"Sayın Başbakan'ın dava açmasının hiçbir anlamı yok"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin, "Eğer özgürlük varsa, demokrasi varsa Türk siyasetinde bunlar söylenebilir. Ben Sayın Başbakan'a şunu hatırlatmak isterim; kendisi Cumhuriyet'in kurucusu İsmet İnönü'ye Hitler benzetmesi yapmıştı" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na 1 milyon liralık tazminat istemiyle açtığı davanın hiçbir anlamı olmadığını ileri sürdü.

Feshane'de düzenlenen "Ordu Günleri" etkinliğine katılan Kılıçdaroğlu, basın mensuplarının röportaj talebini, salı günü yapacakları grup toplantısında detaylı bir açıklama yapacağını belirterek reddetti. Kılıçdaroğlu yerine Gürsel Tekin, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Başbakan Erdoğan'ın, Kılıçdaroğlu'na açtığı 1 milyon liralık tazminat davasına ilişkin soru üzerine Tekin, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın da Kılıçdaroğlu'na dava açtığını ancak mahkemenin davayı reddettiğini aktardı. Gürsel Tekin, şöyle konuştu:

"Sayın Başbakan'ın dava açmasının hiçbir anlamı yok. Eğer özgürlük varsa, demokrasi varsa Türk siyasetinde bunlar söylenebilir. Ben Sayın Başbakan'a şunu hatırlatmak isterim; kendisi Cumhuriyeti'n kurucusu İsmet İnönü'ye Hitler benzetmesi yapmıştı. Hitler'in katil olduğunu herkes bilir. Hele ölmüş, bu ülkede hakkın rahmetine kavuşmuş, Türkiye'de önemli işleri yapmış bir insanı Hitler'e benzeteceksiniz; biz Uludere ile ilgili, daha yeni Reyhanlı'da 51 yurttaşımızın iktidarın ve devletin ihmalleri sonucu hayatını kaybetmesinin hesabını kime soracağız? Elbette ki Sayın Başbakan'a soracağız. Sayın Başbakan her türlü davayı açabilir."

"Reyhanlı belgelerinin sızdırılmasına ne diyeceksiniz?" sorusuna da Tekin, "Kim sızdırmış?" karşılığını verdi. Tekin, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir akıl tutulması yaşanıyor. Ortada bir somut belge var, belgeyi ister asker, ister başkası sızdırsın. Belge doğru mu, değil mi? Bu belge, Sayın Başbakan ABD'ye gittiğinde, Obama'nın masasında konuşulan belgeydi. Biz iktidar yetkililerine soruyoruz; 51 yurttaşımızın katili kim? Bu belgeye, bütün bu uyarılara rağmen siz önlem alamadıysanız, elbette sorumlusu sizlersiniz. Çok açık ve net. Hepinizin yakinen bildiği, 1 Mayıs günü, Taksim'de bir çukuru korumak için onlarca MOBESE sistemi kurdunuz. MİT'in uyarılarına, Jandarma'nın uyarılarına rağmen en stratejik o bölgedeki MOBESE sistemlerini kim bozdu? Neden arızalı? Bunlara cevap ver Sayın Başbakan."

Tekin, alkollü içki satışlarına ilişkin yapılan düzenleme için ise "Bu iktidar döneminde yasaklanmayan bir şey var mı? Aşama aşama otoriter bir yapıya geçtiğimizi ne çabuk unuttunuz. Gazeteleriniz yazamaz, televizyonlarınız yayınlayamaz oldu. Her şeye bir tek adam karar veriyor. Yargının nasıl karar vereceğine, insanların ne yeyip içeceğine Sayın Başbakan karar veriyor" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın, "Yurt dışına gidip kendi ülkesinin başbakanı için 'katil' sıfatını kullanan birine nerede olursa olsun 'zavallı' gözüyle bakılır. Bu zata sadece zavallı gözüyle bakmadılar, o zavallıyı son derece haklı olarak odalarının kapısından da geri çevirdiler" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine ise Tekin, AP Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda ile ilgili belgeleri kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi. Tekin, "Kılıçdaroğlu sadece Brüksel'de değil, dünyanın neresinde olursa olsun düşüncelerini açıkça ifade edebilir. Biz de ifade edeceğiz. O zat-ı muhteremden korkacak değiliz. Orada ne söylediyse, genel başkan burada da söyledi. Yarın da her yerde söyleyecek" ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan'ın, "Reyhanlı'daki olaylara karışanların CHP'lileri Esed'e götürdüklerine dair belgelerin ellerinde olduğu" yönündeki açıklamasına da değinen Tekin, "Eğer bir ülkenin başbakanı olarak elinizde belge var ve açıklamıyorsanız suç işliyorsunuz. Elinizde hangi belge varsa açıklamazsanız namertsiniz Sayın Başbakan" dedi.