"Türkiye krize hakikaten iyi dayandı"

AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Tibor Varadi, Türkiye'nin makro ekonomik açıdan krize hakikaten iyi dayandığını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

GAZİANTEP - Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Tibor Varadi, referandumda kabul edilen Anayasa Değişikliği Paketinin mevzuata somut bir şekilde nasıl yansıtılacağına bakacaklarını söyledi.

Varadi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde düzenlenen AB Bölgeler Komisyonu Türkiye Çalışma Grubu toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirdi.

Türkiye'nin modernleşme ve demokratikleşme çabalarını sürdürdüğünü, bunun Türkiye'nin kalkınması ve gelişmesi açısından çok önemli olduğunu ifade eden Varadi, Türkiye'de son dönemde yaşanan en önemli gelişmenin Anayasa Değişikliği Paketinin referanduma sunulması ve kabul edilmesi olduğunu belirtti.

Varadi, anayasa yapılması öngörülen değişikliklerin, AB'nin altını çizdiği pekçok konuya Türkiye'nin verdiği yanıt olduğunu vurgulayarak, "Özellikle katılım ortaklığı belgesinde de zikredilen öncelikli alanlar bunlar. Şunu da vurgulamakta fayda görüyorum, bu referandumda kabul edilen anayasal değişiklikler şu ana kadar AB tarafından dile getirilen bütün iyileşmeleri gelişmeleri kapsamıyor" diye konuştu.

Avrupa Komisyonunun beklentilerinin tam karşılığı olmasa bile Anayasa Değişikliği Paketini koşulsuz desteklediğini işaret eden Varadi, şunları anlattı:

"Şimdi bu değişiklikler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tarafından kabul edildi. Şimdi artık oturup bu değişikliklerin mevzuata somut bir şekilde nasıl yansıtılacağına bakacağız ve bu değişiklikler parlamentodan nasıl geçecek ona bakacağız. Üçüncü adım da tabii bu kabul edilen mevzuatın pratikte uygulanmasına bakmak olacak."

Varadi, referandum sürecinde iktidar partisi ile hükümet arasındaki tartışmalarda yaşanan sertleşmenin yerini yumuşamaya bırakmasından memnunluk duyduklarını ifade etti.

"Türkiye ekonomik krizi iyi atlattı"

Sözlerini Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak sürdüren Varadi, Türkiye'nin finansal krizi, ekonomik krizi iyi atlattığına dikkati çekti.

Türkiye'nin ekonomik kriz sürecinde pekçok baskıya, sıkıntıya iyi göğüs gerdiğinini belirten Varadi, "Tabii ki hem sanayi faaliyette, hem gayri safi yurtiçi hasılada hem de borçlulukta bazı sıkıntılar yaşandı. Ankara, İstanbul sokaklarında dolaşırsanız görebilirsiniz, birçok küçük işletme kapanmak zorunda kaldı.

Ama global olarak makro ekonomik açıdan Türkiye krize hakikaten gayet iyi dayandı, krize ve çok iyi bir gayri safi yurt içi hasıla artış potansiyeli ortaya koydu. İşsizlik rakamları azaldı ve ayrıca AB ile işbirliği avantajını özellikle yüksek teknolojik ürünlerde muhafaza etti.

Varadi, Türkiye'de genel seçimlerin yaklaştığını, 2011'in Haziran ayında yapılacak parlemento seçimlerinin Türkiye'nin gündemini ve ivmesini etkileyeceğini anlatarak, şunları kaydetti:

"Türkiye sürekli olarak ve çok yüksek düzeyde bir faaliyet ortaya koyuyor ve dış politikada çok faal bir politika güdüyor, bunu sürekli gösteriyor. Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesi olarak son derece faal, sıcak noktalarda, kriz bölgelerinde bütün dünyada faaliyetlerini yoğun bir şekilde sürdürüyor. Türkiye Pakistan'a yardım çabalarının da burada takdirle belirtilmesi gerekiyor."

Varadi, Türkiye'nin izlediği aktivist politikaların karşılığını yakın gelecekte almasının beklenebileceğini kaydetti.

Türkiye ile AB arasındaki katılım müzakerelerine ilişkin "hızlı" ya da "yavaş" gibi tanımlamayacağını ifade eden Varadi, "Böyle bir sıfat kullanmıyorum ama optimum süratle ilerlemiyor diyebiliriz" diye konuştu.

"Türkiye açısından başarıyla sonuçlanacak"

AB Bölgeler Komisyonu Üyesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Bernard Soulage de konuşmasında, AB üyelik sürecinin Türkiye açısından başarıyla sonuçlanacağına inandığına dikkati çekti.

Genişleme sürecinde Türkiye'nin katılımıyla ilgili olarak yaşanan iki zorluğa işaret edeceğini kaydeden Soulage, bunlardan birincisinin, sürekli genişleme sürecinin söz konusu olduğunu dolayısıyla Avrupalıların sürekli genişlemenin kendilerini zorladığını görmekte olduklarını belirtti.

