 milyar dolarlık ithalat yaptığı ve bunun 94,1 milyar dolarını ham madde ithalatının oluşturduğu belirtildi.
Raporda, ham maddede Rusya'nın, yatırım ve tüketim mallarında ise Çin'in lider olduğu ifade edildi.
İthalatın yüzde 72'si ham madde
Rapora göre, Türkiye'nin ithalata harcadığı paranın yüzde 72'si ham maddeye gitti. İthalatın 18,9 milyar dolarını yatırım malları, 17,1 milyar dolarını tüketim malları, 386 milyon dolarını da diğer mallar oluşturdu. Bir başka deyişle Türkiye'nin ithalata harcadığı paranın yüzde 13,1'i tüketim, yüzde 14,5'i yatırım, binde 3'ü de başka yerde belirtilmeyen diğer mallara gitti.
Türkiye, 1999 ve 2009 yıllarında ham madde ithalatının yarısını yedi ülkeden yaptı. Sıralama değişse bile her iki yılda da Rusya Federasyonu, Almanya, İtalya, ABD ve Fransa ilk yedi ülke arasında yer aldı. 1999 yılında ilk yedi ülke içinde bulunan İngiltere ve Hollanda'nın yerini 2009 yılında İran ve Çin aldı. 2009 yılında olduğu gibi 2010 yılının dokuz ayında da "Rusya, Almanya, ABD, Çin, İran, İtalya ve Fransa" yedilisi değişmedi.
En hızlı ülke Çin
Son 10 yılda Türkiye'nin ham madde ithalatında özellikle Çin, İran ve Rusya'nın payı belirgin bir biçimde arttı.
1999 yılında Türkiye'ye 491 milyon dolarlık ham madde satan Çin, 2009 yılında satışını 5,4 milyar dolara yükseltti. Geçen 10 yılda ham madde pazarında 11 kat (yüzde 1000) büyüyen Çin, yüzde 1,8 olan payını yüzde 5,4'e çıkarttı. Bu performansıyla Çin, Türkiye'nin ham madde pazarı içinde 18. sıradan dördüncü sıraya yükseldi. Çin, 2010 yılının dokuz ayında da dördüncülüğünü korurken Türkiye'nin toplam ithalatı içinde ikinciliği ele geçirdi.
1999 yılında 632 milyon dolarlık satış ile ham madde ithalatında 12. sırada yer alan İran ise son 10 yılda satışını yüzde 430 artırarak, 2009 yılında 7. sıraya, 2010 yılı Eylül ayı itibariyle de 5. sıraya yükseldi.
Türkiye ham madde olarak en fazla, sanayi için işlenmiş ham madde ve işlenmemiş yakıt ve yağ satın alıyor. İşlenmiş ham madde pazarı Almanya'nın, yakıt ve yağ pazarı ise Rusya'nın elinde bulunuyor.
Doğalgaz ve petrolde İran ile Rusya kapışıyor
Türkiye'nin ham madde ithalatında son 10 yılda yüzde 270'in üzerinde artış gerçekleşti. İthalatı en fazla artan ham madde ise yüzde 479 ile ham petrol, doğal gaz ve taş kömürü gibi ham maddelerden oluşan işlem görmemiş yakıt ve yağlar oldu.
Türkiye'nin doğalgaz ve petrol pazarı İran ve Rusya arasında büyük bir kapışmaya sahne oluyor. 1999 yılında işlem görmemiş yakıt ve yağlar pazarının yüzde 18'i İran'ın elinde iken, 2009 yılına gelindiğinde Rusya hakimiyeti ele geçirdi. 1999 yılında işlem görmemiş yakıt ve yağlar pazarından yüzde 14 pay alan Rusya, 2009 yılında yüzde 55 ile pazarın lideri oldu. Hakimiyet hala yüzde 42 ile Rusya'nın elinde olsa da İran 2009 yılında yüzde 17 olan pazar payını, 2010 yılının dokuz ayında yüzde 31'e yükseltti.
