ANKARA - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu örgüt mertçe güvenlik güçlerimizin karşısına çıkıp çatışamıyor. Çocukları kalkan yaparak, kadınları kalkan yaparak, masum sivillerin arkasına korkakça saklanarak, kalabalıkların içine sinsice girerek saldırıyor ve saldırdıktan sonra da yine korkakça kaçıyor. Düşmanda bile haysiyet aranır ama terör örgütü en küçük bir haysiyet izi dahi taşımıyor" dedi.
Ankara'da konuşan Erdoğan, "Muhalefet partileri bu kirli denklemde, bu çirkin tablo içinde bilerek ya da bilmeyerek terörün değirmenine bugüne kadar hep su taşımıştır. Çok açık konuşuyorum, bu ülkede kimi muhalefet partileri 'düşmanımın düşmanı, dostumdur' anlayışı ile hareket ettiler hala da bu anlayışla hareket ediyorlar" diyerek muhalefe yüklendi.
Erdoğan, terör örgütünün son yıllarda hedefini değiştirerek AK Parti'ye saldırmaya başladığını belirterek, "Çünkü AK Parti çözüyor. Çünkü AK Parti benim Kürt kardeşlerimle kucaklaşabiliyor, el ele verebiliyor. Halkımız da AK Parti'yi kucaklıyor, iktidara taşıyor. Bölgenin birinci partisi yapıyor. AK Parti daha en başından parti programını hazırlarken bu meselenin reçetesini ortaya koydu. 10 yıldır da çok büyük bir kararlılıkla, sarsılmaz bir azimle, tam bir samimiyetle bu meselenin üzerine gidiyor. AK Parti çözdükçe, AK Parti çözüm için tüm kanalları devreye aldıkça altındaki zemin kayan terör örgütü de var gücüyle AK Parti'yi hedef alıyor" dedi.
Parlamento'da gereğini yapacak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP'lilerin PKK'lılarla kucaklaşma görüntüleri ve BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 400 kilometrenin PKK'nın denetiminde olduğu yönündeki açıklamalarına sert çıktı. Demirtaş'a, "Kendisinde yüz olsa parlamentoya değil kandil dağına çıkması gerekir" diye seslenen Erdoğan, yargının konuyla ilgili incelemelerine başladığını, kendilerinin de "Parlamento'da gereğini yapacaklarını" ifade etti.
AKP'nin 30 Eylül'de yapılacak 4. Büyük Kongresi öncesi son hazırlıkların değerlendirileceği, AKP milletvekilleri ve kurucu üyelerin de katılımıyla düzenlenen genişletilmiş grup toplantısı öncesi yaptığı konuşmada BDP'nin terör örgütünden talimat aldığını, silahların gölgesinde "siyaset yapar gibi davrandığını" iddia eden Erdoğan, "Bir bayram öncesi milletin gözünün önünde efendilerine sırtlarını sıvazlattılar. İnanın kameralar olmasaydı bunlar o terörist efendilerinin ellerini de öperlerdi, 3 kuruş da harçlık alırlardı" diye konuştu. BDP'li milletvekillerinin sırtını sıvazlayan PKK'lının elindeki kanın BDP'li milletvekillerinin üzerine bulaştığını anlatan Erdoğan, bu lekenin namus lekesi gibi olduğunu ve asla silinmeyeceğini, bu lekeyle rezil ve alçak bir biçimde yaşayacaklarını ifade etti.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 400 kilometrelik alanın PKK'nın denetiminde olduğu yönündeki açıklamasına da sert çıkan Erdoğan, "Bu ülkede bizim bir metrekaremizin kontrol dışında olduğunu kimse söyleyemez. Siz bölücü terör örgütünün uzantısı olan partinin eş başkanının söylediklerine bakmayın. Kendisinde yüz olsa parlamentoya değil kandil dağına çıkması gerekir. Burada ne duruyorsun, oraya git. Sen bu milletin temsilcisi değilsin. Utanmadan hangi yüzle geliyorsun da bu Parlamento'da yemin ediyorsun. 400 kilometre bölücü terör örgütünün kontrolünde diyor. Bu, terbiyeden muaf ve ülkenin değerlerinden uzak bir anlayıştır. Bu insanlar bu ülkede yönetime talip. Olacak şey mi? Bunlar o beklentilerine ulaşamayacak, her geçen gün eriyip yok olacaklardır. Rahat yer arıyorlarsa kendilerine adres verdim, Kandil'e çıksınlar. Parlamento'da mücadele edeceklerse hukuk neyi emrediyorsa o çerçevede hareket etmeye mecburdurlar. Etmedikleri takdirde yargı gerekeni yapıyor. Biz de Parlamentoda gereken neyse onu yapacağız" diye konuştu.
