"Erdoğan'ı dinliyor musunuz?"
ABD NSA'in dünya liderlerini dinlemesiyle ilgili olarak ABD Başkanı Obama Alman ZDF kanalına röportaj verdi. Röportajda Obama'ya "Erdoğan'ı dinliyor musunuz" sorusu soruldu. Obama soruya net bir cevap vermedi
İSTANBUL - ABD Başkanı Başkan Obama, Alman ZDF kanalına, ABD Ulusal Güvenlik Dairesi’nin (NSA) dünya liderlerini dinlemesiyle ilgili konuştu, ünlü haber sunucu Claus Kleber, Obama’ya, “Türkiye’de şu an zor bir durum var. Gizli servisiniz, Başbakan Erdoğan’ın iletişim faaliyetlerini merak ediyordur. Onun iletişim faaliyetleri Başkan istemediği için bu sınırların dışında mı tutulacak?” sorusunu sordu. Obama, “Bunu ülke ülke tartışmak istemem” dedi.
Almanya Başbakanı Merkel’e cep telefonunu artık dinlemeyecekleri garantisi veren ABD Başkanı Barack Obama, Alman gazetecinin sorusuna karşın Başbakan Erdoğan için bu yönde net bir taahhütte bulunmadı. Obama, “İstihbaratımız dünyadaki her ülkenin, devletin niyetleriyle ilgilenmeyi sürdürecek” dedi.
"Alman Başbakan endişe etmesin"
Böyle bir ortamda Başkan Barack Obama, Beyaz Saray’da, Alman televizyon kanalı ZDF’ye bir röportaj verdi. Önceki akşam Heute Journal (Günün Haberleri) programında, Almanya’nın en ünlü haber sunucusu Claus Kleber’in sorularını yanıtlayan Obama, Merkel’in rahat olmasını söyledi ve kendisini artık dinlemeyecekleri garantisi verdi: “Ben ABD Başkanı olduğum sürece Alman Başbakan endişe etmesin.”
"Erdoğan'ı dinliyor musunuz?"
Bunun üzerine sunucu Claus Kleber, Obama’ya şu soruyu sordu: "Şu an Türkiye’de zor bir durum var. İstihbarat birimleriniz, mutlaka (Başbakan Tayyip) Erdoğan’ın iletişim faaliyetlerini merak ediyordur. Onun iletişim faaliyetleri de Başkan istemediği için bu sınırların dışında mı tutulacak?"
Obama, Erdoğan ile ilgili bu soruya aynen şu cevabı verdi:
"Ülke ülke yorumda bulunmayacağım. Başkanlık kararnamesinde de görebileceğiniz gibi sürekli birlikte çalışmalar yaptığımız yakın dost ve müttefiklerimiz var. Ve bizim, hem de ben ABD Başkanı olarak benim için önemli olan yakın bir işbirliği yaptığımız ülkelerle aramızdaki güveni korumak.
Alman istihbaratı ya da diğer başka bir ülke istihbarat biriminde olduğu gibi, bizim istihbaratımız da dünyadaki her ülkenin, devletin niyetleriyle ilgilenmeyi sürdürecek. Bu durum değişmeyecek. New York Times ya da Der Spiegel’de okuyabileceğiniz şeylerle sınırlı kalmak isteseydiniz zaten istihbarat birimlerine ihtiyaç da duyulmazdı."
"Hem diplomatik hem de politik"
"İşin tanımı gereği istihbaratın yapması gereken insanlar neler düşünüyor, neler yapıyor bunu bulmak. Bu hem diplomatik hizmetlerimize hem de politik emellerimize fayda sağlıyor. Daha önce bahsettiğiniz bir konu burada kritik önem taşıyor.
Elimizde dünyadaki birçok ülkeden daha fazla radar kapasitesi var. Elimizdeki teknolojik yeteneklere baktığımız zaman bu konuya yaklaşımımız söz konusu olduğunda bizim kendi kendimizi frenlememiz önemli."
Özel hayat
"Burada gördüğünüz şey hem Alman halkına hem Almanya Şansölyesine hem de dünyanın diğer yerlerinde işbirliği yaptığımız ortaklarımıza bu kendi kendimize fren uyguladığımızı, özel hayatlarını ihlal edecek şekilde davranmadığımızı göstermek için attığım ilk adım.
İşin aslı bu güveni yeniden kazanmak da biraz zaman alacak. Ki bu da normaldir. Ancak, Alman halkının bugüne kadar yaptığımız iyi işbirliğini, birlikte yaptığımız iyi şeyleri ve ABD’nin Almanya’nın başarısına ve savunmasına yaptığı büyük yatırımı hatırlayacağına inanıyorum."
"Hukuksal anlaşmayla sağlanır"
Almanya, Obama’nın Merkel’i dinlemeyeceğiz garantisiyle de yetinmedi. Alman Adalet Bakanı Heiko Maas “Alman kamuoyunun güvenini kazanmak vaatlerle değil, vatandaşların verilerini garanti altına alan hukuksal anlaşmayla sağlanır” açıklaması yaptı.
Federal Başsavcı Harald Range bir adım daha ileri gitti ve Başbakan Merkel’in cep telefonunu dinlemenin soruşturma açmak için olasılık sunduğunu söyledi. Obama ise dinlemeyle ilgili şunları da söyledi:
"Burada gördüğünüz şey hem Alman halkına hem Almanya Şansölyesine hem de dünyanın diğer yerlerinde işbirliği yaptığımız ortaklarımıza bu kendi kendimize fren uyguladığımızı, özel hayatlarını ihlal edecek şekilde davranmadığımızı göstermek için attığım ilk adım. İşin aslı bu güveni yeniden kazanmak da biraz zaman alacak. Ki bu da normaldir. Ancak, Alman halkının bugüne kadar yaptığımız iyi işbirliğini, birlikte yaptığımız iyi şeyleri ve ABD’nin Almanya’nın başarısına ve savunmasına yaptığı büyük yatırımı hatırlayacağına inanıyorum."