"AB sürecinde kararlılıkla devam edilirse sonuca ulaşılır"

Pierini, Türkiye'nin AB'ye katılmasının AB ülkelerinin ortak karırı olduğunu ve şuan müzkerelerde ilerleme olmadığını belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ŞANLIURFA - Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Marc Pierini, AB'ye katılım sürecinin uzun, zor ve çok talepkar bir süreç olduğunu belirterek, "Kararlılıkla takip edilirse sonuca ulaşılacak" dedi.

Pierini, kentteki temasları çerçevesinde ziyaret ettiği Harran Üniversitesi Osmanbey yerleşkesinde, akademik personel ve öğrencilere hitaben ''AB-Türkiye İlişkilerine Bakış'' konulu konuşma yaptı.

Büyükelçi Pierini, Türkiye ile AB arasındaki müzakere süreci, müzakerelerin işleyiş şekli, katılım öncesi program ve sürecin zorlukları gibi konulara değindi. Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerin 3 yıl önce başladığını ve AB'nin bu kararı, AB Konseyi'nin onayıyla aldığını anımsatan Pierini, taraflar arasındaki müzakerelerin işleyişini ortaya koyan ''Müzakere Çerçeve Belgesi''nin de imzalandığını belirtti.

Zaman zaman bazı AB ülkesi liderlerinin Türkiye'nin birliğe katılımıyla ilgili olumsuz görüşü ve muhalefetinin, akıllarda soru işareti bıraktığına işaret eden Pierini, ''Önemli olan AB ülkelerinin ortak kararıdır. Oy birliğiyle müzakerelerin açılması durumudur. Şu anda müzakereler ilerlemektedir. AB'ye baktığınızda Türkiye'ye karşı muhalefet eden ülke sayısının 3-4 olduğunu göreceksiniz. Halbuki Birliğin 27 üyesi var'' dedi.

Müzakere süresinin uzamasının yalnızca Türkiye için değil, diğer ülkeler için de geçerli olduğunu ifade eden Pierini, geçmişte İngiltere'nin de Birliğe üyeliği sürecinin uzun zaman aldığını hatırlattı. Fransa'nın iki kez veto etmesine karşın, 12 yıllık müzakere sürecinin ardından İngiltere'nin AB'ye üyeliğinin kabul edildiğini belirten Pierini, ''AB katılım süreci uzun, zor ve çok talepkar bir süreçtir, fakat kararlılıkla takip edilirse sonuca ulaşılır'' dedi.

''Müzakerelerin, bir takım kriterlere dayandığını, bunların bir kısmının siyasi kriterler, yani hukukun üstünlüğü ve demokrasiyle ilgili kıstaslar'' olduğunu kaydeden Pierini, ''Müzakerelerin ikinci ayağını oluşturan hususlar ise daha teknik konulardır. Bütün bu konular oldukça karışık ve geniş kapsamlı konulardır'' diye konuştu.

AB'nin değişim süreci

Büyükelçi Pierini, kendisine zaman zaman ''Türkiye ile yapılan müzakerelerin gerçekten adil olup olmadığının, AB'nin diğer ülkelere uyguladığı kıstasları aynı şekilde Türkiye'ye de uygulayıp uygulamadığının'' sorulduğunu ifade etti. ''Buna verilecek cevap evettir. Ama bu sürecin zamanla evrimleşen bir süreç olduğu akıldan çıkarılmamalıdır'' diyen Pierini, Türkiye'nin AB ile 2008 yılında yaptığı müzakereleri, 1972 yılında İngiltere'yle yapılan müzakereyle kıyaslanamayacağını kaydetti. Aradan geçen süreçte AB'nin yapısında birtakım değişiklikliğin olduğunun göz ardı edilmemesi gerektiğini anlatan Marc Pierini, şöyle devam etti:

''O zaman AB'nin yapısı daha zayıftı. Bugüne gelindiğinde üye ülkelerin daha çok ortak bir politikaları olduğu görülmektedir. Bu nedenle Türkiye'ye yönelik ortaya konulan kıstasların biraz daha farklılaştığı söylenebilir. Türkiye için bu süreç devam ediyor. Ancak AB her gün daha gelişen bir yapı haline geliyor, entegrasyon daha da genişliyor.''

Büyükelçi Marc Pierini, konuşmasının son bölümünde AB'ye katılım öncesi programlara değindi. Bu programın Türkiye'deki politikaların, kurumların AB'ye henüz katılım gerçekleşmeden önce AB standartlarına getirilmesi için sağlanan mali ve teknik yardımlardan oluştuğuna dikkati çeken Pierini, şu anda devam eden 250 projenin maddi karşılığının 1,5 milyar avro olduğunu ve bu miktarın Türkiye'ye hibe olarak verildiğini kaydetti.