PPK toplantısı ve 2015’e bakış
Üzeyir DOĞAN / MARBAŞ MENKUL DEĞERLER
TCMB 2014’ün ikinci yarısında yaptığı ölçülü faiz indirimlerine dayanak olarak, finansal oynaklıkların azalmasını, likidite koşullarındaki iyileşmeleri, risk iştahının olumlu seyretmesini ve gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarındaki zayıflama eğiliminin tersine dönmesini göstermişti. Yarınki Para Politikası Kurulu kararı öncesinde bu gerekçeleri yeniden hatırlamakta fayda olduğunu düşünüyoruz. Son dönemde finansal piyasalardaki özellikle de kur ve faiz tarafındaki oynaklığın arttığı malum. Sermaye akımlarının da son haftalarda Rusya nedeniyle çok olumlu olmadığını düşünüyoruz. Bu iki neden TCMB’nin bu hafta faizlerde bir indirime gitmemesi için bizce geçerli bir neden. Ancak 2015’in ilk yarısına ilişkin olumlu beklentilerimizi koruyoruz. TCMB’nin de bu dönemde faiz indirimlerine bu yılın ikinci ayrısında olduğu gibi ölçülü bir şekilde devam edeceği kanaatindeyiz.
2015’e bakacak olursak son dönemdeki Rusya Krizi’ne rağmen piyasalar yeni yıla umutlu giriyor. Avrupa’da genişleme hamlelerinin devam ediyor olması, Fed’in faiz artışı için 2015’in ortalarını bekleyeceğinin düşünülmesi, içeride seçim öncesi beklentiler piyasalarda kalıcı bir bozulma ihtimalini düşürüyor. Bizim beklentimiz de yılın ilk çeyreğinde fırsatların ön plana çıkma ihtimalinin daha yüksek olduğu yönünde. Bu nedenle borsada bu süreci düşüşlerde alım yapmak şeklinde değerlendirmek gerektiğini düşünüyoruz. Ancak riskler de yok değil. 2015’te en büyük riskin yüksek borçlu AB ülkeleri olduğunu düşünüyoruz. Büyüme sorunu yaşayan ve faiz hassasiyeti yüksek olan bu ülkelerin Fed faiz artış sürecini nasıl geçireceğinin, Avrupa Merkez Bankası’nın bu dönemde nasıl önlemler alacağının izlenmesi gerekiyor. AB’deki bu borçlu ülkelerden birinde temerrüt riski oluşmasının piyasalarımızda Rusya’daki son gelişmelerden daha fazla hasar bırakabileceği unutulmamalı.