Putin mi olacak De Gaulle mü?
FT, Erdoğan'ı dizginlemek için Beyaz Saray'ı "ABD - AB ticaret anlaşması" kozunu oynamaya çağırdı.
Financial Times'da Ben Judah imzasıyla yayınlanan makalede Gezi Parkı protestolarıyla başlayıp yayılan gösteriler değerlendirildi. Biber gazı ve gaz maskelerinin müslüman demokrasi modeline hiç yakışmadığı ancak Başbakan Erdoğan'ın krizi çözmek için tercih ettiği yolun bu olduğu işaret edilen makalede süreç Arap Baharı'na değil, Charles De Gaulle'ün yönetiminde ki Fransa'nın 1968 Mayısı'ndaki haline benzetildi.
Türkiye'deki protestocuların da tıpkı 1968'de olduğu gibi değişim istedikleri ancak bir programları bulunmadığına dikkat çekilen makalede Erdoğan'ın diktatör olmadığı fakat yönetimi altındaki bazı grupların baskı hissettiği belirtildi.
"2024'ü hedefliyor"
Erdoğan'ın "Türk olmak" kavramını tanımlama hakkı varmış gibi davrandığını, maiyetiyle seyahat ettiğini, bir tiyatroda kızına karşı tavır sergilendikten sonra tiyatroları tüm kamu desteklerini kesmekle tehdit ettiği hatırlatılan makalede başbakanın İstanbul'u da yeniden yaratma hayalleri olduğu ifade edildi.
Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemine geçiş sayesinde Erdoğan'ın 2024 yılına kadar iktidarda kalmayı planladığı kaydedilen makalede başbakanın tavrı Rus lider Vladimir Putin'e benzetildi. 2011 - 2012 döneminde Rusya'da da Putin karşıtı gösteriler düzenlendiği ancak uygulanan şiddetin Türkiye'dekiyle kıyaslanamayacak kadar az olduğu belirtilen makalede Erdoğan'ın, "De Gaulle mü yoksa Putin mi olacağına karar vermesi gerektiği" kaydedildi.
Putin mi De Gaulle mü?
Buna göre Erdoğan'ın ilk seçeneği tercih etmesi durumunda kararlılık ve diyalogla işleri düzene sokup, protestocularla görüşüp, polis şeflerinin istifalarını istemesi ve AKP'nin tüm olumlu icraatlerine rağmen cumhurbaşkanlığına aday olmayacağını açıklaması gerekiyor. Bu şekilde De Gaulle'ün 1968'de solu mağlup etmesine rağmen halkı böldüğünü farkedip istifa ettiği gibi, henüz başlayan gösterileri de durdurma şansı bulunacak.
Makalede Erdoğan'ın hiç de De Gaulle'ün yolundan gitmeye niyetli olmadığı, göstericileri 'çapulcu' olarak adlandırıp, Putin gibi ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı uygulamalarla uğraştığı kaydedildi.
ABD - AB ticaret anlaşması kozu
Öte yandan ABD'nin Erdoğan'ı yola getirme gücü olduğu anlatılan makalede kendisine Anadolu iş dünyasından gelen desteği devam ettirebilmek için bu kesimi zengileştirmeyi sürdürmek zorunda olduğu ifade edildi. ABD - AB ticaret anlaşması Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı'na katılımın bu konuda Erdoğan'a baskı unsuru olarak kullanılabileceği işaret edilen makalede Beyaz Saray'ın Erdoğan'ı Putin tarzı liderlik halinde bu katılımın imkansız olacağı konusunda uyarması gerektiği kaydedildi.