Partiler BDP için toplandı
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, BDP'nin izin talebini görüşmek üzere toplandı.
ANKARA - TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, BDP'nin izin talebini görüşmek üzere toplandı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in başkanlığında toplanan Komisyon, yeni anayasa yazım çalışmalarında gelinen noktayı ve BDP'nin izin talebini ele alacak.
Komisyon'un AK Parti'li Üyesi Ahmet İyimaya, toplantıya girerken gazetecilerin soruları üzerine, izin isteyen BDP dışındaki üyelerle toplanıp gereğini karar olarak ortaya koyacaklarını ifade etti. İyimaya, çalışmaların BDP'siz devam edip edemeyeceği sorusuna, "Ben sürecin işlerliğine engel bir halin olmadığını düşünüyorum. Kolektif hukukta bunların karşılığı vardır. Onları müzakere ederiz. Ancak ortak karar verilir. Bireysel görüş olarak 'şu olur, bu olur' diyemem, o saygısızlık olur. Çözüm bir değil birden fazla" karşılığını verdi. İyimaya, "BDP'li Sırrı Süreyya Önder, dün 'artık gına geldi' dedi. Dünkü toplantıda neler yaşandı?" sorusu üzerine, "Konjonktür bizim öğretmenimiz, kılavuzumuz olursa bu sofradan doyarak kalkamayız. Millete de anayasa ürününü sunamayız. Süreçler en büyük öğretmenlerdir, en büyük düzelticilerdir. Sürecin aktörlerden daha akıllı olduğunu düşünüyorum. 'Gına geldi' sözünü bir talihsizlik olarak değerlendiriyorum. Zannetmiyorum böyle bir söz söylendiğini, konjonktürel bir tepkidir. Ama süreç bizlerden daha akıllı... Zaman ırmağı doğru akıyor" diye konuştu.
AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin de aynı sorulara, Komisyon'un 15 maddeden oluşan çalışma usul ve esaslarını hatırlatarak, "Üç kere mazeretsiz katılmayan masadan kalkmış sayılır" dedi. Şahin, "İzinli sayılabilirler mi?" sorusuna, "İzin verilebilir. Bunu değerlendireceğiz" karşılığını verdi.
"BDP'siz devam etmek..."
Komisyon'un CHP'li Üyesi Süheyl Batum da konuyla ilgili soruları yanıtlarken, "4 parti mutlaka oybirliği yapacak derken, biri olmaz ise 3 partinin devam etmesi etik olmaz" dedi. Komisyon çalışmalarına 20 Temmuz'a kadar ara verilmesi kararı çıkmasının çok yüksek ihtimal olduğuna işaret eden Batum, "Diğer arkadaşların da 'BDP yokken devam edelim, 20 Temmuz'dan sonra karar veririz' diyeceklerini tahmin etmiyorum" görüşünü belirtti.