Doğalgaz ve petrol pazarında payını en çok artıran bir diğer ülke de Irak oldu. 2009 yılında ham yakıt ve yağ pazarının yüzde 4,7'sini eline geçiren ve dördüncü sırada olan Irak, dokuz ayda da satışını artırdı ve yüzde 5,4 pay ile üçüncü sıraya yerleşti.
10 yıl öncesi pazarda daha fazla ülke bulunurken 2010 yılında pazarı, Rusya, İran ve Irak ele geçirdi.
Yatırım ve tüketim mallarında lider Çin
1999 yılında tüketim malları pazarında yüzde 5'lik pay ile yedinci sırada yer alan Çin, 2009 yılında tüketim mallarında pazar payını yüzde 14'e çıkartarak ikinci sıraya yerleşti.
Yatırım malları pazarının da hakimi Çin oldu. 1999 yılında 157 milyon dolarlık ihracatı ile on üçüncü sırada olan Çin, 2009 yılında yüzde 21 pay ile pazarın lideri oldu. Türkiye;ye 4,6 milyar dolarlık yatırım malı sattı.
Kime, ne sattık?
Türkiye 2010 yılının dokuz ayında 130,5 milyar dolarlık ithalatına karşılık 81,9 milyar dolarlık ihracat yaptı. İhracatın 40,7 milyar dolarını ham madde, 32,2 milyar dolarını tüketim malları, 8,5 milyar dolarını da yatırım malları oluşturdu.
Ham maddede dış açık 53,4 milyar dolar, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 43,2 oldu. Diğer bir deyişle 100 dolarlık ham madde alışına karşılık sadece 43 dolarlık satış yapıldı. En fazla ham madde satılan ülke 3 milyar dolar ile Almanya oldu. Irak'a 2,2 milyar dolarlık, İtalya'ya ise 2 milyar dolarlık ham madde sattık.
Yatırım mallarında dış açık 10,4 milyar dolar olurken, her 100 dolarlık alıma karşılık 45 dolarlık satış yapıldı. Yatırım mallarının en çok satıldığı ilk üç ülke AB ülkelerinden İtalya, Fransa ve İngiltere oldu.
Türkiye'nin dış fazla verdiği tek grup tüketim malları oldu. Bu grupta dış ticaret fazlası 15,1 milyar dolar olurken, 100 dolarlık alıma karşılık 189 dolarlık mal satıldı. Tüketim malları ihracatında en büyük pazar ise Almanya, İngiltere ve Fransa oldu. Almanya'ya 4,5, İngiltere'ye 2,7, Fransa'ya ise 2,6 milyar dolarlık tüketim malı satıldı.
ATO Başkanı Sinan Aygün
ATO Başkanı Sinan Aygün, rapora ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye'nin sanayi üretiminde dışa bağımlılık nedeniyle her yıl daha kabarık bir fatura ödediğini vurgulayarak, "Büyümek, milli gelirimizi ve halkımızın refah seviyesini artırmak istiyorsak ekonomik bağımsızlık savaşı başlatmamız lazım" dedi.
1999 yılında 40,7 milyar dolar olan ithalatın 2009 yılında 141 milyar dolara çıktığını, 2010 Eylül ayı itibariyle de 130,5 milyar dolara ulaştığını kaydeden Aygün, geçen 10 yılda Türkiye'nin ithalata kaynak aktarımının yüzde 247 arttığına dikkati çekti.
En yüksek artışın yüzde 300 ile tüketim malları ithalatında yaşandığını, buna karşılık yatırım malları ithalatındaki artışın yüzde 146'da kaldığını vurgulayan Aygün, "Ekonomik büyüme için gerekli olan yatırım malları yerine tüketim mallarına ve ülkemizde üretebileceğimiz sanayi ham maddelerine kaynak aktarıyoruz" dedi.
Bu konularda ilginizi çekebilir