"Eğitimde reformlar geciktirilmemeli"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye birçok alanda köklü reformlar yaparken eğitimde, özellikle üniversite alanındaki köklü reformun da süresini geciktirmemelidir" dedi.
KAYSERİ - Gül, Abdullah Gül Üniversitesi Yabancı Diller Okulu'nun 2013-2014 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmaya, adını taşıyan üniversitede bulunmaktan onur duyduğunu belirterek başladı.
Tören öncesinde öğrencilerle sohbet toplantısında bir araya geldiğini, sorulardan ve cevaplardan çok etkilendiğini dile getiren Gül, öğretim üyelerine "Elinizde çok değerli materyaller var" diye seslendi.
Gül, öğretim üyelerinin, öğrencileri en iyi şekilde yetiştireceğine, üniversitede bulundukları süre içerisinde hem hoca hem de anne-babaları olacaklarına inandığını kaydetti.
Üniversitenin kuruluş aşamasında titiz çalışmalar yapıldığını, zaman zaman kendisinin de bu çalışmalara katıldığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Bir işin temeli sağlam olursa yığınakta hata yapılmazsa askerlerin deyimiyle sonu da iyi gelir. Onun için temelde, esasta, harcanan bütün bu vakit, bütün enerji çok değerlidir. Bu üniversitenin bunu, en iyi şekilde yaptığını gördüm, mutlu oldum. Ortaya koyduğunuz vizyon ve hedeflere en iyi şekilde ulaşacağınızdan da eminim" diye konuştu.
Gül, üniversitenin başarısında devletin verdiği katkıların yanı sıra, üniversiteyi hedeflerine ulaştırma yolunda, gönüllü oluşturulan destekleme vakfına da teşekkür ettiğini söyledi.
Kayseri'nin üniversiteler kenti haline geldiğini, yarım asra yaklaşan tarihiyle Erciyes Üniversitesi'nin herkes için övünç kaynağı olduğunu, buradan mezun olanların çok önemli görevlere geldiğini ifade eden Gül, Nuh Naci Yazgan ve Melihşah üniversitelerinin de kendilerini ispatladığını, koydukları hedeflere ulaşmak için olağanüstü gayret içinde olduklarını gördüğünü vurguladı.
Bir şehirde 4 üniversite
Cumhurbaşkanı Gül, "Bir şehirde 4 üniversitenin olması bazen çok gibi gözükür, ama dünyanın bazı ülkelerinde öyle şehirler vardır ki çok sayıda üniversite vardır. Mesela hepimizin en iyi bildiği örnek Boston'dur. Boston'da ne kadar çok üniversite vardır. Üniversiteler birbiriyle tatlı bir rekabet, dayanışma içindedir. Yeri geldiğinde birbirlerini desteklerle ve birbirlerinden faydalanırlar. İnanıyorum ki Kayserimizde böyle bir eğitim merkezi olarak ileride çok daha belirgin şekilde yerini alacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Gül, üniversitelerin şehre kazandırdıklarının farkında olan kurumları gösterdikleri gayretten dolayı tebrik etti.
Bir ülkenin kalkınması ve gelişmesi için beşeri sermayeye ihtiyaç olduğuna işaret eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Beşeri sermayesi olan ülkeler geçmişte yok olmuşlardır, ama beşeri sermaye sayesinde ülkelerini tekrar dünyanın en ileri ülkeleri haline getirmişlerdir. Bu ülkeleri hepimiz yakinen biliyoruz. Dolayısıyla hiçbir şeyden kaçınılmayacak, öncelik verilecek, her şeyin önceliği olacak şey beşeri sermayeyi gerçekten sermaye haline getirebilmek için eğitimdir. Kendi ailelerimizde en küçük birim olarak aldığımızda da böyledir. Kendi çocuklarımızı okutmak için her türlü fedakarlığa nasıl katlandığımız ortadadır. Anne baba beraber çalışır, maaşlarını çocuklarının daha iyi tahsil yapması için verdikleri apaçık ortadadır."
Bütçenin büyük kısmı eğitime
Gül, ülke olarak ve devleti yönetenler olarak bunun bilincinde oldukları için 2003 yılından bu yana Türkiye'nin bütçesinin en büyük kısmının eğitime ayrıldığının altını çizerek, "Eğitim ilkokul öncesinden başlayıp üniversite sonrasına kadar çok geniş bir yelpazedir. Eğitimi ne kadar doğru yaparsak eğitimin hakkını ne kadar verirsek, eğitimde geçen süreyi herkes zamanla değil, orada eğittiğimiz çocuklara verdiğimiz vasıflarla ölçersek o kadar başarılı olmuş oluruz. Yoksa okullarımızda yıllarını tüketen nesiller olur. Onun için biraz önce Rektör Bey'in söylediği hususu tekrarlarım. Binalar muhakkak ki önemli. Ama binalardan daha önemli olan o üniversitenin içinde ne olup bittiğidir. Bunu üniversitenin bilgisayar bölümü de olduğuna göre hardware dediğimiz, bilgisayarın dışı yarım kilo, ne kadar para eder ortada. Ama onun esas software'i, içidir esas olan, büyük para eden şey, büyük değer. İşte üniversiteyi ve eğitimi böyle görmek gerekir" diye konuştu.
