"Büyük sorunlara yol açmaz"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Erdoğan ve Arınç arasındaki söylemlere ilişkin "Biz bir aile gibi, bir kardeşler grubu olarak çalışıyoruz. Bu tür meseleler büyük sorunlara yol açmaz" dedi.
ANKARA- Bakan Ergün, CNN Türk'te katıldığı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Ergün, bu konunun önemli bir probleme dönüştürülmek istenmiş olabileceğini veya bunu bekleyenlerin bulunabileceğini ifade etti.
Uzun yıllardır birlikte siyaset yaptıklarını hatırlatan Ergün, şunları kaydetti:
"Başbakanımız, Bülent Bey, birçok arkadaşımız çok uzun yıllardır beraberiz. Birbirimizi çok yakından tanıyoruz. Biz bir aile gibi, bir arkadaş grubu, bir kardeşler grubu olarak çalışıyoruz. Bu tür meseleler başkalarının beklediği gibi büyük sorunlara yol açmaz. Ama bunların büyük sorunlara yol açtığı dönemler oldu Türkiye'de. İktidarlar oldu ve bunlardan çok önemli siyasi sonuçlar çıkarmaya çalışanlar oldu. Çıkardılar da geçmiş yıllarda... Gerek Başbakanımızın açıklamaları, gerek Bülent Beyin açıklamaları veya bugün devam eden durum itibariyle baktığımızda, yani bunlardan beklendiği gibi büyük bir problem çıkması mümkün değil. Neden? Bir aileyiz, yani kardeşler arasında, çocuklar arasında ailede de birtakım bazen tartışmalar, tartışmalı konular olmuyor mu? Oluyor. Ne yapıyorsunuz? İlk tartışmada aileyi mi dağıtıyorsunuz, herkes bildiği istikamete mi gidiyor? Öyle bir şey olmuyor. Sonunda oturuyorsunuz, diyorsunuz ki, 'biz kardeşiz. Birbirimizi yanlış mı anladık acaba?' Bu konuda başkalarının da çıkarmak istediği siyasi sonuçları hesap ediyorsunuz, sonuç itibariyle makul bir noktada yolunuza devam ediyorsunuz."
Bugün olan şeyin de makul noktada devam etmek olduğunu belirten Ergün, bunun ise Türk siyasetinin alışık olmadığı bir şey olduğunu söyledi.
Böyle bir mesele olduğunda, "Bundan muhakkak büyük krizler çıkar" beklentilerinin olduğunu dile getiren Ergün, "Genel eğilim, Türk siyasetinin genel eğilimi bu ama biz bu genel eğilime uygun davranmıyoruz. Belki beklentilerin dışına çıkılmış olması bundandır. AK Parti iktidarları döneminde biz Türk siyasetinin bu genel eğilimine uygun olmayan davranışlar sergiliyoruz ve problemlerimizi de var olduğu zaman oturup bir çözüme kavuşturup, yolumuza devam ediyoruz" diye konuştu.
"Bu sözler de davranışlar da tasvip edilemez"
Adana Valisi Hüseyin Avni Coş'un sözleriyle ilgili bir soru üzerine de Ergün, ister vali isterse bakan olsun, böyle bir tutumu tasvip etmeyeceğini ve bundan rahatsız olduğunu vurguladı. Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vatandaşlar içerisinde ya da birtakım örgütlü gruplar içerisinde sizi kızdıran, sizi tahrik eden, sizi bu tür yanlışlara doğru meylettirmek için özel çaba harcayanlar da olabilir. Siz bütün bunları göreceksiniz ve duruşunuzu ona göre tespit edeceksiniz. Duruşunuzu ona göre tespit edemiyorsanız onu yapmak isteyenler amacına ulaşmış oluyorlar, siz de ona katkı sağlamış oluyorsunuz. Maalesef böyle bir pozisyonu var idarecilerin. İdareciler bunu da dikkate almak zorundalar. O açıdan son derece titiz, son derece dikkatli davranmak icap ediyor. Sözler, söylenene kadar sizin esirinizdir. Söylediniz mi siz onun esiri oluyorsunuz. Ondan sonra herkes sizin hakkınızda değerlendirme yapar, yapıyor da nitekim ve kimse de bu sözleri, bu davranışları tasvip etmiyor. Bu sözler de davranışlar da açıkçası tasvip edilemez. İdarecilerin, hangi görevde olursa olsun toplumla ilişkilerinde bu hassasiyeti görmesi ve gözetmesi lazım."
