"SPK'da yeni kurulla ilgili kararlarımız henüz kesinleşmedi"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

LONDRA - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Halkbank'ın ikincil halka arzının, bankanın 10 milyar dolarlık bir piyasa değeri olduğunu gösterdiğini söyledi.

Londra'da yatırım ve finans çevrelerinin önde gelen isimleriyle görüşen Babacan, basın toplantısı düzenledi.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Babacan, kamu bankalarının halka arzında son durumun ve takvimin ne olduğunun sorulması üzerine, Halkbank'ın ikincil arzını tamamladıklarını belirterek, "O gün itibariyle, ki şimdi daha değişti borsa değeri, bu ikincil halka arz Halkbank'ın 10 milyar dolarlık bir piyasa değerinin olduğunu bize söyledi" dedi.

Halkbank'ın geçmişte Ziraat Bankası'yla birleştirilme çalışmalarının çok doğru olmayacağını düşündüklerini ifade eden Babacan, her iki bankanın misyonları ve insan kaynakları yapılarının piyasada ayrı ayrı yerleri olduğunu söyledi.

Babacan sözlerini, şöyle sürdürdü:

"Mesela, o günkü Vakıfbank'ı bize hızla özelleştirin, hızla satın diyorlardı. O gün Vakıfbank 200-300 milyon dolar ediyordu. 'Halkbank zaten değersiz olduğu için Ziraat'ın içine katın, ancak böyle çözersiniz, başka türlü bu size zarar getirir' deniyordu. Ama çok şükür geldiğimiz bu noktada Halkbank ile Ziraat Bankası'ndan sadece kendi dönemimizde 16 milyar TL temettü aldık. Görev zararı yapan, Hazine'den sürekli kaynakla ayakta tutulan bankalar, tam tersine Hazine'ye kaynak sağlayan bankalar haline geldi. 'Artık değeri yok, Ziraat'ın içine katın' denilen banka bugün 10 milyar dolarlık bir değer haline geldi.

Bunu tamamladık, şimdi yüzde 51'i en az birkaç yıl daha devletin elinde kalmaya devam edecek çünkü yüzde 51'i stratejik bir yatırımcının gelip alması lazım. Şu anda dünyada bizim arzu ettiğimiz değerde paraları verip de, yüzde 51'ini alacak banka sayısı çok azdır."

"Acelemiz yok"

Dünyada ve Avrupa'da bankacılık sistemi biraz toparlandıktan sonra yüzde 51'i ne yapacaklarını değerlendireceklerini belirten Ali Babacan, şu anda Halkbank ile ilgili birkaç yıl daha bir adım atılmayacağını ifade etti.

Vakıfbank'ta ise sermaye yapısında bir değişiklik yapılacağını ve bununla ilgili yasa hazırlığının devam ettiğini kaydeden Babacan, bu değişiklikten hemen sonra da Vakıfbank'ın ikincil halka arzının gündeme geleceğini, ancak bunun en az birkaç ay daha süreceğini belirtti.

Babacan, Ziraat Bankası'nın ilk halka arzı konusunda henüz bir takvimlerinin olmadığını söyleyerek, şöyle konuştu:

"Benim şu andaki öngörüm, Vakıfbank'ın ikincil halka arzı önce olur. Ziraat'ın ilk halka arzı daha sonra gelir diye düşünüyorum. Tabii, piyasa şartlarına çok bağlı. Hiçbirinde de acele etmiyoruz, yani bir acelemiz yok. Çünkü Halkbank için epey bekledik ve beklediğimizin karşılığını aldık, iyi bir değer buldu. İyi değerini bulmadıkça, bir adım atmayız."

"Kararımızı önümüzdeki dönemde kesinleştireceğiz"

"Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) başına yeni bir ismin ne zaman getirileceği" sorusu üzerine de Ali Babacan, şunları kaydetti:

"SPK'da 7 tane isim vardı. Bu isimlerden bazılarıyla devam edebiliriz, bazı isimlerde de yenilemeye gidebiliriz dedik ve bu konudaki çalışmamız şu anda devam ediyor. Henüz kararlarımız kesinleşmedi. Yeni Sermaye Piyasası Kanunu'nun Resmi Gazete'de yayınlandığı günden itibaren artık yeni kurulun da oluşup, görevinin başına geçmesini arzu ediyoruz, hazırlıklarımız da o yönde... Ama dediğim gibi, hangi isimlerle devam ederiz, hangi isimlerde değişikliğe gideriz onun kararını önümüzdeki dönemde vereceğiz, kesinleştireceğiz."

Eylül ayına ilişkin açıklanan yüzde 9,1'lik işsizlik rakamı konusunda Babacan, büyümede biraz yavaşlama, işsizlikte de bir miktar yükselişin görüldüğünü, ancak 2013 yılının tümündeki işsizlik oranının 2012 yılına göre daha düşük olmasını beklediklerini ifade etti.

Türkiye'de 2009 yılından bu yana işsizlik oranında hızlı bir düşüş yaşandığını belirten Babacan, 2009 yılından bu yana 4 milyonun üzerinde istihdam oluşturulduğunu, bunun 1 buçuk milyonun kadın istihdamı olduğunu vurguladı.

Babacan, "Bir aylık rakam ya da önümüzdeki aylarda olabilecek ufak artışlar, inişler, bunlar beklentiler dahilinde olan gelişmeler. Genel trendleri bozacak gelişmeler değil. Bugünkü açıklanan rakamlar, program dışı bir gelişme değil" dedi.

"AK Parti tüzüğüne göre, milletvekilliğinde son dönemini yaşadığının hatırlatılması" üzerine ise Babacan, bu kuralın parti tüzüğünün önemli kurallarından biri olduğunu, bu tüzük yazımına bizzat kendisinin de katkıda bulunduğunu söyledi.

Babacan, "Bu, doğru olduğuna inandığımız için koyduğumuz bir kural. Dolayısıyla bu kuralın sıhhatli bir şekilde işlemesi önemli. Partimizin ve iktidarımızın kurumsal kimliğinin güçlenmesi için ve sadece bugün değil, yarın da daha sonra da güzel politikaların uygulanmaya devam edebilmesi için önemli bir kural olarak görüyoruz. Bunun üzerinde açıkçası çok durmak istemiyorum çünkü 2015 ve sonrasıyla ilgili bir konu bu. Herkesin 2015 sonrası için tabii farklı planları, düşünceleri olabilir. Üç dönem kuralı doğru bir kural ama 2015 sonrası için olacağını da unutmamak lazım. Hemen değişen birşey yok."

İstanbul'u dünyanın en önemli 10 finans merkezinden birisi haline getirmeyle ilgili yoğun çabaları olduğunu belirten Babacan, bu çerçevede pek çok kurumun İstanbul'a taşındığını ve İstanbul'un finans merkezi olmasının önemini vurguladı.

Babacan, Türkiye'deki güven göstergelerinin tarihin en iyi noktasında, risk göstergelerinin ise tarihin en düşük noktasında olduğunu belirterek, "Türkiye yatırımcılar tarafından, pek çok açıdan artık güvenilen, istikrar vadeden bir ülke olarak algılanıyor" dedi.

AK Parti hükümetinin 10 yıl önce kurulduğunu belirten Babacan, "10 yıl önceki tabloyla bugünkü tablo, neredeyse iki ayrı ülke denecek kadar birbirinden farklı bir tablo. 2002 yılında ne dediysek, ne söylediysek bugün 2012 yılında bu hedefleri fazlasıyla tutturmuş durumdayız" diye konuştu.