"Tuzaklarını başlarında parçalamaya kararlıyız"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, "Bu hendekleri kazanların hendeklerini, kendi tuzaklarını başlarında parçalamaya kararlıyız" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, Ankara Arena Spor Salonu'nda AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, 13 yılda atılımlarla büyüyen ve özgürleşen bir ülke haline geldiğini söyledi.
Türkiye'de demokrasinin güçlendiğini ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Geçtiğimiz 13 yılda milletimizle birlikte karanlık bir devri kapattık, aydınlık bir devri başlattık. Krizlerle çalkantılarla kargaşayla malul olan Türkiye gitti, atılımlarla büyüyen, özgürleşen, gelişen yeni bir Türkiye doğuyor. Ülkenin dertlerine çözüm üretmek bir tarafa, bu ülke için kendisi bir dert haline gelmiş olan siyasi anlayışlar tedavülden kalktı. Adeta dibe vurmuş bir ekonomi ayağa kalktı ve rekor üstüne rekor kırıyor. Demokrasimiz güçlendi. Milletin oyuna saygısı olmayanların, her türlü darbeci, vesayetçi, tek tipçi girişimleri devre dışı bırakıldı. Kendi içine kapalı bir ülkeden, dünyanın her köşesinde olan, söz söyleyen, sözünü dinleten bir Türkiye'ye geldik. Bütün bunları milletimizin desteğiyle başardık. Bu 13 yıl milletimizin başarısıdır."
"Terörle yol almaya çalışandan mertlik beklenmez"
Davutoğlu, bölücü terör örgütüne operasyonların kararlılıkla süreceğini belirterek, "Bu hendekleri kazanların hendeklerini, kendi tuzaklarını başlarında parçalamaya kararlıyız. Bunlar bu hendekleri kazarak İslam'ın değerlerine saldırıyorlar, Diyarbakır'ın ruhuna saldırıyorlar. Minarelerdeki ezan seslerini susturuyor, yerine kendi süfli marşlarını çalıyorlar. Diyarbakır'da Kurşunlu Camisi'ni yaktılar, sonra hiç utanmadan bize iftira etmeye kalktılar. Zaten terörle yol almaya çalışandan mertlik beklenmez, doğruluk beklenmez, insaf beklenmez" dedi.
"Planın odağında gençler var"
Terör örgütü ve onun güdümündeki bazı çevrelerin, gençleri kuşatmak isteyen bir nefret dili örme çabasında olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bugün Güneydoğu'da ortaya konulmak istenen planın odağında gençler var. Terör örgütü ve onun güdümündeki bazı siyasi çevreler, gençleri kuşatmak isteyen bir nefret dili örüyor. Okula gitmesi gereken, yaşları 8 ila 17 arasındaki çocukların, gençlerin ellerine molotofkokteyli tutuşturuyor, kendi okullarını yaktırıyorlar, güvenlik güçlerine saldırtıyorlar. Dağa kaldırdıkları gençleri ölüme gönderiyorlar. 12-13 yaşındaki çocukların eline silah veriyorlar. Kanına giremedikleri gençleri infaz ediyorlar, katlediyorlar. Bu Yasin Börü'yü katlederken de böyleydi, bir çorbacıda çalışan Şeyhmus Sanır'ı katlederken de böyle oldu. Gençleri, okula, camiye, kitaba, kaleme düşman hale getirmek istiyorlar."
"Vatandaşlarımız huzurla evlerine dönecek"
Terör örgütünün mağdur ettiği vatandaşlara her türlü desteğin verileceğini vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"HDP yöneticileri çıkıp terör örgütünün açtığı hendekleri meşrulaştırma derdine düşmüşler. Bir HDP'li vekil utanmadan evlerinden ayrılmak zorunda kalanları tehdit ediyor. 'Bırakıp gitmeyeceksin, bir gün geri dönmek istersen yüz bulamayabilirsin' diye tehditler savuruyor. İşte buradan söylüyorum, o evleri terk eden bütün vatandaşlarımız huzurla evlerine dönecekler. Halkı tehdit eden vekil görüntüsündeki bu terör destekçileri de mutlaka hak ettikleri cevabı alacaklar. Terör örgütüyle Türkiye'nin geleceğini karartma iddiasını terk edene, silahları toprağa gömene kadar mücadele edecek, kardeşçe bir Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz. Terör örgütü orada halka hayatı zindan edecek, bu HDP eş başkanı bunlara selam duracak. Terör örgütünün mağdur ettiği, zarar verdiği vatandaşlarımıza gereken maddi, manevi desteği vereceğiz. Terör destekçisi bu HDP milletvekillerine de gerekli dersi TBMM çatısı altında vereceğiz."
"Bu tuzaklara karşı dimdik ayakta duracağız"
Gelecek hayali ölmek ve öldürmek olan bir gençlik oluşturmaya çalışan barbar bir örgütle karşı karşıya olunduğunu ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kazdıkları hendeklerle kurdukları barikatlarla hukuka, barışa, adalete geçit vermeyeceklerini söylüyorlar. Hendekler kazarak, barikatlar kurarak oradaki hayatı karartmaya çalışıyorlar. Tam bir şımarıklık içindeler. Biz bu tuzaklara karşı her zaman olduğu gibi doğulu, kuzeyli, güneyli, batılı bütün gençliğimizle dimdik ayakta duracağız. Herkes emin olsun bu devran böyle devam etmeyecek. Bu cüretkar küstahlığa asla geçit vermeyeceğiz."