Batum, "BDP'li Önder dün getirdikleri her önerinin parantez içine alınarak tartışılmadan geçildiğini söyledi" denilmesi üzerine, "O doğru değil. Dün Başkanlık sırası Ahmet İyimaya'da idi. 'Bunu aşalım, çabuk aşalım' şeklinde bana göre de çok doğru olayan tavrı böyle bir yanlış anlamaya neden oldu" karşılığını verdi. BDP ve diğer partilerin getirdiği her öneriyi tartıştıklarını anlatan Batum, şöyle konuştu:
"Getirilen öneri üzerinde uzlaşıldıysa yazıyoruz ama tümüyle uzlaşılmayan maddeler varsa onları bölümün sonuna bırakıyoruz. Eşitlik maddesi gibi...Bazı noktalarda da mesela BDP, adil yargılanma konusunda 'tercih ettiği dil' dedi, biz ise 'tercih ettiği dil olmaz, anladığı dil diyelim' dedik. AİHM kararlarında da bizim mevzuatımıza da uygundur. Eğer insan dili anlamıyorsa tercümandan yararlanabilir. Ama bu 'tercih ettiği dil' olamaz. O zaman 'Ben Portekizce istiyorum' derse, Portekizce mi yapacak? Dünyada da böyle bir şey yok. Bunu parantez içine koymuştuk. Aynı şey düşünce özgürlüğünde geldi, ' tercih ettiği dil' dendi, böyle bir şey yoktur. Dünyanın hiçbir ülkesinde de mevzuatta böyle bir şey yoktur. İyimaya da 'Tamam bunu da paranteze alalım' deyince, Önder de 'baştan atıyorsunuz, tartışalım' dedi. Ben burada bir haklı haksız aramıyorum ama olay aynen böyle oldu. 'Bugüne kadar bütün önerdiklerimiz kabul edilmiyor' da doğru değil, ama 'Tamam onu paranteze atalım' demek de...Tartışıp neden olup olmayacağını konuşabilirdik. Dünyada bir örnek varsa ona bakarız. BDP Grubu tepki gösterdi ve ara istedi. Onlar olmadan devam etmek diye bir şey ne etik ne amaca uygun olur, meşruiyetini kaybeder."
Batum, "AK Parti'nin Kürtçe eğitimin önünü açacak teklif getirdiği ifade edildi' denilmesi üzerine ise "Bu öyle değil. Madde gelsin konuşuruz. Öyle çok özgürlükçü bir yorum olduğunu kanaatine varmamıza neden olacak teklif geldiğini sanmıyorum. 10 yıl Türkiye'de bir algı yaratıldı; iktidar özgürlükçü, diğerleri özgürlükçü değil şeklinde. Biz bunun için de Anayasaya başlarken özgürlüklerden başlanmasını istedik. Özgürlük denilince eğitim hakkı, düşünce özgürlüğü, eşitlik, ayrımcılık yasağı bunları göreceğiz. 10 yıllık toz bulutunu, bu algıyı tartışmış oluruz. Doğru mu değil mi Türk halkı anlar" diye konuştu.
"Medyayı kınıyorum"
Komisyon'un MHP'li Üyesi Tunca Toskay da dün üzerinde çalışılan bir maddede "fıkranın maddeden çıkarılmasını" önerdiklerini belirterek, ancak medyada "anladığı dil üzerinde MHP'nin uyuştuğu" şeklinde yazıldığını söyledi. Toskay, "Bunu anlamak mümkün değil. Uyuşma değil, biz bu fıkranın tümüyle maddeden çıkarılmasını MHP önerisi olarak yazdık. Dünkü olay budur. Bunu kamuoyuna duyurmak lazım. Biz 'çıkarılması gerekir' diyoruz. Devletin televizyonu dahi altyazı geçiyor 'anlaştılar bu konuda' diye... Bu, demokrasiye katkı vermesi gereken medyanın işleviyle hiç bağdaşmayan bir tutumdur. Devletin televizyonu ve aynı şekilde yayın yapan gazete ve televizyonları kınıyorum" diye konuştu.
BDP'nin talebini nasıl değerlendirdikleri sorusuna Toskay, "Konuşulan bir maddede tam ittifak olmadığında parti veya partiler kendi görüşünü tutanaklara geçiriyor. Toplantı sonucunu ortaya koyan belgede de yer alıyor. Dün böyle bir şey oldu. Toplantıyı yöneten İyimaya, 'Anlaşılan BDP bizimle hemfikir değil, BDP'nin muhalefet şerhi olarak yazıp geçelim' dedi. Önder, bugüne kadar alışılmış yöntemi kabul etmeyeceklerini ve partide değerlendirmesini yapacaklarını belirterek toplantıyı terk etti ve 20 Temmuz'a kadar katılmayacaklarını söyledi. Bundan sonrası kendi takdirleridir. Durum değerlendirmesi yapmak için toplanıyoruz" dedi.