PPK'yı geçtik gözler Fed'de
TCMB'nin bugün yapacağı toplantıda politika faizi ile faiz koridorunun alt ve üst bandında değişikliğe gitmesi beklenmezken, piyasalar ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısına kitlenmiş durumda.
Jülide Yiğittürk GÜRDAMAR
Yakup SAYAR
İSTANBUL - Ekonominin gözü kulağı ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bugün başlayacak ve kararını yarın açıklayacağı toplantısında. Fed'in genişlemeci politikadan vazgeçilebileceği yönlü beklentilerle son bir ayda gelişmekte olan ekonomilerden başlayan çıkışlar ve yerel para birimlerinin dolar karşısında hızla değer kaybı bu ayki toplantının önemini daha da artırdı. Söz konusu toplantının Türkiye ekonomisi için önemi ise çok daha öne çıkıyor. Mayıs ayının son günlerinde başlayan ve henüz dinmeyen "Gezi Parkı Eylemleri" ile ekonomide yaşanan sarsıntının devam etmesi ve TCMB'nin bu ayki Para Politikası kararlarının Fed toplantısından bir gün önce açıklanıyor olması bu önemi kanıtlıyor.
TCMB'nin bugün yapacağı toplantıda politika faizi ile faiz koridorunun alt ve üst bandında değişikliğe gitmesi beklenmezken, yapılan anketlerde politika faiz ile faiz koridorunun alt ve üst bandının sabit kalacağını öngörülüyor. Bazı uzmanlar, gerek sermaye girişlerinin gerekse kredi büyümesinin güçlü kalmaya devam etmesi nedeniyle ROK ve YP zorunlu karşılıklarda kısmi artışlar yapılabileceğini ifade ediyorlar. Uzmanlar asıl önemli olanın, kararları çarşamba günü açıklanacak olan Fed toplantısı olduğunun altını çizerek, Fed'den piyasaları gerecek bir aksiyona ise girmesini beklenmiyor. Öte yandan 12 Haziran'da Reuters'da yer alan bir analizde gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde artan sarsıntının yatırımcıların bu ülkelerden kaçışına yol açarsa, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gevşek para politikasını daraltma kararı almasının daha da zorlaşabileceği belirtilmişti.
En çok TL etkilendi
Fed'in genişlemeci politikadan vazgeçebileceği yönlü ifadeleri ile geride kalan bir ayda dolar TL karşısında hızla 1.79 'lu seviyelerden 1.85'lere tırmandı. Bileşik faizler ve Borsa İstanbul ilk anda bu durumdan fazla etkilenmezken, bir anda gelişen Gezi Parkı Eylemleri'nin etkisiyle fon çıkışlarının hızlanması ve BIST'teki hızlı satışlarla bileşik faizler yüzde 6'nın üstüne, BIST 100 Endeksi ise 80 bin altına geldi.
Eylül ayında aksiyon bekliyorum
[PAGE]
Eylül ayında aksiyon bekliyorum
Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürü Ali İhsan Gelberi, TCMB’nin bugünkü toplantısında herhangi bir aksiyon almasını beklemiyor. Gelberi, konuya yönelik şunları söyledi: “Merkez Bankası gerektiği zaman, piyasadaki likiditeyi sıkarak çok kısa vadeli faizleri yükseltebiliyor. Ayrıca dövize müdahale için Para Politikası Kurulu’nun kararına ihtiyaç yok. FED’in ise bu haftaki toplantısında yine bir karar alınmasını beklemiyorum. Eylül ayında yapacağı toplantıda 85 milyar dolarlık aylık tahvil alım programını azaltacağını bekliyorum. Bu toplantıda ise piyasaları bu karara alıştıracak söylemlerde bulunmasını bekliyorum. FED’ in tavil alım miktarını azaltma kararı ve bu konuda vereceği sinyaller Türkiye’de gecelik faizlerin yükselmesine neden olacaktır.”
Belirsizlik sürerse baskı sürer
ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren bu ayki toplantıda MB’nin faiz oranlarında bir değişiklik yapmayacağını ancak gerek sermaye girişlerinin gerekse kredi büyümesinin güçlü kalmaya devam etmesi nedeniyle ROK ve zorunlu karşılıklarda YP'de kısmi artışlar yapabileceğini düşündüğünü belirterek şunları söyledi: "İleriye yönelik olarak Fed politikasının nasıl şekilleneceği dolayısıyla Çarşamba günü Fed’den gelecek karar ve açıklamalar kesinlikle çok önemli olacak ve önümüzdeki dönemdeki kararları etkileyecektir. Belki bunun yansımasını MB’nin açıklamasında görebiliriz (faizlerin düşük kalmaya devam edeceği vurgusu hafifletilebilir veya Fed’in açıklamalarına endeksli hale getirilebilir). Nitekim Fed açıklaması ertesi gün, yani Çarşamba günü. Biz kurum olarak FOMC toplantısında genel politika duruşunun korunacağını, açıklamada önemli bir değişiklik yapılmayacağını düşünüyoruz. Basın toplantısında ise Bernanke’nin uzun vadeli faizlerdeki hızlı yükselişi kısmen kontrol altına almak için büyüme ve enflasyon verilerinin hala karışık seyrettiğine vurgu yapması olası görünüyor. Ancak Fed politikasına dair belirsizlik algısı devam ettiği sürece, Türkiye gibi gelişmekte olan ülke piyasalarında baskı sürebilir."