Suriye'de ölenlerin 2 bin 200'ü çocuk
Konuşmasında Suriye konusuna da değinen Erdoğan, Suriye'de rejimin Türkiye'deki terör örgütünden farkı kalmadığını, bir "terör devleti" gibi davrandığını ifade etti ve "2011 yılını Mart ayından bugüne kadar Suriye'de şehit edilenlerin sayısı 30 bine yaklaştı. Bunların 2 bin 200'ü çocuktur. Suriye'de şu an 76 bin kişi kayıp, 250 bin kişi de çeşitli ülkelere göç etmiş durumda. Uluslararası camia, her zamanki gibi Müslümanların katledilmesine seyirci kalıyor" diye konuştu. Türkiye'nin Suriye ile tarihten gelen bir birlikteliği olduğunu belirten Erdoğan, Suriye konusunda CHP'nin gösterdiği tavrı da eleştirerek, "CHP Baas Partisiyle duygusal bir ilişki tesis etmiştir. Bu duygusal ilişki çerçevesinde Türkiye'de çok ciddi provokasyonların fitilini tutuşturmanın gayreti içindedir. Şu an terör örgütü çocuk yaştaki mensuplarıyla yoğun bir terör uyguluyor. Aynı anda CHP senkronize şekilde Suriye üzerinden tahriklere girişerek hem Suriye'deki katliama hem de dolaylı olarak teröre lojistik destek sağlıyor" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu tek başına gidebilir
CHP'nin Suriye yönetimine karşı tavrını "Kurda merhamet gösteriyorlar" sözleriyle değerlendiren Erdoğan, TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na Apaydın Kampı'nda inceleme için izin verildiğini, buna karşın CHP'li üyelerin bu incelemeye katılmadığını belirten Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na seslenerek, "Samimiysen, Komisyondaki üyelerin neden gitmedi? Şov yapmaya o şekilde giderlerse müsait olmayacak. Sayın Kılıçdaroğlu, bundan sonra gideceksen tek başına gidebilirsin. Ama şov yapmak için sana hiçbir zemin hazırlamayacağız. Şov yapmana müsaade etmeyeceğiz. Bu kamplar şov yeri değil hizmet yeridir. Ev sahibiyiz, senin şovuna kaptırmayız" dedi.
Sanal irtica kampanyaları
Hatay'da Suriyeli sığınmacıların karışıklık yarattığı yönündeki haberleri de yalanlayan Erdoğan, "Sanal irtica kampanyalarını aratmayan o malum, bildik ve bayat manşetlerin hepsinin farkındayız, ibretle takip ediyoruz" dedi. Erdoğan Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerine devam ederek, Sosyalist Enternasyonal'e katılan CHP liderine, bu toplantının sonuç bildirisinde Suriye'de yaşanan olayların kınandığını hatırlattı ve "Bunlar hep kaymak takımla birlikte hareket etmişlerdir. Şu ortaya konan tavır CHP'nin kendi seçmenine bile haksızlıktır. Misafir bizim geleneklerimizde namus, şeref ve onur kadar mübarektir" diye konuştu.
Sen kimin torunusun
Osmanlı'nın15. Yüzyılda Endülüs'ten kovulan Musevilere kucak açtığını, kendilerinin böyle bir ecdadın torunu olduğunu anlatan Erdoğan, Suriye konusunda gösterdiği tavrı eleştirdiği Kılıçdaroğlu'na, "1849'da Osmanlı topraklarına sığınan bin kadar mülteci geri istendiğinde Osmanlı elçisi Rus Çarı'na mültecileri iade etmemiştir. İşte biz böyle bir ecdadın torunuyuz. Sayın Kılıçdaroğlu sen kimin torunusun bilemem" diye seslendi.
146 Azeri aydın
CHP'nin Suriyeli mültecilere karşı takındığı tavrın kökenlerinin kendi tarihine dayandığını ileri süren Erdoğan, Rusya'da Stalin döneminde yaşandığını ileri sürdüğü bir olayı şöyle anlattı:
"CHP'nin on yıllarca üstünü örtmeye çalıştığı bu olay Türk ve Azeri tarihine acı bir hatıra olarak kazınmıştır. 1945 yılında 146 Azeri aydın Stalin zulmünden kaçıyor ve Aras Nehri üzerinden Boraltan Köprüsü'nü geçerek Türkiye'ye sığınıyorlar. Öz gardaşlarıyla kucaklaşıyorlar. Stalin Türkiye'den bu Azerilerin iadesini istiyor. Dönemin CHP hükümeti, sınırdaki karakola telgraf çekiyor, İnönü hükümeti iş başında, mültecilerin iadesini istiyor. Karakol komutanı gözlerine ve kulaklarına inanamıyor. Emri defalarca teyit ettiriyor. Ancak CHP hükümetinden net emir geliyor. Durumu anlatan Azeriler Türk askerlerinin boynuna sarılıp yalvarıyorlar: ‘Bizi teslim etmeyin. Bizi burada kurşuna dizin, kendi bayrağımız altında ölelim. Ancak karakol komutanı çaresiz 146 Azeri'yi teslim ediyor. Köprüyü geçen Azeriler, köprünün diğer tarafında Türk subaylarının gözünün önünde elleri bağlanarak infaz ediliyor. Karakol komutanının bu manzara sonrası canına kıydığı söyleniyor."
Şam'a gidecek yüzü olmayacak
Konuşmasında bu olay sonrasında bir türkü de yakıldığını anlatan ve türkünün sözlerini paylaşan Erdoğan, "İşte CHP budur. CHP, sadece Dersim'de kendi vatandaşını katleden parti değil, aynı zamanda öz Azeri kardeşini bile göre göre ölüme yollayacak kadar zalim bir zihniyetin temsilcisidir" dedi ve CHP'nin Azerbaycan'a Kırım'a göğsünü gererek gidemeyeceğini belirtti. Erdoğan, "CHP yarın da Şam'a gidecek yüz bulamayacak" diye konuştu. Erdoğan, konuşmasında Van'da boşa çıkan deprem konteynerlerini bölgeye aktararak sığınmacılar için yeni konteyner kentler kurma çabasında olduklarını ifade etti.