Dünyada barakalarda eğitim veren çok iyi üniversiteler ve liseler bulunduğuna dikkati çeken Gül, şöyle devam etti:
"Saray gibi binaların içinde sadece vaktini geçiren öğretim üyeleri ve öğrenciler vardır. Türkiye bunun bilincine artık varmıştır. Varmak zorundadır ve eğitimin niteliğine çok öncelik vermelidir. TBMM'nin açılışında yaptığım konuşmada da herkesin dikkatini çektiğim gibi, kamu olarak çok büyük kaynaklar ayırıyorz üniversitelerimize. Türkiyenin hangi iline giderseniz gidin, helikopter ile şöyle dolaşırsanız, o ilin en güzel kampüsü, binaları, bahçesi üniversitelere aittir. Eskiden belki böyle değildi. Şimdi ama böyle. Kamu olarak bu desteği üniversitelerimize verirken, bu imkanları verirken üniversitelerimizden beklentilerimiz şüphesiz ki, çok büyüktür. Onların içindeki öğrenciler, öğretim üyelerine emanettir. Bu açıdan üniversite reformunun çok dikkatli bir şekilde, bugünkü ihtiyaçlarımıza uygun şekilde yapılması da kaçınılmazdır."
"Eğitim ve üniversite alanındaki köklü reform geciktirilmemeli"
Bu yönde çok çalışmalar yapıldığını ancak bunların henüz hayata geçmediğini vurgulayan Gül, "Türkiye bir çok alanda köklü reformlar yaparken, eğitimde özellikle üniversite alanındaki köklü reformun da süresini geciktirmemelidir. Bu uğurda gerek Yükseköğretim Kurulu, gerek üniversite ve nihayette TBMM'ye ve hükümetimize çok iş düşmektedir. İnanıyorum ki sıra artık ona gelmiştir" dedi.
Gül, üniversitelerin bugün sadece ülke içerisinde değil, dünya da rekabet içinde olduklarına işaret ederek, şunları söyledi:
"Biraz öğrencilerle konuşurken bana şunu sordular, çok güzel sorular sordular, gerçekten etkilendim sordukları sorulardan. Dediler ki, 'Bizim nasıl olmamızı istersiniz?' Ben, bu üniversite mezunlarının Kayseri'de, Türkiye'de ve dünyanın her tarafında çalışabilecek şekilde mezun olmalarını isterim. Bunun için ne gerekiyorsa, bu imkanları Türkiye, Kayseri ve AGÜ karşılayabilecek durumda. Dolayısıyla hedefimiz, mezun ettiğimiz öğrencileri dünyanın her tarafında çalışabilme özgüveni olan ve yarışabilecek seviyede mezun etmek. Bunun için de gece gündüz çalışmak gerekiyor. Bu sadece öğretim üyelerine düşen bir görev değil, bu aynı zamanda öğrencilere de düşen bir görevdir. Eğer talebeler öğrenciler de burada geçirdikleri süreyi en iyi şekilde değerlendirirlerse o zaman mezun olduklarında onlar bunun neticesini göreceklerdir."
"Yabancı öğretim üyesi ve öğrenciyi teşvik edelim"
Bütün üniversitelerin rekabetçi, özgüveni ve karakteri çok sağlam, vatan sevgisi çok güçlü olan ama aynı zamanda dünyaya açık, gerektiğinde her şeyi sorgulayabilen ve konuşabilen, başkalarını dinleyebilen, diyalalog kurabilen, başka kültürlere açık, başka ırklara, başka ülkelerin ne yaptığını takip edebilen bir ortam oluşturulması gerekliliğini dile getiren Gül, "Onun için bilhassa açılışlarda sık sık söylerim, Yükseköğretim Kurulu ile bir araya geldiğimde söylerim. Yabancı öğrenci ve yabancı öğretim üyesi getirmekten de çekinmeyin. Tam tersine teşvik edelim. O açıdan yabancı öğrenci alma kısıtlamasının kaldırılmasını ve her üniversitenin artık kendi kendine öğrenci alıyor olmasını da Türkiye'ye çok büyük bir katkı olarak görürüm" ifadelerini kullandı.
Gül, Kayserililerin birçok konuda fedakarlık ve hayırseverlik yaptıklarını ve bunun en belirgin alanının da üniversiteler olduğunu kaydederek, "Buna Erciyes Üniversitesi ile başlanmıştır. Daha sonra Melikşah Üniversitesi, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, buralarda devlet katsı kadar Kayserililerin katkısı vardır. Şimdi bu benim ismimi taşıyan, bu güzel üniversitede de yine sizlerin çok büyük katkınız vardır. Bir kez daha hepinize çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Bu üniversitenin ülkeye ve insanlığa faydalı, başarılı öğrenciler yetiştireceğine emin olduğunu vurgulayan Gül, "Bu kadar övünerek konuşmamın altındaki sebep şudur. Üniversitenin kuruluşu aşamasında harcanan emeği bilmektir. Gerçekten çok emek harcanmıştır, iyi bir üniversite yapalım diye. Emeği geçen herkesi ayrı ayrı burada saymak istemiyorum, ama hepsini biliyorum, hepsine tekrar çok teşekkür ediyorum" değerlendirmesini yaptı.
