Otoyol gürültüsü, insan sağlığına etkileri ve korunma
Prof. Dr. Fevzi YILMAZ / Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi
Gürültü; "Harmonik olmayan titreşimlerin bir araya gelmesine bağlı bir akustik olay" veya "Genellikle istenmeyen rahatsız edici seslerdir". Bazı araştırmacılar gürültüyü günlük terör olarak nitelerler. Gürültü, düzeyine göre duyma yeteneğimize ya hemen anında ya da uzun bir süre gürültülü ortamda kalındığında zarar verir.
Gürültünün insan beden ve ruh sağlığını olumsuz etkilediği bilinmektedir. Beden sağlığı açısından kan basıncının yükselmesi, depresyon ve mide ülseri başlıca olumsuz sonuçlar olup, ruhsal etkileri ise iletişimi zorlaştırması, korku oluşturması, insanı saldırgan yapması, yaratıcı uğraşları engellemesi, yorması, stres oluşturması, uyku zamanında uyumayı engellemesi, dinlenme zamanlarının değerini azaltması olarak sayılabilir.
Gürültünün tanımı ve gürültüyü arttırıcı unsurlar
Bir insan için müzik olan ses, diğeri için gürültü olabilir. Tarihte gürültü ile işkence yapıldığı yazılmaktadır. Günümüzde ise düzensiz ve sağlıksız kentleşmenin sebep olduğu yoğun gürültü ile insanlar bir nevi cezalandırılmış durumdadır. Yapılan sınıflandırmaya göre; 30-65 dB (desibel) arasındaki gürültüler bazı durumlarda rahatsız edicidir. Ancak rahatsızlığın şekli ve boyutu çok çeşitlidir. 45-50 dB'de uykusuzluk başlar. 65-90 dB arasında sinir sisteminde bazı reaksiyonlar görülür. 90-120 dB arası gürültülerde işitme organlarında hasar oluşmaya başlar. Bu dB'deki sesler uzun süre devam ederse ağır işitme bozukluları ve sağırlık (duyma yeteneğimizin kaybı) meydana gelebilir.
Gürültü kirliğinin en belirgin şekli trafik gürültüsüdür. Gürültüyü arttırıcı genel unsurlar;
· Nüfus yoğunluğunun artması.
· Teknolojik gelişme ve endüstrileşme süreci sonucu makineleşme.
· Ulaşım ağının gelişmesi, araç sayı, hız ve tonajlarının artması.
· Yerleşim alanlarının genişlemesi, plansız ve düzensiz kentleşme.
· Kent halkının bilgisizliği ve eğitim yetersizliği.
· Yapı ve sağlık hizmetlerindeki yetersizlik (akustik özellik ve ses yalıtım yetersizliği).
· Yapı teknolojisinde ses geçişini arttıran hafifleşme ve prefabrikasyon
· Önlem alınmasını engelleyen ekonomik etkenlerdir.
Gürültü kontrolü ve gürültüyü azaltmak için alınacak tedbirler
Gürültünün kontrolü üç seviyede mümkün olmaktadır. Bunlar; oluşan gürültünün azaltılması, gürültünün maruz kalanlara ulaşmasının önlenmesi (kaynağın izolasyonu) ve maruz kalanların korunması şeklindedir. Önlemlerden ilki endüstri kuruluşlarına ait binalarda ve yerleşim alanlarındaki konutlarda alınacak tedbirleri kapsar. İkincisi (biyolojik) bitkilerin gürültüyü azaltma özelliklerinden yararlanmayı oluştur. Üçüncüsü ise kulak gürültü tıkacı ile bireyi korumayı kapsar. Şehir planlaması, konut-sanayi-ulaşım yerlerinin ayrılması gürültüye karşı en önemli çağdaş çözümdür.
Çevre kanunun 14. maddesi ile gürültüye karşı insan sağlığının korunması yasal güvenceye alınmıştır. Ayrıca Türk Ceza Kanunu çevre maddesi 183'de gürültüye neden olma karşılığında sayısallaştırılmış cezalar öngörülmüştür.
