Özel ile Babacan görüştü: 'IMF programlarının bile bir sosyal hayat bölümü olur...'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın bugün Ankara'daki basına kapalı görüşmesinde üç konu masaya geldi. Toplantı sonrası konuşan Özel, emekli maaşlarına gelen zammı eleştirdi. Babacan da hükümetin yeni ekonomi politikasının 'IMF'ninkinden bile kötü olduğu' mesajını verdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün Ankara'daki CHP Genel Merkezi'nde basına kapalı olarak 1,5 saat DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'la görüştü.
Görüşmede Özel'e, Genel Başkan Yardımcıları Yalçın Karatepe, Gülşah Deniz Atalar, Gökan Zeybek, Meryem Gül Çiftci Binici, Burhanettin Bulut ve Gökçe Gökçen; Babacan'a ise Başkanlık Kurulu Üyeleri İdris Şahin, Mehmet Emin Ekmen, İbrahim Çanakçı, Evrim Rızvanoğlu, Cem Avşar ve İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen eşlik etti.
'20 kilogram dana kıyma parası...'
Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Özel, en düşük emekli aylığına ilişkin soru üzerine, bu aylığın asgari ücretin altında olmaması gerektiğini savunduklarını belirtti.
Özel şunları kaydetti: "Adalet ve Kalkınma Partisinin ilk iktidara geldiği gün, en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücret düzeyindeydi. Bugün gelinen noktada en düşük emekli maaşının 10 bin liradan 12 bin 500 liraya çıkartılması, sadece geçinemeyen emeklilerle dalga geçmektir. Asgari ücret düzeyine çıkartılmayan her rakam, emeklilerin cebinden bir şeyleri almaktır. 10 bin lira ocak ayında verildiğinde 25 kilogram dana kıyma alıyordu. Zamdan önce bu 16 kilograma düşmüştü, zamla birlikte 20 kilograma çıktı. Burada verilen 2 bin 500 liranın getirdiği nokta 20 kilogram dana kıyma parası. Emeklinin maaşından 5 kilo dana kıyma parası ocaktan bugüne çalınmıştır. Dün yapılan ayarlama bir zam değil, emeklinin hakkı olan parayı cebinden çalmaktan başka bir şey değildir. Bunu bir kez daha kabul etmeyeceğimizi ve emeklilerle birlikte en sert tepkiyi verip mücadeleye bu notada devam edeceğimizi ifade etmek isterim."
'Kusurun sahipleri hesap verecek'
İzmir'in Konak ilçesinde, sağanaktan korunmaya çalışırken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları sorulan Özel, şöyle konuştu:
"Sayın Erdoğan'ın 'Vebali olanlar özür dilemeli' gibi ifadelerini gerçekten hayretle okuyorum. İzmir'deki elim olay yaşandığı anda 3 telefon açtım. İlki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'mızdı. Dedim ki, 'Soruşturmada savcılıkla tam bir işbirliği yapın. Belediyenin de sorumluluk alanında olan bir mazgal var. Orada kusur bizdeyse ortaya çıkacak. Kusurun sahipleri hesap verecek, cezalarını çekecek. Tekrarlanmaması için hangi tedbir alınacaksa bunun arkasında duracağız.' Ben bunu söylemişim, soruşturma açılmış sürüyor. Dikkatle takip ediyoruz ve savcılıkla tam bir işbirliği halindeyiz. Soruşturmanın sonunda kimin vebali olduğu ortaya çıkacak ve hesap verecek."
Özel, suçlu olmaları halinde üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getireceklerini kaydederek, "2010-2013 arası bütün elektrik dağıtımını ben mi özelleştirdim, Erdoğan mı özelleştirdi? 'Elektrikte özelleştirme cinayettir' diyenlere 'Çık özür dile' diyorlar. Suç bizdeyse ben özür dileyeceğim ama elektrik dağıtım şirketindeyse Sayın Erdoğan özür dileyecek mi?" diye sordu.
