"Kamu görevlileri için ibret olmalı"

Bakan şahin, Engin Ceber'in cezaevinde kötü muamele sonucu öldüğü iddialarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Engin Ceber'in, cezaevinde "kötü muamele ve işkence" sonucunda öldüğü iddiasıyla ilgili Cumhuriyet Savcılığı'nın gereken işlemleri yapacağını belirterek, "Herkes için, tüm kamu görevlileri için, özellikle bu tür sorumluluklar üstlenenler için ibret olmasını, herkesin kendisine çeki düzen verecek bir olay olmasını temenni ediyorum. Keşke böyle bir olayı yaşamasaydık" dedi.

TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Şahin, Engin Ceber'in cezaevinde kötü muamele sonucu öldüğüne dair iddialara cevap verdi. "Müfettişlerin ilk tespitlerine göre, orada bir takım olumsuz davranışların, kötü muamelelerin olduğuna dair tespitler var" diyen Şahin, şöyle devam etti:

"Görüntü kameraları inceleniyor. Koğuşlarda kalan hükümlü ve tutukluların ifadelerine başvuruluyor. Diğer infaz koruma memurlarının bilgileri alınıyor. Bütün bu değerlendirmeler yapıldıktan sonra rapor cumhuriyet savcılığına intikal edecek. Cumhuriyet Savcılığı gereken işlemleri yapacak.

Ortada bir ölüm olayı vardır. Bu ölüm olayının kötü muameleden ve işkenceden olduğu iddia edilmektedir. TCK'nın 94. maddesine göre işkence sonucu bir vatandaş hayatını kaybederse, bu suçu işleyenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırırlar.  Müfettişler gerekli incelemeleri tamamlayacaklar. Konu, yargıya intikal edecek. Yargının da en isabetli kararı vereceğini düşünüyorum. Bunun, herkes için, tüm kamu görevlileri için, özellikle bu tür sorumluluklar üstlenenler için ibret olmasını, herkesin kendisine çeki düzen verecek bir olay olmasını temenni ediyorum. Keşke böyle bir olayı yaşamasaydık."

"Özür dilemeliydim"

Şahin, kendisine bağlı genel müdür ve daire başkanlarının eylem ve işlemleriyle ilgili gözetim ve denetim hakkına sahip olduğunu belirterek, "Devletin bir ceza infaz kurumunda, devlet erkini kullanan kişilerin olumsuz davranışı sonucu bir vatandaşımız hayatını kaybetmişse, hem Adalet Bakanı olarak, hem de Hükümetin bir üyesi olarak özür dilemeliydim. Çünkü böyle bir muameleyi hiçbir vatandaşımız hak etmez" dedi.

Bu tür olayların bir daha yaşanmaması için ne tür önlem alınacağının sorulması üzerine Şahin, "Başta cezaevi personeli olmak üzere arkadaşlarımızın bu konuda daha duyarlı olması için mutlaka ciddi çalışma yapacağız. Hangi tedbirleri alırız ve bu tedbirleri nasıl uygularız? Gündemimizden bir tanesi de bu olacak. Yasal önleme ihtiyaç olduğu kanaatinde değilim. Personelin eğitimi konusunda eksiklikler var" dedi.

Deniz Feneri davası

Deniz Feneri Davası ile ilgili daha önce yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine Şahin, şunları kaydetti:

"Benim Antalya'da söylediğim şuydu: Almanya'da birileri dolandırıcılık fiilini işlemiş, yargılanmış ve mahkum olmuştur. Bazı siyasi parti liderleri diyor ki 'Bu dolandırıcılıktan siz sorumlusunuz, siz yaptınız.' Ben de diyorum ki 'Bana ne? Beni niye başkasının işlediği suçla ilişkilendiriyorsunuz?' Arkasından bir şey daha söylüyorum. Bu konuşmam Anadolu Ajansında vardır. Kim suç işlerse, cezasını çekmelidir. Babamın oğlu olsa farketmez. Benim ismimi kullanarak, haksız menfaat teşebbüsünde bulunduğu için teyzemin oğlunu savcılığa ihbar etmiş ve onu tutuklatmış bir adamdır. Kimsenin işlediği suç yanına kar kalmamalıdır. Ben 'Bana ne ya' derken, 'İşleyen işlesin dokunmayın' anlamında söylemedim. Niçin benimle ilgilendiriyorsunuz bunu. Türkiye'de birçok suç işleniyor. Bu suçların sorumlularından biri de ben miyim? Benimle niye irtibat kuruyorsunuz. 'Türkiye'de bağlantıları var'... Tamam varsa tespit edilir, onlar da yasaların öngördüğü cezayla cezalandırılmalıdır. Kimse hiç fark etmez. O nedenle dosyayı bilgi ve belgeleriyle istedik. Haberler çıkıyor, 'Adi postayla istenmiş.' Acele posta servisiyle gönderildi."