Gül, öğretim üyelerine ve öğrencilere başarılar diledikten sonra konuşmasını "İnanıyorum ki herkes üstüne düşen sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirecek ve sonunda hem sizler, hem ülkemiz, hem de bütün insanlık kazanacaktır. Tekrar yeni öğretim yılının başarılarla dolu olmasını istiyorum. Hayırlı olmasını diliyorum" sözleri ile tamamladı.
Tüm Türkiye'ye hitap etme hedefine ulaştık
Abdullah Gül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu da üniversitenin hem Kayseri hem de Türkiye için hayırlı olmasını diledi.
İnsanlığın ihtiyaç duyduğu kalitede insanlar yetiştirmeyi amaçladıklarını söyleyen Sabuncuoğlu, üniversiteye bu yıl kayıt yaptıran 124 öğrencinin 32 farklı il ve KKTC'den geldiğini, böylece öğrencilerin yüzde 80'inin Kayseri dışından alınmış olduğunu bildirdi. Sabuncuoğlu, dolayısıyla AGÜ'nün daha ilk yılında tüm Türkiye'ye hitap etme hedefine ulaştığını söyledi.
Dünya standartlarında bir üniversite kurma sürecinin zorluğuna, başarıyı kalıcı ve sürdürülebilir hale dönüştürmenin de ancak ve ancak kuruluş aşamasındaki çalışmaların kalitesine bağlı olduğuna işaret eden Sabuncuoğlu, "Misyon ve vizyonu doğru tanımlayarak, gelecekte AGÜ'yü çok daha iyi yerlere taşıyabileceğimizi biliyoruz" dedi.
Üniversiteleri yalnızca binaları ve donanımlarının özgün kılmadığını söyleyen Sabuncoğlu, insan kalitesinin önemine de dikkati çekti. Kaliteli öğretim üyesiyle öğrenciyi doğru modelin içinde birleştirmekle bu kalitenin yakalanmasının mümkün olduğunu ifade eden Sabuncoğlu, "Topluma ve ekonomiye katmadeğerler üreten mezunlar yetiştirmek istiyoruz, sosyal girişimciler mezun etmek istiyoruz" diye konuştu.
Başarının sürekli ve kalıcı olmasını sağlama konusunda öğrencilere de görev düştüğünü belirten Sabuncuoğlu, öğrencilere, "Size iyi bir gelecek hazırlamak için gece gündüz çalışıyoruz. Siz de bu vizyonun parçası olmaktan memnunsanız ne mutlu bizlere" diye seslendi.
Konuşmaların ardından "AGÜ Hatırası" yazılı pano önünde, Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, öğrencilerle fotoğraf çektirdi.
Tören öncesinde derslikleri, kütüphaneyi gezen Cumhurbaşkanı Gül, törenin ardından da inşaatı süren bölümlerde incelemelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Gül'e, Abdullah Gül Üniversitesi Yerleşkesi Sunumu da yapıldı. Sunum, basına kapalı gerçekleşti.
Bu arada törende, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası tarafından Cumhurbaşkanı Gül'ün isteği üzerine yeniden düzenlenen İstiklal Marşı kaydı, Gül'ün bulunduğu bir tören sırasında ilk kez çalındı.
Törene, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, bazı milletvekilleri, aralarında Ali Sabancı'nın da bulunduğu bazı iş adamları ile öğretim üyesi ve öğrenciler katıldı.
"12 kişilik odalarda kalmıştım"
Cumhurbaşkanı Gül, Sümer Kampüsü'ne gelişinde yurtları gezdi ve öğrencilerle sohbet toplantısında bir araya geldi. Basının görüntü aldığı sırada konuşan Gül, öğrencilerin AGÜ'yü seçmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Üniversiteyi kuranların üstlendikleri büyük sorumluluğun bilincinde olduklarını, şimdi bu sorumluluğun öğrencilere geçtiğini kaydeden Gül, "İmkanlardan sonuna kadar faydalanacak, yeni imkanlar için şartları zorlayacaksınız. Bu üniversitenin kurulmasının hedefi, amacı sizi dünyanın her yerinde çalışabilir şekilde yetiştirmek" ifadelerini kullandı.
Yurtların şartlarının da çok iyi olduğunu belirten Gül, "Ben üniversitede okurken 12 kişilik odada kalmıştım. Yurt dışındaki üniversitelerin yurtları da böyle değil" dedi.
Gül'ün bu sözleri üzerine Rektör Prof. Dr. Sabuncuoğlu'nun "Yurt dışındaki üniversitelerde 2 bin dolar verseler böyle odalarda kalamazlar" sözleri, salonda gülüşmelere neden oldu.