Özgür Özel: Biz paradan 6 sıfır atmayacağız, bir sıfır atacağız
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, CHP iktidarında alım gücünün artacağını söyleyerek, “CHP iktidarının 10'uncu yılında bugüne dönüp baktığınızda bir sıfır attığımızı göreceksiniz ama maaşlardan değil, sadece fiyatlardan. Yani bugünkü maaşı alacaksınız ama mazotun 4 lira, dana kıymanın 55 lira olduğunu göreceksiniz. Bu şu demek, alım gücünün 10 kat artması demek” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Son yerel seçimlerde her 2 kişiden birinin oyunu alarak seçim kazandıklarını belirten Özgür Özel, anketlerde her geçen gün CHP'nin oylarının arttığını ifade etti.
Emekliden üreticiye, asgari ücretliden esnafa, tüm kesimlerin sorunlarını konuşarak yollarına devam edeceklerini dile getiren Özel, “Recep Tayyip Erdoğan'ın en çok övündüğü konu, paradan 6 tane sıfır atmasıdır. Biz de atacağız. Biz onun gibi 6 sıfır atmayacağız. Bir sıfır atacağız, ama o 6 sıfırı etiketlerden fiyatlardan, masraflardan da attı. Döndü maaşlardan da attı. CHP iktidarının 10'uncu yılında bugüne dönüp baktığınızda bir sıfır attığımızı göreceksiniz ama maaşlardan değil, sadece fiyatlardan. Yani bugünkü maaşı alacaksınız ama mazotun 4 lira, dana kıymanın 55 lira olduğunu göreceksiniz. Bu şu demek, alım gücünün 10 kat artması demek” diye konuştu.
“Tayyip Bey'in gösterdiği istikametle olmuyor”
“Bu Tayyip Bey'in gösterdiği istikametle olmuyor. Şangay İşbirliği Örgütü'nde ortalama milli gelir 4 bin 500 dolar. Tayyip Bey'in peşine takılan oraya gider. Atatürk'ün gösterdiği yöne, muasır medeniyetler yönüne giderseniz, Avrupa Birliği hedefiniz olursa orada milli gelir ortalama 45 bin dolardır” diyen Özel sözlerini şöyle sürdürdü: “Arada 10 kat fark var. Burada dünyanın en iyi arabaları üretiliyor ama kendileri mütevazı arabalara biniyorlar. Bu taraftakilere satıyorlar. Dünyanın en pahalı Mercedes'ini 10 tane Merkel'in ülkesi üretti o tarihte, Merkel kendisi mütevazı minibüse bindi, 2 tanesini bize sattı. Geri kalanının bu taraftaki ülkelere sattı. Burada saray büyük, liderler zengin, uçaklar 10'ar 10'ar. Bu tarafta tarifeli uçuyorlar, ucuz evde oturuyorlar. Ama buranın halkı sürünüyor, buranın halkı zengin.”
“Bir sıfır olsun bizim olsun”
Önümüzdeki seçimin referandum niteliğinde olacağını söyleyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Avrupa Birliği hedefinde hızla kalkınan bir ülke mi, Şangay İşbirliği Örgütü'nün peşinde 4 bin 500 dolarlık bir ülke mi? Biz bu ülkeyi önce 45 bin, sonra 55-60 bin dolar milli geliri olan bir hale getireceğiz. Paradan değil, etiketlerden sıfır atacağız. Maaştan değil, masraftan sıfır atacağız. Tayyip Erdoğan gibi 6 koli bu tarafa, 6 koli diğer tarafa atıp milletin yüzüne bakıp 6 sıfır attık demeyeceğiz. Bir sıfır atacağız. Bir sıfır olsun bizim olsun diyeceğiz. Herkesin yüzünü güldüreceğiz” diye konuştu.
SGK'nın belediye borçlarını tahsil etmesine yönelik açıklamasını CHP'li belediyelerin icraat yapmaması için yapılan 'mali bir darbe girişimi' olarak değerlendiren Özgür Özel, “Türkiye'deki bütün belediyelerin ve şirketlerinin SGK'ya toplam borcu 90 milyar lira. Sadece Bursa Büyükşehir Belediyesi'nde bize kalan borç 30 milyar liradır. Ne konuşuyorsunuz? Sadece SGK borcu 4,5 milyar lira. Bize enkaz devrettiler. Türkiye'nin en borçlu belediyeleri AK Parti'den bize geçen belediyelerdir” dedi.
