"Çözüm süreci millidir, yerlidir, özgündür"

Davutoğlu, Dolmabahçe’de Akil İnsanlar Heyeti üyeleriyle buluştu. Başbakan, "Çözüm sürecinin üç karakterine dikkat çekmek isterim; çözüm süreci millidir, yerlidir, özgündür" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Başbakan Ahmet Davutoğlu İstanbul Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde Akil İnsanlar Heyeti ile biraraya geldi.

Toplantıda konuşan Başbakan Davutoğlu, çözüm sürecine ilişkin siyasi kararlılıkta en ufak bir sapma olmadığını vurguladı. Çözüm sürecinin konjonktürel yada bir tarafı ikna süreci olmadığının altını çizen Davutoğlu, "Çözüm süreci millidir, yerlidir, özgündür. 12 yıl içinde biz ister buna Kürt sorunu, ister terör sorunu hangi siyasi yaklaşımı benimser ve hangi siyasi görüşü dile getirirseniz getirin bu meseleye, 'mesele-sorun' demek bile doğru değil, bu meseleyi çözüme kavuşturabilmek için her yöntemi denedik" diye konuştu.

Çözüm sürecinin 3 karakteri

Davutoğlu, "Çözüm sürecinin üç karakterine dikkat çekmek isterim: Çözüm süreci millidir, yerlidir, özgündür. Bu meseleyi çözüme kavuşturabilmek için her yolu denedik.  5 sene önce imkansız görünen süreçleri bütün siyasi riskleri göze alarak devreye soktuk. Hangi tabuları nasıl yıktığımızı görsünler. Akil İnsanlar Heyeti’nin kompoziyonu dahi çözüm sürecinin yerli ve özgün olduğunu bize ait olduğunun göstergesidir" ifadelerine yer verdi.

"Hiçbir zaman Kobani önemsizdir demedik"

Akil İnsanlar Heyeti ile onlarca yıldır devam eden "önemli meselenin" yanı sıra toplumsal ve tarihi dönüşüme cevap teşkil edecek çözümler üretmek adına ortak vicdanı harekete geçirmeyi hedeflediklerini dile getiren Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Akil İnsanlar Heyeti’nin kompoziyonu dahi çözüm sürecinin yerli ve özgün olduğunu bize ait olduğunun göstergesidir. Bu yol bu topraklarda hakkı bulunanların çocuklarının el ele yürüyeceği bir yoldur. Çözüm süreci, bir tarafı ikna süreci değildir. Böyle bir ikna borcumuz da yok. Milleti ikna çabamız var.

Biz hiçbir zaman Kobani önemsizdir demedik. Ama Türkiye’deki çözüm süreci Suriye’de Kobani meselesi yokken de vardı. O mesele çözülse de çözülmese de devam edecek. Türkiye’deki çözüm süreci başarıya ulaştığında bütün çevre faktörleri pozitife dönüştürür. Çok az silahlı unsurun çekildiğini biliyorduk ama deklare etmedik çözüm süreci zarar görmesin diye ama sonra deklare ettik. Bu süreç tamamlansaydı bizim de Kobani’ye, PYD’ye bakışımız farklı olurdu.”

"Çözüm süreci kamu düzeninin alternatifi değildir"

Ne zaman çözüm sürecinde yol alsak şu veya bu oluyor ve ortalık karışıyor. Birileri puslu havayı seviyor. Görevimiz puslu havayı dağıtmak. Bu noktada Akil İnsanlar Heyeti'nin yardımına ihtiyacımız var. Çözüm sürecindeki kararlılığımızda en ufak bir değişiklik yok. Çözüm süreci kamu düzeninin alternatifi değildir. Birileri ‘devlet operasyon yapmasın ama biz şehrin kenarlarında çadırlar kurup insanları hesaba çekelim haraç toplayalım ve yavaş yavaş var olan hukuk düzenin aşındırarak kendi kafamızdaki düzene gitmeye başlayalım’ derse o çözüm süreci değildir. Çözüm süreci konjonktürel bir proje değildir. Bunun başardığımızda Türkiye’nin ayağındaki prangaların nasıl boşalacağını biliyoruz.

"Herkes silahlansın, şurayı bassın' şeklinde tweet'ler atıldı"

Son olaylarda, küreselleşme ile ortaya çıkan iletişim araçlarının kötüye kullanıldığını aktaran Davutoğlu, "Silahlanıyoruz", "Herkes silahlansın, şurayı bassın" şeklinde  tweet'ler atıldığını, "Türkiye IŞİD'e yardım ediyor" gibi gerçek dışı bilgilerin aktarıldığını belirten Davutoğlu, "Ortak kadim geçmiş ne olursa olsun, küreselleşmenin getirdiği o basit görünen ama çok etkileyici araçlar, bir anda bizim barışçıl projelerimizi demokrasi çabalarımızı, dumura uğratacak sonuçlar doğurabiliyor" dedi.

"Kamu düzeni sağlanacak"

Davutoğlu, "Bütün valilerimize talimatlar verildi. Kamu düzeni sağlanacak. Bu ülkede son 100 yılda her kesim zulüm gördü, birçok kesim. Eğer herkes aynı yöntemi benimsemiş olsaydı, Türkiye Suriye'den beter olurdu. Kamu düzeninin kalmadığı yerde nelerin olduğunu Suriye'de görüyoruz. Kamu düzeninin kalmadığı yerde siyaset konuşamaz, özgürlükler kullanılamaz, farklı kanaatlere sahipseniz de bunları ifade edemezsiniz" diye konuştu.