Piyasalar yeni pozisyonda konumlandı
[PAGE]
Piyasalar yeni pozisyonda konumlandı
Ata Yatırım Başekonomisti Gülay Elif Girgin: "Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın bir toplantıda; Rezerv Opsiyon Mekanizmasının (ROM) yardımı ve 1 günlük sıkılaştırmanın etkilerinin olumlu şekilde alındığına yönelik söyleminin, ROM mekanizmasının yardımı ve döviz ihaleleri ile TL’deki volatiliteyi kontrol altında tutabileceğine dair inancının açıkça ifade edilmesi ve bu anlamda koridorun üst bandında herhangi bir değişikliğe gerek görülmediğini belirtmesi, gerekli sıkılaştırmanın interbank piyasasında görüldüğünü ve bir anlamda piyasanın kendini para politikasında aslında 31 Mayıs itibariyle sinyali açıkça verilmiş yeni pozisyonuna göre konumlandırdığını belirtmesi, Reel efektif döviz kurunun şu an itibariyle tehlike sınırı olan 120’nın bir hayli altında olduğuna dair ifadesi 18 Haziran PPK toplantısında faizlerde ve ROM ile FX/TL zorunlu karşılıklarda bir değişiklik yapılmayacağına dair görüşümüzü güçlendirmiştir. Fed ile ilgili olarak genel tavır Merkez Bankası’nın küresel olarak zayıf seyreden ve aslında ABD tarafında karışık bir seyir izleyen ekonomik dataları da gözönüne alınca bu toplantıda piyasaları gerecek bir harekete gitmeyeceği yönündedir. Döviz endeksi de bir bakıma bu beklentiyi yansıtır şekilde zayıflamaktadır. Fed’in aksi yönde alacağı karar tüm dünyayı etkileyeceği gibi bizi de etkiler. En önemli likidite kaynağı olarak buradan gelecek bir sıkılaşma yerel paralar üzerinde baskı kurma riskini de beraberinde getirmektedir" şeklinde konuştu.
Genişlemeden hızlı vazgeçmezse sorun yok
Halk Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Banu Kıvcı Tokalı: "Fed’in bugün başlayacak ve yarın ekonomik projeksiyonlarla birlikte faiz kararının da açıklanacağı toplantısı öncesinde, TCMB’nin herhangi bir değişikliğe gitmeyeceğini düşünüyoruz. Kurda artan volatilite karşısında, Mayıs sonundaki ilk sözlü müdahalenin ardından, 11 Haziran’da bir günlük ek sıkılaşma uygulaması gelmiş ve bir gün sonra da Giresun’da yapılan toplantıda bunun yeterli olacağı dile getirilmişti. Merkez Bankası’nın genel beklentisinin, Fed’in toplantısından sonra faiz politikalarının yönü ile ilgili belirsizliklerin azalacağı ve içeride de kur volatilitesinin düşeceği yönünde olduğunu biliyoruz. Fed toplantısından, düşük global faiz politikaları ve parasal genişlemeden hızlı bir çıkış stratejisi çıkmadığı sürece para politikalarının finansal piyasalara desteği sürecek gibi görünüyor. Öte yandan, kademeli bir çıkıştan daha hızlı bir sürece yönelik beklentilerin oluşmasına neden olabilecek açıklamalar, gelişmekte olan ülke ekonomileriyle birlikte bizim de para politikası üzerindeki baskıların artmasına neden olabilir" dedi.
Fed’in sinyal vermemesi, TCMB’yi rahatlatır
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Atılım Murat: “Yayımlanacak Fed bildirisinde, ekonomik görünümde önemli bir değişiklik yapılmaz. Enflasyon baskısının düştüğü vurgulanabilir. Tahvil alımlarının azaltılması için; enflasyonda yükseliş, işsizlik oranında düşüş, daha hızlı bir büyüme gerekiyor. Bu konularda iyimser olmak için fazla neden yok. Bernanke yapacağı basın toplantısında, tahvil alımlarının azaltılması ile ilgili spesifik bilgiler vermeyebilir. Azaltıma gidilmesinin sıkı para politikası ile aynı şey olmadığını (buna katılıyoruz), Fed kararlarının verilere bağlı olduğunu belirtebilir. TCMB, Fed’in tahvil alımlarını azaltmasını şu aşamada istemeyebilir. Programın değiştirilmesi, küresel ekonomide bir belirsizlik yaratabilir. Beklentiler değişebilir. Toparlanmaya çalışan Türkiye ekonomisi, beklenmedik bir darbe alabilir. Büyümeyi desteklemek için, TCMB’nin faizi indirecek yeri kalmadı. Diğer yandan, Fed alım miktarını düşürme sinyalini bu hafta verirse dolar güçlenebilir. Son haftalarda değer yitiren TL üzerinde yeni bir baskı oluşabilir. Fed’in en azından yılın son çeyreğine kadar bir şey açıklamaması, merkez bankasını rahatlatır. O zamana kadar, hem büyüme hızlanır, hem de TL dengelenir” diye konuştu.