"Cumhuriyet'i yeniden yapacağız"

Ergenekon davası sanıklarından Yalçın Küçük ve emekli Orgeneral Hasan Iğsız, haklarında verilen tahliye kararının ardından cezaevinden çıktı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tahliyesine karar verilen Küçük, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamaya, "Yaşasın cumhuriyet, yaşasın emekçi cumhuriyet, yaşasın aydın cumhuriyet, kahrolsun cumhuriyet düşmanları" diyerek başladı.  

İlker Başbuğ ve Tuncay Özkan'ın cezaevinden çıkarken "Kin ve nefret duymuyorum" yönünde açıklamalarda bulunduklarını dile getiren Küçük, verilen zararın 30 yılda tamir edilemeyeceğini söyledi.  

"Cumhuriyet, tahrip olmuştur. Cumhuriyeti tahrip edenlerle, cumhuriyeti yeniden kurmak üzere savaşa devam edeceğiz. Bunları yapanlar, bunların karşılığını görecek" diyen Küçük, kendilerinin sembol olarak hapse atıldığını savundu.  

Küçük, "Bizleri burada tutacak güçleri yok. Biz, onun için dışarı çıkıyoruz. Bizi kimse çıkarmıyor. Cumhuriyete yaptıkları zararları taşıyamaz oldular, bunun için buradan çıktık. Cumhuriyet'i yeniden yapacağız" ifadelerini kullandı.  

Bundan sonra şartlı demokrasi kurmaya mecbur olduklarını ifade eden Küçük, şunları kaydetti: 

"Böyle al oyu... Kulların demokrasisi olmaz. Aydınların, kurumların demokrasisi olacak. 4 tane yüksek komutanla 4 tane Bakanlar Kurulu üyesi yan yana gelecek, eşit haklarla güvenlik meselelerini konuşacak. 4 tane plancıyla, iktisatçıyla, yüksek görevliyle, 4 tane Bakanlar Kurulu üyesi gelecek, ekonomiyi yapacaklar. Yüzde 34 ile gelip de bir gecede 40 kanun çıkarmaya demokrasi denmez. Büyük Türk milletine hiç kimse mazlum rolü vermemelidir. Türk Milleti mazlumiyeti kabul etmez. Türk ve Kürt emekçilerinin birlikte olacağı bir cumhuriyet kuracağız. Yaşasın Türkiye'nin Türk ve Kürt emekçileri. Yaşasın yeni büyük cumhuriyetimiz." 

"Devletin özür borcu var"  

İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tahliye kararının ardından cezaevinden çıkan tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Hasan Iğsız ise 2 yıl 7 ay sonra sonra özgürlüğüne kavuştuğunu belirterek, özgürlüğüne kavuştuğu gün koğuş arkadaşlarından ayrıldığı için üzgün olduğunu söyledi.  

"Ergenekon davası" adı altında 23 davanın birleştirildiğini ve hiç tanımadığı kişilerle yargılandığını dile getiren Iğsız, devletin haklı isyanlarına sessiz kaldığını ve bunları seyrettiğini ileri sürdü.  

"Yaşadığımız son günlerde, devlet bütün olanların gerçekten bir senaryonun parçası olduğunun farkına vardı. Bu konuda yargıyla ilgili yapılması gerekenler tabii ki yapılacaktır" diyen Iğsız, devletin kendilerine ve ailelerine bir özür borcu olduğunu ifade etti. 

Iğsız, ailelerinin ve yakınlarının büyük sıkıntılar çektiğini anlatarak, yaşadıklarının gerçek demokrasinin oluşmasına katkı sağlaması halinde cezaevinde boşu boşuna yatmamış olacaklarını kaydetti.