15 Temmuz'un kanlı bir darbe girişimi olduğunu vurgulayan Özel, “Orada CHP olarak demokrasinin yanında durduk. Meclisin yanında durduk, kapalı meclisi açtırdık ve darbecilere meydan okuduk. Geçen 31 Mart seçiminden sonra Ekrem İmamoğlu'nun 13 bin oyla kazandığı seçimin iptal edilmesi yargı yoluyla darbe girişimiydi. Milletin feraseti ile fark 806 bine çıktı. Osmanlı tokadı atacağız diyenler demokrasi tokadı ile kendilerine geldiler sandık, gelmemişler. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla CHP'li belediyelere mali darbe girişiminde bulunuluyor. Darbe, milletin seçtiğinin millete hizmet etmesine engel olup, bertaraf etmeye çalışmaktır. Bunu tankla topla yaparsan, askeri darbe olur. YSK kararı ile yaparsan adli yargı darbesi olur, şimdi maliye eliyle yapıyorsun. Seçilenin milletine hizmet etmesine engel olmaya çalışıyorsun. Yıllardır SGK primlerini ödememiş AK Partili belediyeler. 4.5 milyar Bursa'ya bırakmış. Hesabı ödemeden kaçmış. Mustafa Bozbey'e diyor ki, 'kendininkini de öde, bundan önceki yönetimin 4.5 milyarını da öde, faizi ile öde' diyor. Böylelikle hizmet yapamayacağız, o da diyecek ki 'CHP'li belediyeler çalışmıyor.' Vallahi de yapacağız, billahi de yapacağız. Gerekirse Türkiye'nin en büyük örgütlenmesini yapar, yine hizmetleri yapacağız” şeklinde konuştu.
“Türkiye büyük bir açmazın içinde”
Türkiye'nin büyük bir açmazın içinde olduğunu savunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Ülkeyi şirket gibi yöneteceğim diyen Erdoğan, tavla, dama oynar gibi devlet yönetti. Kırdı, kırıldı, yendi yenildi. Oysa ülke satranç oynar gibi yönetilir. Bir satranç oyuncusunun iyi olup olmadığı yaptığı açılışa bakılır. İyi bir açılış yaptıysanız, açmaza düşmezsiniz. Türkiye çok büyük iki açmazın içindedir. Bugün asgari ücret alan için çok düşüktür. Veren için çok yüksektir. Bugün dolar kuru bizim için çok yüksektir, ihracatçı için çok düşüktür. Bunun sebebi orta gelir tuzağıdır. Orta gelir tuzağının en büyük sebebi geçmiş yöntemlerle bu dönemde üretim ve ihracat yapmaya çalışmaktır. Penye, fason kot üreterek ve bununla tutunmaya çalışarak, 9 bin - 12 bin dolar sınırında kalırsınız ve ilerleyemezsiniz. Bu 20-30 yılın öncesinin işiydi. Bugün de ihtiyaç kadar üretilir ama esas ağırlığı yüksek katma değerli ihracat ürünlerinde olması gerekirdi. Bugün çip üretiyor, dokunmatik telefonları bizim üretiyor olmamız gerekiyordu” ifadelerini kullandı.
Gri listeden çıkmış olmanın övünülecek bir şey olmadığını anlatan Özel, “Mozambik'in olduğu listeden çıkmakla övünüyorlar. Amatör ligin de altına düşmüşlerdi, şimdi 3. lige çıktık övünüyorlar. Öyle bir anlayışla karşı karşıyayız ki, yalan yanlış işler yapıyor. Ülkenin kredi notu düşüyor. Biri çıkıp 'bunlar gayri milli' diyor. Uluslararası kuruluş, gayri millisi mi olur? Fitch ülkenin kredi notunu düşürüyor, adam açıklama yapıyor; 'Fitch'in biri notumuzu düşürmüş' diye. Öbür gün artınca Fitch'e methiyeler düzmeye başlıyorlar. O yüzden bu anlayış Türkiye'yi zor duruma getirdi” dedi.