"İktidar, yargı üzerinde baskı kurmaktan derhal vazgeçmeli"

Ankara Barosu Başkanı Coşar, kuvvetler ayrılığı ilkesine uygun davranılması gerektiğini ifade etti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar, ''siyasi iktidarın, yargı üzerinde baskı kurmaya yönelik tasarruflarından derhal vazgeçerek, kuvvetler ayrılığı ilkesine uygun davranması gerektiğini'' söyledi.

Coşar, baro yönetim kurulu üyeleriyle Ankara Barosu Eğitim Merkezinde basın toplantısı yaptı.

İletişimin denetlenmesinin hangi durumlarda ve nasıl yapılacağına ilişkin bilgiler veren Coşar, Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca, dinlemeye ilişkin yargı kararında, yüklenen suç, dinlenilecek kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası ve tedbir süresi gibi bilgilerin belirtilmesinin zorunlu olduğunu belirtti.

''Buna karşın, yaşananların sadece bireylerin özel yaşamlarının değil, aynı zamanda yargı bağımsızlığının, savunmanın özgürlüğünün ve dokunulmazlığının, demokratik hukuk devletinin ciddi biçimde tehdit altında olduğunu ve tahrip edildiğini gösterdiğini'' söyleyen Coşar, başka yolla delil elde etme imkanı ile suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe bulunup bulunmadığı araştırılmadan yargıç ve savcıların iletişimlerinin denetlenmesinin, yasa dışı dinlemelerin ''ayyuka çıkmasının'', örneklerine ''polis devletlerinde'' rastlanacak uygulamalar olduğunu ifade etti.

''Bir yargıcın kendi telefonunun dinlenilmesi yönünde verdiği traji-komik kararı kapsayan bu vahim sürecin, Yargıtay telefonlarının dinlenilmesine, bizzat Adalet Bakanı'nın emriyle hareket eden Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulunun, içlerinde İstanbul Başsavcısının da bulunduğu pek çok yargıç ve savcının telefonlarının dinlenmesini talep etmesine ve bu yönde yargıç kararı alınmasına kadar geldiğini'' kaydeden Coşar, şöyle devam etti:

''Bu durumda sormak gerekir, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı hakkında suç işlediği hususunda eğer kuvvetli şüphe nedenleri varsa bu kişi nasıl İstanbul gibi bir dünya kentinin başsavcılığı görevini sürdürmektedir? Eğer hakkında kuvvetli şüphe nedenleri mevcut değilse, dinleme talebinde bulunan Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu görevini nasıl sürdürmektedir? Dinleme kararı veren yargıç, kuvvetli şüphe nedenleri olduğu için mi dinleme kararı vermiştir, yoksa kuvvetli şüphe nedenleri olmaksızın mı dinleme kararı vermiştir? Eğer öyle ise dinleme kararı veren yargıç hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır veya yapılacak mıdır?''

"İktidarın kuvvetler ayrılığı ilkesine uygun davranması gerekmektedir"

Coşar, demokratik hukuk devletinin, hak ve özgürlüklere sıkı şekilde bağlı bulunması ile otoriter rejimlerden ayrıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:

''Temel hak ve özgürlükler hukuken normatif bir statüye sahip olmakla, bu hak ve özgürlüklerin korunmasına ve güvence altına alınmasına uyulup uyulmadığı hususunun etkili bir denetime tabi tutulması, yasaya, hukuka aykırı dinleme kararı veren yargıçlar, bunu talep eden savcı, kolluk ve diğer kamu görevlileri ile uygulamasını yapan kamu görevlileri hakkında ağır yaptırımlar getirilmesi, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulunun, adalet bakanının emrinden çıkartılıp ivedilikle Yüksek Hakimler ve Savcılar Kurulunun emrine verilmesi yönünde gerekli yasal ve anayasal düzenlemelerin yapılması, siyasi iktidarın yargı üzerinde baskı kurmaya yönelik tasarruflarından derhal vazgeçerek kuvvetler ayrılığı ilkesine uygun davranması gerekmektedir.''

Coşar, baro olarak her kişi ve kuruluşu hukuka uygun davranmaya, bireysel hak ve özgürlüklere saygılı olmaya, demokrasinin dışında çözüm aramamaya davet ettiklerini sözlerine ekledi.