Piliç eti üzerine...
Prof. Dr. Hasan Rüştü KUTLU / Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Zaman zaman "başıma gelen pişmiş tavuğun başına gelmez" derizÖ Aslında piliç etinin başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmez. Bir tarafta gündemde kalmak, TV ekranlarında ve gazete köşelerinde yer almak, kısacası rayting almak için piliç eti başta olmak üzere her türlü hayvansal gıdayı zehirli, kanserojen, hastalık unsuru olarak lanse eden, araştırma sahibi olmadan araştırmacı kimliğine bürünen sözde bilim insanları, diğer tarafta konuyla ilgili bilimsel görüşlere yer vermek yerine, bilimsel geçerliliği olmayan şehir efsanelerine dönüşmüş, kamuoyunda infial yaratabilecek haberleri ile kimi yazılı ve görsel basın...
Nihayet suçlu bulundu, ülkemizde artan kanser vakalarının en önemli sebebi piliç eti imiş! Piliç etine böyle bakılması için halkımızı şartlandıranlar acaba gerçekte piliç etinin besleyici değeri, üretim süreci, gıda kalitesi ve ülkemiz için ekonomik değeri hakkında ne biliyorlar?
Ülkemizdeki kanatlı eti üretiminin tamamına yakını damızlık, kuluçkahane, yem fabrikası, kesimhane ve pazarlama tesislerine sahip entegre firmalarca gerçekleştirilmektedir. Bu süreçte Tarım Bakanlığı uzmanları tarafından sürekli denetlenen tesislerde, damızlık kümeslerinden kuluçkahaneye, hammadde üreticisinden yem fabrikasına, çiftliklerden kesimhaneye, kesimhaneden marketteki buzdolabına kadar "Gıda Güvenliği" ilkelerine, bu alanlardaki uluslararası normlara uyulmaktadır. 2012 yılı itibarıyla yaklaşık 1.8 milyon ton piliç eti üretimi yapan sektör, yalnızca halkımızın sağlıklı beslenmesine değil yaptığı ihracatla ülkemiz ekonomisine ve Türkiye markasına büyük katkılar yapmaktadır. Sektörde üretim yapan kayıtlı 12 binden fazla etlik piliç üretim kümesi bulunmakta, yem hammadde üreticisi çiftçi, sektörle ilgili esnaf, yem, ilaç-aşı, ekipman, yan sanayi, nakliye, pazarlama dalları dahil yaklaşık 500 bin aileye iş ve aş sağlamaktadır. Ülkemiz tarım sektörü içinde en modern ve en güçlü alanlardan biri olan ve 2011 yılı cirosu yaklaşık 4 milyar dolar olan bu sektörün sürekli eleştiri odağı haline getirilmesi anlaşılır değildir.
Piliç eti üretiminde kullanılan hibrit civcivler, söylenenin aksine kesinlikle genetiği değiştirilmiş hayvanlar değildir. Yaklaşık 90-100 yıldır süren ve halen de sürmekte olan ıslah çalışmaları ve kullanma melezlemesi sonucu büyüme hızı artırılmış özel azman hayvanlardır. Tüm özellikleri ile doğaldırlar, genetik yapıları ıslah edilmiş; ancak dışarıdan bir müdahale ile gen dizileri üzerinde bir değişiklik yapılmış değildir. Sürekli devam eden ıslah çalışmalarına bağlı genetik ilerleme ve yem sektöründeki teknolojik uygulamalara bağlı yem kalitesindeki iyileşmeler sayesinde,
20 sene önce 50-55 günde 1.8-2 kilo canlı ağırlığa, 10 sene önce 40-45 günde 2 kilo canlı ağırlığa ulaşabilen bu hayvanlar, günümüzde 35-40 gün gibi daha kısa bir sürede 2-2.5 kg canlı ağırlığa ulaşmakta ve ülkemiz hayvansal protein açığının kapatılmasında büyük pay sahibi olmaktadır. Piliç eti ucuz ancak çok kaliteli protein kaynağı olarak sofralarımızın vazgeçilmezi konumuna gelmiştir.
Günümüz ticari etlik piliç üretiminde kesinlikle hormon kullanılmamaktadır. Ticari bir faaliyet içinde hormon kullanımı gibi pratik ve ekonomik olmayan bir uygulamanın yapılması da zaten mantıklı değildir. Ülkemizde kullanımına izin verilen yem kaynakları, yem katkıları ve büyüme uyarıcı maddelere ilişkin yönetmelik, Avrupa Birliği'nde uygulanan yönetmeliğin aynısıdır. Etlik piliç yemlerinin hazırlanmasında Avrupa Birliği ve ülkemiz Biyogüvenlik Kurulu tarafından izin verilen genetiği değiştirilmiş kimi yem maddeleri kullanılmaktadır. Bu tip yem maddelerinin kullanımı piliçlerin veya piliç etinin genetiğinin değiştirildiği anlamına gelmemektedir. Genetiği değiştirilmiş yem maddelerinin doğrudan insan gıdası olarak kullanımında farklı boyutta endişelerin olması doğaldır; ancak bu tip yem kaynakları ile beslenen hayvanlardan elde edilen gıdaların insan sağlığına zararlı olduğu konusunda hiçbir bilimsel bilgi ve bulgu yoktur. Fareler üzerinde yürütülen; ancak metodolojik açıdan pek çok bilimsel hata içeren, besleme çalışmalarının kanser konusunda referans alınması konunun objektif değerlendirmeden ne kadar uzaklaştırıldığının işareti olup, rayting uğruna bilimin ve pek çok etik kuralın nasıl hiçe sayıldığının da vahim göstergesidir. Bunu yapanların bir kısmının sözde bilim insanı-medya bezirganı olması daha da vahim bir göstergedir.
Ülkemizde etlik piliç üretiminin çok büyük kısmını gerçekleştiren entegre etlik piliç tesislerimiz sağlıklı üretim için biyogüvenlik uygulamalarına büyük önem vermektedir. Bu entegrelerimiz Avrupa Birliği'ne piliç eti ihracatı yapabilecek kalite düzeyine ulaşmış, ürettikleri piliç etleri, üretim ve kesim işlemleri açısından bizzat AB yetkililerince Avrupa Birliği normlarına uygun bulunmuştur. Yurtdışına piliç eti ihraç etme yanında marka olma yolunda önemli kazanımları olan ülkemiz piliç eti sektörünün ülkemiz kamuoyuna yanlış tanıtılması kimin veya kimlerin işine yaramaktadır henüz anlaşılamamıştır.
Tüketicilerimizin tüm bu spekülasyonlardan etkilenmemeleri mümkün değildir; ancak piliç eti satın alırken ambalajlı-markalı ürünleri tercih etmeleri, ambalaj üzerindeki bilgileri kontrol etmeleri, sağlıklı ürün tükettiklerinin en önemli işaretidir