"Önce dünya barışından söz edilmeli"
“Ortadoğu’da Barış: Oyuncular, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Sempozyumu” konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Ortadoğu barışından söz etmek için öncelikli olarak dünya barışından bahsedilmesi gerekir” dedi
M. Tekin ÇİÇEK
GAZİANTEP - Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi tarafından düzenlenen “Ortadoğu’da Barış: Oyuncular, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Sempozyumu” Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve NATO Eski Genel Sekreteri Andres Fogh Rasmussen’in katılımıyla başladı.
Geniş davetli topluluğu ve öğrencilerin katıldığı sempozyumda bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ortadoğu barışından söz etmek için öncelikli olarak dünya barışından bahsedilmesi gerektiğini söyledi.
Dünya dengelerinin sağlandığı yerin Ortadoğu olduğunu aktaran Numan Kurtulmuş, “Burada barış olmadan dünyada barış olması mümkün değildir. Ortadoğu barışı için önce dünya barışını konuşmak lazım. Bu kadar çok kavganın iç çelişkilerin olduğu, dinler ve mezhepler arasında bu kadar kavganın olduğu bir dönemde yeni bir barış mesajı vermek mümkün mü? Bu kavgalar yeni değildir. Son bir asır boyunca fiili olarak kaoslar devam ediyor. Birinci dünya savaşıyla başlayan bu süreç hala devam ediyor” dedi.
Küresel barışın 5 ülkenin insafına terk edilemeyeceğini belirten Kurtulmuş, Dünyanın tümünün bu 5 ülkenin isteğiyle şekillenemeyeceğini dile getirdi.
Suriyeli mülteciler konusuna da değinen Numan Kurtulmuş şöyle devam etti:
“Gaziantep birinci dereceden Suriyeli kardeşlerimizi kabul eden bir kent. Türkiye gibi. Tüm dünya göçmenlerin sorunlarını bilmezken biz kapılarımızı tüm Suriyeli kardeşlerimize açtık.
1 milyon 700 bin göçmen geldi. Sadece Kobaniden iki günde 200 bin kişi ülkemize geldi. Bizim iki günde kabul ettiğimiz göçmen sayısı AB ülkelerinin tamamının 2013 yılında aldığı göçmenden daha fazla. Bizim durumuz sadece göçmen kabul etmek değil, bölgenin istikrarını sağlayacak bir barışı da sağlamak durumundayız.”
NATO Eski Genel Sekreteri Andres Fogh Rasmussen: “Gaziantep’in çok gururlu ve onurlu bir tarihe sahip”
NATO Eski Genel Sekreteri Andres Fogh Rasmussen’de yaptığı konuşmada Gaziantep’in çok gururlu ve onurlu bir tarihe sahip olduğunu, birçok tarihi olayların bu bölgede yaşandığını kaydetti.
Terörle ve savaşla mücadele eden bir bölgede Türkiye’nin bir umut ve refah feneri gibi parladığını söyleyen Rasmussen, “Türkiye’nin son zamandaki durumu dikkate değer. On yıllarca süren bir büyüme yaşıyor. Finansal istikrara kavuşmuş bir ülke. Açık bir piyasa ve küresel ekonomiyi izleyen bir ülke. Giderek büyüyor ve artan refah, insanlarına da mutluluk getiriyor” ifadelerini kullandı.
Bölgedeki kaosun Türkiye’yi de tehdit ettiğini bildiren Rasmussen, “Suriye bir iç savaşa sürüklenmişti. Irak zayıf bir hükümetle mezhep saldırılarına sahne oluyor. Ayrıca kendisine İslam diyen bir grup ortaya çıktı. Bu grup sadece işkence, terör ve cinayetle hareket ediyor. Yüzbinlerce insan bundan kaçıyor. Türkiye 1 milyon 500 bin mülteciye ev sahipliği yapıyor. Bu yükselmekte olan bir şiddet dalgası sınırın ötesine taşmaktadır.
Uluslararası camianın çabası bunu geri çevirmek içindir. Bunu çözmek için bunu anlamamız lazım. Bugün burada yapacağımız çalışmalar bunu anlamaya yönelik olacaktır.
Pek çok ülkedeki siyasi ve ekonomik gelişme buna ayak uyduramadı. Burada yüksek işsizlik ve yaşam standardının düşmesi meydana geldi. Bazı ülkelerin nüfusunun yarısı 30 yaşın altında. Rejimler yolsuzluklara bulaşmış ve beceriksizce performans gösteriyor. Ahlaken de kusurlular. Verdikleri sözlerden her fırsatta dönüyorlar. Bu da ülkelerinde mutlusuzluk yaratıyor.
Arap ülkelerinde gençler diğer ülkelerdeki gibi özgür ve değil. Hakkaniyetli bir yaşam istiyorlar. Bu meşru bir şeydir. Bu ülkeler saatli bir bomba gibiydi. Nihayet patladı. Tunus’ta bir manav kendisini yaktı. Bu büyük bir protestoya nerden oldu. Sonra bölgeye yayıldı. Pek çok kişi sokaklara döküldü. Suriye’de de öyle oldu. İşsizlik, yolsuzluk ve diktatörlüğe karşı. Ortadoğu’daki en sert diktatörlük yıllardır sürüyor” diye konuştu.