Soulage, "Bu Türkiye'nin sorunu değil, kendi AB yapımızın bir sorunu ve 27 ülkeye ulaştıktan sonra bir büyük nüfus katılıyor, bu genişleme sürecinin yönetimi giderek zorlaşıyor" dedi.

Genişleme sürecinin bizzati kendisinin de Türkiye dışındaki diğer aday ülkeler için sorunlar dizisi oluşturduğunu vurgulayan Soulage, "Sürecin Fransa üzerinde de sorunları var. Benim kendi ülkemde de çeşitli sorunlar yaşadık. Ulusal olarak bu genişleme sürecinin biz de sorunlarını yaşamaktayız. Bu Türkiye'nin sorunu değil, AB'nin bizzati kendisinin genişlemesinin yarattığı sorunların yansımasıdır" diye konuştu.

Soulage, AB'nin genişleme sürecinde yaşadığı diğer önemli bir sıkıntının "egemenliğin bir kısmının bırakılması" konusu olduğunu ifade ederek, İngiltere'yi örnek gösterdi ve bu konuda İngiltere'nin de sıkıntı yaşadığını belirtti.

Soulange, Türkiye'nin çok büyük bir ülke olduğunu, çok canlı ve çok güçlü bir ekonomiye sahip olduğunu vurgulayarak, "Bu da zorlayıcı bir şey ama bu üyelik sürecinin Türkiye açısından çok başarıyla sonuçlanacağını uman kişilerden biriyim" diye konuştu.

Toplantıda Dışişleri Bakanlığı'nı temsil eden Meral Barlas da konuşmasında, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde taahhütlerine bağlı olduğunu ve politikalarında bir değişlik olmadığını kaydetti.

"Bu çerçevede AB'nin de taahhütlerine uymasını müzakere sürecimizle ilgili olarak hakkaniyet içinde hareket edilmesini ve siyası olarak engellenen fasıllarda ilerleme sağlanmasını istediğimizi belirtmek istiyorum" diye konuştu.

Türkiye'de tüm bakanlıklar, kurumlar ve kuruluşlar AB ile müzakere sürecinde Türk mevzuatının AB mevzuatıyla uyumlulaştırılması için çalıştığını ifade eden Barlas, müzakere sürecinin bu anlamda Türk bürokrasisi için bir sınav niteliği taşıdığını, bugüne kadar Türk bürokrasisinin bu sınavdan başarıyla çıktığını bildirdi.

Toplantıda, Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı ile Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey de yaptıkları kısa konuşmalarla, toplantının Gaziantep'te yapılmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi, konukları Gaziantep'e ilişkin bilgilendirdi.

Çalışmasını soru-cevap bölümüyle tamamlayan AB Bölgeler Komisyonu Türkiye Grubu, yarın AB'nin desteğiyle Gaziantep'te yapılan çalışmaları yerinde inceleyecek.

AB Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Bernard Soulage 

 

AB Bölgeler Komisyonu Üyesi Türkiye Çalışma Grubu Başkanı Bernard Soulage, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik sürecinde yerel yönetimlerin ilişkilerini geliştirmesinin çok önemli olduğunu söyledi.

Soulage, Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde düzenlenen "AB Bölgeler Komisyonu Türkiye Çalışma Grubu" toplantısı sonrasında, Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey ile Türkiye AB ilişkilerine konusunda kısa bir değerlendirme yaptı.

Soulage, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinde bulunan bir ülke olduğununu, tam üyeliğe hakkı olduğunu ve bu konuda gerekli her türlü imkanı da bulunduğunu ifade etti.

"Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği konusunda engellerin aşılmasında görev üstleneceğiz" diyen Soulage, Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinin olumlu sonuçlanacağına inandığını dile getirdi.

Soulage, özellikle Fransa'daki yerel yönetimler ile Türkiye'deki yerel yönetimlerin ilişkilerinin geliştirilmesinin, AB'ye tam üyelik sürecine olumlu katkı sağlayacağına dikkat çekti.

Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde yapılan bu toplantının çok başarılı geçtiğini ve yeni dostlukların gelişmesine ortam hazırladığını belirtti.

Soulage, toplantıya verilen destek dolayısı ile Güzelbey'e de teşekkür etti.

Büyükşehir Belediye Başkanı Güzelbey ise ev sahipliği yaptıkları toplantının, Türkiye'nin AB ilişkilerine katkı sağlayacağına inandığına vurgu yaptı.

Güzelbey, Soulage'nin de belirttiği gibi, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinde, başta Fransa olmak üzere AB ülkelerindeki yerel yönetimler ile Türkiye'deki yerel yönetimlerin ilişkilerini geliştirmelerinin olumlu katkı sağlayacağına inandığını kaydetti.

Başkan Güzelbey, bu toplantının, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinde elde ettiği gelişmelerin AB yetkililerince görülmesi açısından da önemli bir ortam oluşturduğuna dikkat çekti.