Özel, sahipsiz hayvanlara yönelik kanun teklifiyle ilgili soru üzerine, Hayvan Hakları Komisyonu raporuna göre, hayvan hakları fonu kurularak oluşturulacak bütçeyle barınak, aşılama ve kısırlaşma yapmak için gerekli paranın sağlanacağını belirterek, şunları kaydetti:
"Kanun teklifinde, altında imzaları olan, bu fonun kurulmasıyla ilgili bir şey yok. 'Para yok' diye erteleme var. 2028 yılına kadar barınak yapma yükümlülüğünü erteliyor. Bu, 'Para yok, sorumluluk sizde, hayvanlar sokakta, katledin onları' demek. CHP'li belediyeler bunu yapmayacak elbet ama bunu yapacak birçok belediye başkanı çıkacak. Kamu güvenliğinin tehdit altında olup olmadığına kim karar verecek? Engelli hayvanların doğrudan itlafının önünü açan, çok kötü kullanılmaya müsait bir ifade var. Hayvan hakları yasasında CHP grubu en üst düzey kırmızı alarmdadır. Bu yasanın yasalaşmaması, çoğunluk gücüyle yasalaşırsa da tarih önünde sorumluluklarımızı yerine getirmek üzere gereğini yapacağız."
'Karar kadınlarındır'
Özel, 9. Yargı Paketi'ndeki soyadı düzenlemesinin de bir dayatma getirdiğini savunarak, "Bu konuda karar kadınlarındır. CHP'nin de bu konudaki tutumu, kadın haklarından yana ve mücadele eden kadınların, kararlılığın arkasındayız. Bu konuda da kırmızı alarm durumundayız." ifadesini kullandı.
Üç konu masada
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ülke gündemine ilişkin üç konu üzerinde görüş alışverişinde bulunduklarını dile getirdi.
Babacan, şöyle devam etti: "Bunlardan birincisi ülkenin herhalde şu anda en önemli, en yakıcı sorunu, geçim sorunu, enflasyon, ekonomik sıkıntıların geniş kesimlere gittikçe daha fazla yayılması. Sosyal ayağı olmayan bir ekonomik modelin Türkiye'de son bir yıldır uygulanmaya çalışılması. Bunları konuştuk. İkinci önemli gündem maddemiz sığınmacı sorunu ve bu bağlamda Suriye'ydi. Bu sorunun çözümüyle alakalı Sayın Genel Başkan'ın Suriye rejimiyle teması ve Esad ile görüşme planı gerçekten son derece kıymetli. Suriye konusunda geniş kapsamlı bir değerlendirme yaptık. Suriye sorununun çözümünün Türkiye'deki sığınmacı sorununun çözümü için de önemli olduğunu beraberce teyit ettik. Üçüncü önemli gündem maddemiz de Meclis Başkanı Sayın Kurtulmuş'un başlattığı yeni anayasa arayışı."
Emekli maaşı eleştirisi
Emekli aylığı düzenlemesine ilişkin soruyu yanıtlayan Babacan, Türkiye'de sabit gelirli vatandaşların enflasyon karşısında ezildiğini ve mağdur durumda olduklarını söyledi.
Babacan, "Emeklilerimize verilen bu artış, bırakın gerçek enflasyonu, TÜİK enflasyonunun dahi altında kalmış durumda. Asgari ücrete 1 Temmuz'da zam verilmedi. Bakın, bunun örneği yok. 1 Temmuz zammının pas geçilmesi, asgari ücrette bir kul hakkıdır. Emeklilerimizin 12 bin 500 lira gibi bir rakama mahkum edilmesi de ayrı bir yanlıştır. Gerçekten çok büyük bir mağduriyet söz konusu. Bu mağduriyetin, haksızlığın bir an önce giderilmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.
'IMF programlarının bile bir sosyal hayat bölümü olur'
Hükümetin ekonomi politikasını eleştiren Babacan, "IMF programlarının bile bir sosyal hayat bölümü olur. Şu andaki uygulamaların bir sosyal ayağı yok. Böyle bir ekonomi programı kabul edilemez." ifadesini kullandı.
Ali Babacan, sahipsiz hayvanlara yönelik kanun teklifine ilişkin ise "Bir yandan sokaklarımızı daha güvenli hale getirirken bir yandan da hayvan hakları konusunda vicdani duruşumuzu asla kaybetmeden çözüm bulmak gerekiyor. Çok detaylı bir konu. Kolay bir konu değil. Çünkü problem büyümüş durumda. Öncelikle 'Bu problemi niye bu kadar büyüttün' diye hükümete, iktidara bir sormak lazım. Niye hiçbir şey yapmadın?" şeklinde konuştu.