PKK için para toplamaya müebbet
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
DİYARBAKIR - Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Batman'da terör örgütü PKK adına iki aileden zorla 450 bin lira aldığı için 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan sanığa verilen cezayı bozarak, eylemin "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçunu oluşturduğunu kararlaştırdı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, "terör örgütü adına gasp suçuna teşebbüs" ve "terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçunu işlediği gerekçesiyle toplam 22,5 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık Mehmet Çetin ile ilgili dosyadaki incelemesini tamamladı.
Yargıtay kararında, mahkemece, iki aileden para topladığı için TCK'nın "terör örgütü adına gasp suçuna teşebbüs" kapsamında verilen 15 yıl hapis cezasında isabetsizlik görülmediği, bu nedenle onanmasına karar verildiği belirtildi.
Mahkemenin, "terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçu kapsamında verdiği 7,5 yıl hapis cezasının ise bozulmasını kararlaştıran Yargıtay 9. Ceza Dairesi, eylemin "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçunu oluşturduğunu bu nedenle sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanması gerektiği yönünde görüş bildirdi. Yargıtay'ın gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:
"Suç tarihinde silahlı terör örgütünün amacı doğrultusunda, şikayetçilere yönelik olarak işlediği yağmaya teşebbüs suçunun, örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğü ve toplumdaki etkinliği de nazara alındığında TCK'nın 302. maddesinde belirtilen amaç suçu gerçekleştirmeye elverişli suç niteliğinde olup, eylemin 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçu'nu oluşturduğu, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasına oy birliğiyle karar verildi."
Etkin pişmanlıktan yararlanmış
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ne gönderilen dava dosyasında yer alan gerekçeli kararda ise, sanık Çetin'in terör örgütünde faaliyet yürütürken 2008 yılında ayrılıp güvenlik güçlerine teslim olduğu belirtilmiş, kararda, sanık Çetin'in "Etkin pişmanlık" hükümlerinden yararlanarak serbest bırakıldıktan sonra örgüt adına faaliyette bulunmaya devam ettiği ifade edilmişti.