"Türk bankaları için negatif gelişme beklemiyorum”

Akbank GM Akkurt, uluslararası platformda düşünülen yeni bankacılık düzenlemelerinin Amerika ve Avrupa'daki bankalar için ciddi önlemler getireceğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt, önümüzdeki dönemde, uluslararası platformda düşünülen yeni bankacılık düzenlemeleri doğrultusunda Türk bankaları için negatif bir gelişme beklemediğini ancak Amerika ve Avrupa'daki bankalar için ciddi önlemler gelebileceğini belirtti.

Akbank'tan yapılan yazılı açıklamada, Ziya Akkurt'un, Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu toplantılarını kapsamında gerçekleştirilen "Finansal Kriz Sonrası: Sonuçları ve Alınan Dersler" konulu oturumda yaptığı konuşmaya ve oturum sonrası değerlendirmelerine yer verildi.

Ziya Akkurt, krizin temel nedeninin, finans şirketlerinin aldıkları riskin önemini algılamamaları ve regülatörlerin riskleri yeteri kadar erken fark etmemeleri olduğuna değindi.

Finansal kurumların kredi vermek için yoğun şekilde birbirleriyle rekabet ederken, hanehalkı ve şirketlere kredi vermenin kolay hale geldiğini kaydeden Akkurt, "Sorun burada başladı, bankacılık bildiğiniz üzere toparlanan mevduatın etkin bir şekilde kredi olarak tahsis edilmesidir. Ancak yatırım bankaları bunu yapmadılar, para imalatı endüstrisine yöneldiler. Bunun da bir sınırı vardı ve nihayetinde kriz ortaya çıktı" dedi.

Akkurt, yetersiz risk yönetimi sistemlerinin gerekli sermaye ve likidite destekleriyle iyileştirilmesi gerektiğine işaret ederek, Türkiye'deki bankacılık sistemine değindi.

Türkiye'de BDDK'nın etkin denetim ve gözetimi altında güçlü bir piyasa bulunduğunu belirten Akkurt, "Çünkü 2001 yılında çok büyük dersler çıkardık. Uluslararası standart olan sermaye oranı yüzde 8 iken, ülkemizde yüzde 12'dir" ifadesine yer verdi.

Akkurt, bankaların sermaye oranına değinerek, şöyle devam etti:

"Sermaye oranının belirlenmesi için 10 sene geçti. Dünyanın önde gelen politikacıları, -bankacılar değil, teknik adamlar değil ya da bilim adamları değil– bu oranın ne olması gerektiğini tartıştı. Ve sonunda bunun yüzde 8 olmasına karar verildi. Benim sorum, eğer düzenleme sorununu çözersek, bu krizden çıkabilir miyiz. Bence bunları tartışmalıyız. Ben dünyayı şu anda yeni bir Rönesansın başında görüyorum. Her şey değişiyor. Bu değişim ilk finansal çevrelerden başladı ve tüm dünyaya da yayılmakta. Asya'ya yöneliyor. Refah, batıdan Asya'ya ve gelişmekte olan ülkelere kaymaya başladı."

Orta sınıfın durumuna işaret eden Akkurt, ülkeler arasındaki gelir dağılımının sağlıklı olması gerektiğine dikkati çekti. Akkurt, "Daha önce G7 vardı şimdi G20 var, belki yarın G30 olur. Bence gelir dağılımında eşitlik sağlamalı, yoksa bu sorunlar çıkmaya devam eder" dedi.

"Türkiye'de herkes sorumluluğunu yerine getiriyor"

Ziya Akkurt, oturum sonrası yaptığı değerlendirmede, Davos'ta genellikle problemlerin daha sınırlı kısmına değinildiğine, düzeltmelerle sorunların halledileceğinin sanıldığına işaret ederek, panelde özellikle sorumluluğun tamamının bankalarda olmadığını, otoritelerin de sorumluluğunun olduğunu, Türkiye'de ise herkes sorumluluğunu yerine getirdiği için böyle bir problem yaşanmadığını belirttiğini anlattı.

Dünyada sistemlerin değiştiğini, değişime de herkesin ayak uydurması gerektiğini vurgulayan Akkurt, gelir dağılımında ilerleyen dönemde değişimden doğabilecek sonuçları politikacıların çok iyi değerlendirip, atacakları adımlar konusunda düşünmeleri gerektiğini kaydetti.

Akkurt, eski modellerle olayları çözmenin ve tanımlamanın artık mümkün olmadığını belirterek, "Önümüzdeki dönemde, uluslararası platformda düşünülen yeni bankacılık düzenlemeleri doğrultusunda Türk bankaları için negatif bir gelişme beklemiyorum ama Amerika ve Avrupa'daki bankalar için ciddi önlemler gelebilir" dedi.