"Acelecilik gerilim doğuruyor"

TÜSİAD, askeri-sivil yargı ayrımının, demokratikleşme süreci ve AB uyumu kapsamında ele alınması gereken bir konu olduğunu belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

İSTANBUL - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), askeri-sivil yargı ayrımının, demokratikleşme süreci ve AB uyumu kapsamında ele alınması gereken bir konu olduğunu belirtti.

TÜSİAD, "Aceleci girişimler, Anayasa'nın kapsamlı bir değişikliğe tabi tutulması gereği yaygın olarak dile getirilmekteyken, yeni gerilim alanlarının doğmasına yol açmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.

TÜSİAD, TBMM'de kabul edilen ve asker kişileri bazı suçlarda sivil yargıya tabi kılan kanun değişikliği ve bu çerçevede gerçekleştirilen tartışmalara ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Askeri-sivil yargı ayrımının, demokratikleşme süreci ve AB uyumu kapsamında ele alınması gereken bir konu olduğu vurgulanan açıklamada, TÜSİAD tarafından kamuoyuna sunulan demokratikleşme raporlarında bu hususun, yargı bağımsızlığını da içeren yargı reformunun bir unsuru olarak değerlendirildiği hatırlatıldı.

TBMM'de kabul edilen ve asker kişileri bazı suçlarda sivil yargıya tabi kılan kanun değişikliği için takip edilecek en uygun yolun, yargı reformunu veya en azından askeri yargıyı bütüncül bir şekilde ele alan bir paket içinde gerçekleştirmek olduğu kaydedildi.

Değişikliğin yapılış usulünün, düzenlemenin TBMM'de kabul edilmeden önce tartışılması ve dolayısıyla TBMM ihtisas komisyonlarında görüşülmesi olanağını ortadan kaldırdığı ifade edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

"Demokratik tartışma sürecinden geçmesi gereken yapısal düzenlemelerin, son örnekte görüldüğü gibi bir usulle gerçekleştirilmesi, temel ekonomik, siyasal ve sosyal sorunların çözümünde TBMM'den beklenen uzlaşının sağlanmasını zorlaştırmaktadır. Bu tür aceleci girişimler, Anayasa'nın kapsamlı bir değişikliğe tabi tutulması gereği yaygın olarak dile getirilmekteyken, yeni gerilim alanlarının doğmasına yol açmaktadır.

2009 yılının ilk çeyreğine ilişkin büyüme rakamı, son dönemlerin en büyük daralmasına işaret ederken, siyasetteki yüksek tansiyon, krizle mücadeleye yönelik ekonomik politikalarına yoğunlaşılmasını engellememelidir. Türkiye ekonomisinin orta ve uzun vadede istikrarının sağlanması, gerilimden uzak ve sağlıklı bir siyasi atmosferi zorunlu kılmaktadır."