Polislerin bireysel başvurusuna ret
Emniyet müdürü 3 polisin, Aralık 2013 ve Ocak 2014'teki atama işlemine karşı mahkemeden alınan yürütmeyi durdurma kararının uygulanmadığı gerekçesiyle yaptıkları bireysel başvurular, "açıkça dayanaktan yoksunluk" nedeniyle kabul edilemez bulundu
Anayasa Mahkemesi, emniyet müdürü 3 polisin, Aralık 2013 ve Ocak 2014'te gerçekleştirilen atama işlemine karşı mahkemeden alınan yürütmeyi durdurma kararının uygulanmadığı gerekçesiyle yaptıkları bireysel başvuruları, "açıkça dayanaktan yoksunluk" nedeniyle kabul edilemez buldu.
Resmi Gazete'de yayımlanan kararlara göre, Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğünde şube müdür yardımcısı olarak görev yapan Hakan Yıldız, 6 Ocak 2014'te aynı ilde Yabancılar Şube Müdürlüğüne şube müdür yardımcısı olarak atandı.
Yıldız'ın, işlemin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açtığı davada Ankara 6. İdare Mahkemesi, işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.
Ankara Valiliği, bu karar üzerine dava konusu kadronun boş olmadığı gerekçesiyle Yıldız'ı tekrar Yabancılar Şube Müdürlüğündeki görevine atadı.
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanlığında Bilgi Teknolojileri Şube Müdürü olarak görev yapan Bülent Türk ise 19 Aralık 2013'te Polis Akademisi Başkanlığında öğretim üyesi olarak görevlendirildi.
Türk'ün bu işlemin iptali istemiyle açtığı davada Ankara 5. İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurmayı kararlaştırdı. Türk, dava konusu kadronun boş olmaması nedeniyle yeniden Polis Akademisine atandı.
Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Asayişten Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Arif Canlı da 23 Aralık 2013'te Trafikten Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görevlendirildi.
Canlı'nın açtığı davada Ankara 15. İdare Mahkemesince yürütmeyi durdurma kararı verildi ancak daha sonra dava esastan reddedildi.
Dava devam ederken Canlı, bu kez Elmadağ Polis Meslek Yüksek Okuluna öğretim görevlisi olarak atandı.
Ankara 2. İdare Mahkemesi bu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi ancak Canlı, boş kadro olmaması nedeniyle aynı yerde görevlendirildi.
Atamalara itiraz eden polisler, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Bu arada, bireysel başvurular sonrasında süren dava sürecinde, 3 polisin atama işlemlerini iptal eden idare mahkemesi kararları Danıştay tarafından bozuldu.
Anayasa Mahkemesi, polislerin atama kararlarına karşı mahkemeden çıkan yürütmeyi durdurma kararlarının uygulanmaması nedeniyle yaptığı bireysel başvuruları "açıkça dayanaktan yoksunluk" nedeniyle kabul edilemez buldu.
"Yürütmenin durdurulması kararının böyle bir niteliği yok"
Kararda, adil yargılanma hakkının kural olarak uyuşmazlık bakımından nihai ve kesin nitelik taşıyan yargı kararlarının sonucuna erişmeyi güvence altına aldığı, yürütmenin durdurulması kararlarının böyle bir niteliğinin bulunmadığı belirtildi.
Bu tür şikayetlerde adil yargılanma hakkı yönünden, yürütmenin durdurulması kararının uygulanmamasının ileride başvurucu lehine verilecek muhtemel nihai kararın icra edilmesini imkansız hale getirecek veya aşırı derecede zorlaştıracak nitelikte olup olmadığına bakılması gerektiği aktarılan kararda, bu hususun her somut olayın koşulları dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
Diğer temel haklar yönünden ara kararların icra edilmemesi şikayetinin somut olayın koşulları dikkate alınarak yargılamanın bütününden bağımsız da incelenebileceği vurgulanan kararda, daha önce yapılan farklı bireysel başvurularda, ifade özgürlüğü ve sendika hakkı yönünden inceleme yapıldığı hatırlatıldı.
Somut olayda ise gereği gibi icra edilmediği savunulan yürütmenin durdurulması kararının, başvurucuların aynı il içinde aynı özlük haklarıyla başka bir birime atanması işlemine ilişkin olduğuna işaret edilen kararda, başvurucuların tayine ilişkin müracaatta başka bir hakkın ihlal edildiğini ileri sürmediği, mahkeme tarafından da başvuruların diğer temel haklarla bir bağlantısının tespit edilemediği anlatıldı.
Kararda, "Yürütmenin durdurulması kararının gereği gibi icra edilmemesinin, yargılama sonundaki nihai kararın icra edilmesini imkansız hale getirecek veya aşırı derecede zorlaştıracak bir nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak Anayasa Mahkemesi, mahkemeye erişim hakkına yönelik bir ihlalin olmadığı açık olduğundan başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir." ifadeleri kullanıldı.