"Kamyoncu lokantaları kalp hastalığı riskini artırıyor"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


KAYSERİ  - Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Oğuzhan, uzun yol şoförlerinin direksiyon başında olmaları nedeniyle hareketsiz yaşam sürdüklerini, çok sigara içtiklerini ve kötü beslendiklerini belirterek, "Kamyoncu lokantalarındaki yağ içeriği yüksek beslenme kültürü, kandaki kolesterolün yükselmesine neden olabiliyor. Yüksek kolesterol de damar tıkanıklığı için ciddi bir risk faktörü" dedi.
Oğuzhan, her yıl binlerce insanın ölümüne, binlercesinin de yaralanmasına neden olan trafik kazalarının önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu ifade ederek, kazaların nedenlerinden birinin de aracı kullanan kişilerin sağlık durumundaki bozulma olduğunu söyledi.
"Direksiyon başında yaşanan bilinç kaybı trafik kazasıyla sonuçlanabiliyor" diyen Oğuzhan, "Bilinç kaybının nedenlerinden biri de ani kalp durmaları. Kalp durunca vücuda, beyne kan pompalanmayınca, haliyle beyin oksijensiz kalıyor ve şuur birkaç dakika içinde kayboluyor" dedi.
Kalp damar hastalıklarının dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bir numaralı ölüm nedeni olduğuna dikkati çeken Oğuzhan, özellikle uzun yol şoförlerinin kalp-damar hastalıkları bakımından daha fazla risk altında olduğunu vurguladı.


Oğuzhan, şöyle devam etti:
"Bu kişiler sürekli direksiyon başında oldukları için hareketsiz bir yaşam sürüyorlar, çok sigara içiyorlar ve kötü besleniyorlar. Yolda yemek için bir yerde duracaklarsa da kamyoncu lokantalarını tercih ediyorlar. Kamyoncu lokantalarındaki yağ içeriği yüksek beslenme kültürü, kandaki kolesterolün yükselmesine neden olabiliyor. Yüksek kolesterol de damar tıkanıklığı için ciddi bir risk faktörü.
Aslında bu kişilerin meslekleri de başlı başına bir risk faktörü. Hareketsiz yaşantıya bağlı olarak kilo alıyorlar. Fazla kilolar da kalp damar sağlığı için risk oluşturuyor. Bu çerçevede toplu taşıma araçlarını kullanan şoförlerin sağlığı çok daha önemli."
Oğuzhan, bazen kalp damar hastalığının ilk bulgusunun kriz sonucu ani ölüm şeklinde ortaya çıktığını ifade ederek, bazılarının hastalığını da önceden tespit edilebildiğini bildirdi.
"Göğüs ağrısı şikayeti başlamışsa hastalar doktora gidiyor, hastalığı ortaya çıkıyor" diyen Oğuzhan, "Bir kısmı da kalp krizi geçirse bile ölmüyor ama bir grup var ki her şey aniden oluyor. Eğer kişi bu sırada direksiyon başındaysa kalbin ani durmasına bağlı bilinç kaybı sonucu trafik kazası da olabiliyor" diye konuştu.

"İşini kaybetmemek için şikayetini söylemiyor"

Kanada'da 2002-2006 yılları arasında otopsi yapılan bin 200 kişinin yüzde 37'sinde ciddi kalp-damar hastalığı bulgusu tespit edildiğini anlatan Oğuzhan, "Bunların 100'ü erkek 23'ü kadın. Görgü tanıkları bu kişilerin trafik kazasından önce araçlarını düzensiz şekilde kullandıklarını anlatmış. Muhtemelen bilinç kaybı sonrasında direksiyon hakimiyetini kaybetmişler. Belki de bunlar kalp krizinden öldükten sonra kaza gerçekleşmiş olabilir" dedi.
Prof. Dr. Abdurrahman Oğuzhan, 45-50 yaşın üzerindekilere periyodik sağlık kontrolü yapılması gerektiğine işaret ederek, Türkiye'de 2006 yılında "Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik" yayımlandığını hatırlatarak, yönetmeliğin pratikte uygulanmadığını ve sürücü kursu için başvuran kişilere detaylı muayene yapılmadan sağlık raporu verildiğini ileri sürdü.
Belediyelerin denetiminde çalışan özel halk otobüsü sürücüleri arasında da araştırma yaptıklarını dile getiren Oğuzhan, şöyle devam etti:
"Şoförlere bir pratisyen hekim bakıyor, 'şikayetin var mı' diye soruyor, 'var' derse detaylı araştırma yapıyor, 'yok' derse 'sağlıklı' diye rapor veriyor. Bazı kişiler işini kaybedeceği korkusuyla şikayeti varsa bile söylemek istemiyor. Tabii hem kendini hem de taşıdığı insanları riske atmış oluyor. Belli bir yaş üzerinde, hele hele toplu taşıma yapıyorsa kalp damar sağlığı açısından taranmasında fayda var.
Risk faktörlerinden sigaranın azaltılması, beslenmelerinin kontrol altına alınması son derece önemli. Şekeri, yüksek kolestrolü, hipertansiyonu, ailesinde kalp-damar hastalığı olanlarda ve 45 yaş üzerindeki erkeklerde kalp damar hastalığı riski artıyor."
Oğuzhan, TBMM Sağlık Komisyonu'na sürücülerin, özellikle de uzun yol şoförlerinin 40 yaşına kadar 5 yılda bir, 40 yaş üzerinde 2 yılda bir periyodik olarak kontrol edilmeleri gerektiğini bildirdiklerini söyledi.
Trafik kazalarında hayatını kaybeden kişilerin ölüm nedeninin kalp krizi ya da yaralanma sonucu olup olmadığının otopside belirlenebileceğini anlatan Oğuzhan, herkese otopsi yapılmadığını, sadece şüpheli durumlarda ihtiyaç duyulduğunu sözlerine ekledi.