"Endişeler boşuna"
Bakan Nihat Ergün, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı (IKYB) Mesut Barzani'nin Diyarbakır'a gelecek olmasına yapılan eleştirilerin sorulması üzerine de ziyarete olağanüstülük yüklemenin doğru olmadığını söyledi.
Çözüm sürecinin, Irak Merkezi Yönetiminin de Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin de katkısının olacağı bir süreç olduğunu belirten Ergün, Barzani'nin Diyarbakır ziyaretinin de bu sürece katkısı olacağını kaydetti. Ergün, bundan neden rahatsız olunduğunu anlayamadığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"MHP'nin klasik bir rahatsızlık tutumu var, bunu anlıyorum. O her zaman aynı tutumu sergiliyor ama CHP'nin bundan niye rahatsız olduğunu anlayabilmiş değilim. BDP'nin niye rahatsız olduğunu hiç anlayabilmiş değilim. BDP Türkiye'deki bir siyasi parti, Türkiye'de hitap ettiği bir tabanı var. Onların hitap ettiği tabana Barzani mi hitap edecek? Barzani mi burada seçimlere girecek? Girmeyecek, siz seçimlere gireceksiniz. Sizin hitap ettiğiniz tabanla siz doğrudan doğruya temas halindesiniz. Bu tür yerel seçimlere dönük bir kaygı, niye kaygı yaşıyorsunuz ki? Yerel seçimlerde kim iyi çalışırsa, kim iyi aday gösterirse, kim topluma daha iyi hizmet götürme mesajları verirse, kim toplumla daha sıkı bir temas halinde olursa o kazanacak. Barzani kazanmayacak seçimleri. Bizim kazanmamıza da kaybetmemize de sizin kazanmanıza da kaybetmenize de ben Barzani'nin ziyaretinin bir katkısının olacağını düşünmüyorum. Bu endişeler boşuna."
Uzun menzilli füze savunma sistemi ihalesi
Bakan Ergün, Türkiye'nin uzun menzilli füze savunma sistemi ihalesinde Çin'li firma ile sözleşme görüşmelerine başlama kararı almasına ilişkin bir soruyu da şöyle yanıtladı:
"İster füze ister uydu ister hızlı tren isterse de ilaç ihtiyacımız olsun, bundan sonraki yaklaşımımız şu; paramız var, ihtiyacımız var, pazarlık yapalım, ucuza alalım, hayır. Ucuzluk önemli tabi ki fiyat önemli, kalite önemli, süre önemli, bunun yanında teknoloji transferi yapmaya imkan veriyor mu bu anlaşma, bu ihale? Şartlardan bir tanesi de bu. Birlikte üretim yapmaya ve belirli bir süre sonra Türkiye'nin bu üretimleri artık kendisinin yapabilmesine imkan veren bir süreç yaşanacak mı? İhale şartnamesine bunlar konuyor, çok açık bunlar. Şimdi siz bunlara teklif vermiyorsunuz. Diyorsunuz ki, 'teknoloji transferine kapalıyız, birlikte üretime de kapalıyız, fiyatımız da yüksek ama bizden alın.' Böyle bir şey olmaz ki. Onun için biz çok açık bir şekilde diyoruz ki, fiyatı uygun olan, kalitesi uygun olan, teknoloji transferine ve birlikte üretmeye imkan verenlerle bu işi yapacağız."