Otoyol gürültüsü ve gürültü perdeleri
Otoyol gürültüsünü önleme/azaltma teknikleri olarak uygulanabilecek unsurlar;
· Ağaçlandırma ve yeşillendirme, gürültü perdeleri kullanma
· Egzozların gürültü kontrolü ve taşıtların hız kontrolü
· Gürültüsüz toplu taşıma araçlarına öncelik verilmesi
· Yol yapı malzemesi ve yol kalitesinin gürültüyü azaltacak nitelikte olması
· Yapı malzemelerinin akustik standardizasyonu ile binalarda ses yalıtımının sağlanması
· Motorlu taşıtların gereksiz yere korna çalmalarının engellenmesi
· Halkın ve sürücülerin eğitilerek bilinçlendirilmesi
Gelişmiş ülkelerde; yoğun trafiği bulunan otoyollarda yerleşim alanlarını olumsuz etkileyen gürültüyü azaltmak amacıyla doğal ve/veya yapay gürültü perdeleri kullanılmaktadır. Doğal bitki türleri ile oluşturulan perdeler, yapay malzemelerle yapılanlara oranla daha dayanıklı ve ekonomik olmaktadır. Bitki türleri ilave olarak, ekolojik ve biyolojik zenginliği de beslemektedir.
Haziran 2009 başında TEM Ankara-İstanbul otoyolu Sapanca bölgesi Erenler mevkiinde gürültü ölçümleri yapılmıştır. Yol kenarı yerleşim yanı birçok nokta, 65 dB üstü değerleri vermiştir. Bu mertebedeki gürültü; kişiler üzerinde kan basıncı yükselmesi, yüksek ritimde kalp atışı, nefes almada değişiklikler gibi olumsuzluklar doğuracaktır /doğurmaktadır.
2006 yılından beri TEM otoyol gürültüsü ile ilgili olarak Ulaştırma Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğü ile iletişime geçilmiştir. İdari erke, TEM otoyolu inşasından önce (ve sonra) yapılmış konutlarda ikamet eden vatandaşlarımızın gürültü (ve emisyon) yüzünden had safhada rahatsız oldukları bildirilmiştir. Sapanca şeridi için yapılan ölçüm çalışmaları ve bazı saptamalar da Sakarya Valiliği kanalı ile Karayolları Genel Müdürlüğü'ne iletilmiştir. Maalesef, insan ve çevre sağlığını ilgilendiren bu önemli soruna henüz çözüm getirilememiştir. 23.8.2010 tarihinde, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Çevre ve Orman Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu'na mektup yazılarak konu ve önemi anlatılmıştır. 9.12.2010 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü'ne brifing verilmiş ve görüşme (Genel Müdür Yardımcısı İhsan Akbıyık ile) yapılmıştır. Gelinen noktada, gürültü perdesi (ses duvarı) yapımı için iki seçenek kalmıştır: a) Yerel yönetimler (İl Özel İdareleri ve belediyeler) gürültü perdesi yapabilirler. b)TEM otoyolları özelleştirilirken (Muhtemelen Ocak 2011) ses duvarı yapımı zorunluluğu ile ilgili maddeler devir sözleşmesine konulabilir ve yüklenici kuruluşlara sorumluluk verilir. Bu ikinci seçeneğin işletilebileceği Sayın Akbıyık tarafından belirtilmiştir. Ülkemizde toplam TEM kalitesi otoyol uzunluğu 2.3 milyon metredir. Sadece meskun bölgeler için ses duvarı talep edildiğinden gürültü perdesi inşa maliyeti makul olacaktır ve ürkütücü değildir.
Sonuç
Günümüzde; nüfus artışı, yoğun trafik, köyden kente süregelen göçler ve düzensiz kentleşme neticesinde gürültü problemi etkisini önemli ölçüde arttırmış bulunmaktadır.
İstanbul - Ankara TEM otoyolu yoğun trafik türü özellikte olup gürültü düzeyi yüksektir. Uluslararası kriterlere göre meskun bölgeler için tedbir alınması zorunluluktur. Yerleşim bölgelerinden geçen (Sapanca gibi) TEM otoyolu trafik gürültüsü insan sağlığını bozmaktadır. İdari erk ve sosyal paydaşların doğal veya yapay gürültü perdelerini uygulamaya alması ivedilikle gerekmektedir. Biyolojik bariyer (bitki perdeleri) en uygun seçenektir.