"Anayasaya bir tür şeytan ayeti sokmak istiyorlar"

CHP Grup Başkanvekili Tarhan, İmralı süreciyle geliştirilen "Akil İnsanlar" komisyonunu ve iktidar partisinin politikalarını böyle eleştirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, "Başbakan'a ve Öcalan'a çok yakışan bu süreç tüm aktörleri ve tüm aktrisleriyle birlikte yakında bir karikatüre dönüşecektir" dedi.
 
Tarhan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, "silahlarını mağaraya bırakıp, çekip gitsinler" söylemiyle frene basılan açılım sürecinin, başından bu yana İmralı ve Kandil'in inisiyatifinde olduğunu, Başbakan'ı gölgede bıraktığını ve epey ürküttüğünü iddia etti.
 
Tam bu noktada İsrail'den Ankara'ya bu işe devam edilmesi için Mavi Marmara'nın can simitlerinden birisinin fırlatıldığını ileri süren Tarhan, "Ardından bazı şablon projeler ki bunların arasında isimlerini Başbakan'ın tek tek belirlediği meşhur Heyet-i Nasiha da var. Bu süreçte, bunlarla arayı kapatma, kamuoyu yarışında biraz ön alma, şov yapma olanağı yaratacağını hesaplamıştır" dedi.
Tarhan, Öcalan'ın talimatıyla uygulamaya konulan bu projeden, AK Parti'ye oy veren yurttaşların, hatta AK Parti'li milletvekillerinin de kuşkulu olduğunu savunarak, "Millet demez mi, 'biz size ülkeyi PKK ile birlikte yönetmeniz için mi ruhsat verdik, oy verdik. Neden gelip bize olanları anlatmıyorsunuz? Devlet cebinden lojistik destekli komisyonlarla yürütüyorsunuz" ifadelerini kullandı.
 
"Plastik komisyoncuklar"
"Bu plastik komisyoncukların içinde kimin bulunduğunun önemli olmadığını" belirten Tarhan, şu görüşleri savundu:
"Bu komisyonların içinde Ali olsa ne yazar, Veli olsa ne yazar. Hatta içinde, 'Türk Bayrağı'nın adı değişsin' diyen bir kadın olsa ne yazar, 'gün gelecek sizi keseceğiz' diyen bir adam olsa ne yazar. Aynı ekipten hatta baştan ekibi sakil ilan eden bir adam olsa ne yazar. Hiç fark etmez, mühim değil. Ama sonuçta düşülen durum vahim. Erdoğan'ın düştüğü çaresizlik ve teslimiyet aslında sadece onun teslimiyeti ve çaresizliği değil, Türkiye Cumhuriyeti'ni düşürdüğü durumdur mühim olan. O kadar çaresiz kalmıştır ki sürekli yanlış yapıyor ve sponsorlarına verdiği sözü tutabilmek için işte bize 2 gün önce olduğu gibi bir ahlaksız teklifte bulunuluyor. Artık bu magazinleşmiş, ciddiyetsiz süreçten tüm sonuçlarıyla Başbakan sorumludur. Çünkü kendini aklamak için kurdurmayı amaçladığı komisyonun hukukta bir karşılığı yoktur."
Bunun anayasa ve erkler ayrılığına açıkça aykırı olduğunu ileri süren Tarhan, bunu hukuken de ahlaken de siyaseten de kabul edebilecekleri bir yöntem olmadığını söyledi.
 
"Ülkeyi bölme rüyası bitmiştir"
"Başbakan ve şürekasını 180 derece farklı hareket ettiren güç nedir?" diye soran Tarhan, şöyle devam etti:
"Televizyondan başka bir vaatte bulunmadığını söyleyen Başbakan, aslında ne vaat etmiştir ki Meclis'e sığınmaktadır. Bu çelişkili açıklamalar kaçamak tavırlar aslında sürecin talimatlarla yönlendirildiğinin açık belgesi niteliğindedir. Bize gelen son istek ise Başbakan'ın yanlışlarının ve terör örgütünün meşrulaştırılmasına dönük zavallı bir çabadır. Ancak biz bunun bir parçası olmayacağız. Çünkü demokrasi gerçekten bu kadar yanlışı kaldırmaz. İktidarı aklamak için bir komisyon kurulması Meclis'in, Öcalan'ın oyuncağı olmasının resmen kabulü demektir. İşte bu yüzden biz bu komisyonda yokuz. Öcalan, Erdoğan birbirlilerini ağırlasınlar artık. Tıpkı anayasayı birlikte yapmayı düşündükleri gibi. Bunu millete de çıkıp anlatsınlar ve plastik komisyonları zehir katılmış mayalarıyla bir suçu aklamak için artık uğraşıp dursunlar."
"Başbakan ve Öcalan'a çok yakışan bu süreç, tüm aktörleri ve tüm aktrisleriyle birlikte yakında bir karikatüre dönüşecektir" diyen Tarhan, ne kadar makyajlayıp ibra etmeye çalışsalarda halkın bünyesinin bu kumpanyayı çoktan reddettiğini ileri sürdü.
"Başbakan'ın sanki aklı yokmuş gibi millete akıl dağıtma timleriyle uğraştığı sürecede yanlışlarına devam edeceğini" savunan Tarhan, "Dolmabahçe'de meslek içi eğitime alıp ülkemizi 7 parçaya bölmek için sahaya sürdüğü hisseli harikalar kumpanyasını bırakın millet, aslında kendisi bile kaile almamaktadır. Hiç kimse kaile almamaktadır. Gözünü başkanlık ve eyalet hırsı bürümüş olanlar, anayasa tekliflerini dikkatle okuyunuz. Bunlar devletin bölünmezliğini birlikte kaldırmak istiyorlar, anayasaya bir tür şeytan ayeti sokmak istiyorlar. Millet bunları görmüyor mu dersiniz? Millet bu olanları muhtemelen görüyor. Yeni Osmanlı düşü kuran Erdoğan ve Öcalan'ın barış kisvesiyle bu ülkeyi bölme, parçalama rüyası geçmişler olsun bitmiştir. Çünkü adını bile söylemeye cesaret edemedikleri, çekindikleri bu millet buna izin vermez."