"Çiçek, iktidarın rolünü üstlenmemeli"

İSTANBUL - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in Anayasa Uzlaşma Komisyonuna ilişkin açıklamalarını değerlendirdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu konuya ilişkin "Neden bozuyorlar onu da anlamadık zaten. Niye bozuyorsunuz ? Dört siyasi parti pekala çalışıyor. Sayın Cemil Çiçek öyle bir rol üstlenmemeli, iktidarın rolünü, Sayın Çiçek üstlenmemeli. O, TBMM'nin başkanı" açıklamasında bulundu.

Kılıçdaroğlu, Anayasa Uzlaşma Komisyonuna ilişkin açıklamalarına yönelik bir soru üzerine, özgürlükçü, demokratik, sivil bir anayasa istediklerini ve bunun için samimi bir şekilde masaya oturduklarını belirterek, şunları söyledi: 

"60 madde üzerinde dört partinin anlaşması önemli bir olaydır. Şimdi bunu sonlandırmak istiyorlar. Masaya otururken şunu söyledik: Göreceksiniz, AKP samimi değil, önce masadan onlar kalkacak. Nitekim de bizim dediğimiz çıktı ve masadan önce onlar kalktı. Başkanlık sistemini geri çeksinler, 60 madde olur, belki 80 madde, belki 90 madde olur. 'Hayır, biz başkanlık önerimizi aynen koruyacağız' diyorlar. Bu, 'Biz Anayasa değişikliğini engellemek istiyoruz' demektir. Biz de bunu kabul etmiyoruz. Gelsinler, oturalım, anlaşalım. Neden bozuyorlar onu da anlamadık zaten. Niye bozuyorsunuz? Dört siyasi parti pekala çalışıyor. Sayın Cemil Çiçek öyle bir rol üstlenmemeli. İktidarın rolünü Sayın Çiçek üstlenmemeli. O, TBMM'nin başkanı." 

Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın Anayasa çalışmaları hakkındaki açıklamalarına ilişkin olarak da, "Yargıçların sıcak siyasete yönelik söylemleri doğru değildir. Bütün demokrasilerde yargıçlar, kararlarıyla konuşurlar" değerlendirmesini yaptı. 
  
"Öğretmenine şiddet uygulayan iktidarlar payidar olmaz" 
  
24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajın, SMS ile öğretmenlere gönderildiği hatırlatılarak sorulan bir soru üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 

"Bütün öğretmenlerimizi seviyoruz, öğretmenlerimize saygı duyuyoruz. Öğretmenine saygı duymayan toplum olmaz. Öğretmenine şiddet uygulayan iktidarlar da payidar olmaz. Kendi öğretmenine şiddet uygulayan siyasal iktidarın başındaki kişinin oturup düşünmesi lazım. Sen çocuklarını okula gönderdin, onlara dersi öğretmenler verdi. Onlara saygı duyman gerekirken, öğretmenler hak arıyor, 'Siz neden hakkınızı arıyorsunuz?' diye copla, biber gazıyla onların üzerine yürüyorsunuz. Türkiye için bir utanç tablosudur. Gerçekten çok üzüldüm. Bütün öğretmenlerime şunu söylüyorum: Ben, size saygı duyuyorum, Cumhuriyet Halk Partililer size saygı duyuyorlar, hangi görüşten olursanız olun, bu ülkenin insanları, öğretmenlere saygı duyuyorlar; öğretmeni, öğretmenin ötesinde toplumun kanaat önderi olarak görüyorlar. Öğretmenin böyle görüldüğü bir toplumda, siyasal iktidarın öğretmenlere şiddet uygulamasını kabul etmiyoruz ve doğru bulmuyoruz. Demokrasimiz açısından yüz kızartıcı bir tablo."