Otorite sarsılıyordu
Bakan Hayati Yazıcı, TOBB’da görevden uzaklaştırmayı değerlendirdi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Canan SAKARYA
ANKARA - Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile bağlı oda ve borsa personelinin görevden uzaklaştırılmasının önünü açacak düzenlemenin kamu otoritesinin sağlanması açısından gerekli olduğunu ileri sürerek, "Suç işlemiş kamu görevlisini açığa alabiliyorsun ama TOBB çalışanını alamıyorsun" dedi. Hafta başında Meclis'e gönderilen Torba Yasa Tasarısı'na ilişkin olarak TBMM'de bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Yazıcı, ilk olarak tasarıda TOBB yasasında yapılacak değişiklikle görevine devam etmesi sakıncalı personelin Bakanlık tarafından görevden uzaklaştırılmasına ilişkin düzenlemeyi değerlendirdi. Yazıcı, "Biz müfettiş gönderiyoruz inceleme yapıyor, adam suç işlemiş. Kamu görevlisini tedbiren açığa alabiliyorsun ama onu alamıyorsun. Elimiz kolumuz bağlı, bir yaptırımımız yok, kamu otoritesi sarsılıyor. Bu nedenle böyle bir düzenleme koyduk. Bana göre bunun ötesinde başka düzenlemelerde yapmak gerekiyor ama seçim öncesi olduğu için girmedik" dedi.
Tasarı, 5174 Sayılı TOBB Kanununun 100. maddesinde yapılan değişiklikle, görevi başında kalması denetim ve soruşturmanın yapılması bakımından sakıncalı görülen oda, borsa ve birlik personeli ile seçimle gelen yöneticilerin bakanlık denetim elemanlarının teklifi üzerine bakanlık veya cumhuriyet savcısının talebi ve yetkili asliye hukuk mahkemesinin kararı üzerine görevden uzaklaştırılmasını öngörüyor.
'Şeffaflığı sağlayacak
mekanizmalar olsun'
TOBB'da iki dönem sınırlaması konusunda yaşanan tartışmaların da hatırlatılması üzerine Yazıcı, "İki dönemi siz getirdiniz Meclis kabul etti. Sonra Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor. İstemediklerini seçmesinler. Seçim şeffaflığı sağlayacak mekanizmaları ortaya koysunlar" diye konuştu.
Yazıcı, kanun tasarısında nüfus cüzdanıyla yurtdışına çıkışlara getirilen 15 TL'lik harç uygulamasının Gürcistan'a kumar oynamaya gidenler için caydırıcı olup olmayacağı konusundaysa, "Sanırım caydırıcı olur. Belli bir esneklikte getirdik. Bakanlar Kurulu'nun bunu sıfıra kadar indirme yetkisi var. Uygulamada göreceğiz. Çok fayda vermezse belki Bakanlar Kurulu yine kaldırır" dedi. Yazıcı, Sarp Gümrük Kapısı'ndan günde 15-20 bin, yılda 5 milyon 600 bin kişinin giriş-çıkış yaptığına dikkat çekerek, Karadenizli kadınlardan tepki gelip gelmediğinin sorulması üzerine şunları söyledi: "Önce tepki vardı şimdi duruldu. Geçen hafta oradaydım. Birisi çıkıyordu nereye gidiyorsun diye sordum. 'Gürcistan' a gezmeye gidiyorum. Birkaç saat sonra döneceğim' dedi. 'Yengenin haberi var mı' diye de sordum, varmış."
Gümrük kapılarının işletme hakkı verilecek
Yap-işlet-devret modeline göre yaptırılan gümrük kapılarının işletme süresi bittikten sonra 30 yılı geçmemek üzere devredilmesine ilişkin olarak torba kanun tasarısında yer alan düzenlemeyi de değerlendiren Yazıcı, "Süresi bitenlerin işletme hakkı tesis edilerek yeni kapılar yapılacak" dedi. Yazıcı, uygulayacakları modele ilişkin şu bilgileri verdi: "Yap-işlet devret modeli ile yaptırdığımız kapıların bir işletme süresi var. Bu işletme süresi dolunca işletmesi bitiyor. Onlar yaptıkları yatırım karşılığında orayı işletmek suretiyle paralarını alıyorlar. Free shoplar, ticari mekanlar, kantar hizmetleri gibi. Bu İpsala'da bitiyor Hamzabey'de bitiyor. Ne yapacağız? Ya oradaki bütün hizmetleri, ticari alanları kapatacağız ya da vatandaş bu hizmetlerin verilmesinden memnunsa sürdüreceğiz. Sürdürünce bunu bir yöntemle tekrar profesyonelce işletecek bir işleticiye vermek gerekiyor. Biz bunu da şöyle düşündük; bizim daha yapılacak kapılarımız var. Karkamış, Akçakale, Yayladağ var. Dolayısıyla bu kapıları işletme hakkını vermek suretiyle o kapıların finansmanını sağlayacağız."