"Üniversiteler, günlük siyasetin uzantısı olmasın"

Gül, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası'nda düzenlenen 2009-2010 akademik yıl açılış töreninde konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA  - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üniversiteler tabii ki ülke meseleleriyle yakından ilgileneceklerdir. Ama günlük siyasetin, partilerin buralardaki uzantısı gibi olmamalıdır. Siyasetin içine girerek değil, konjonktürlü siyasetin içine girerek değil, daha yukarı perdenden siyaset yapmalıdır. Üniversiteler bunlarla hiç uğraşmasın dediğimizde, o zaman totaliter, otoriter ülkelerdeki üniversitelere dönüşür" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası'nda düzenlenen 2009-2010 akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmaya, törende bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek başladı.

Başkentin ismini taşıyan üniversitenin, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk üniversitesi olarak Cumhuriyet'in kurumsal yapısının oluştuğu sürece büyük katkısı olduğunu ifade eden Gül, Hukuk Fakültesi'nin temelinin 1925 yılında Büyük Önder Atatürk tarafından atıldığını belirtti. Daha sonra başka bölümlerin de eğitime başladığını hatırlatan Gül, 1946'da üniversitenin artık kurumsal büyük bir üniversite haline geldiğine işaret etti.

"Bilim ve teknoloji transfer etmeliyiz"

Türkiye'de bu bakımdan son yıllarda önemli gelişmeler yaşandığını, yasal düzenlemeler yapıldığını hatırlatan Gül, TÜBİTAK'ın artan fonlarıyla üniversitelerle işbirliğinin geliştiğini söyledi. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün bunların neticede Türkiye'ye çok büyük katkı yaptığına inanıyorum. Çünkü yıllar hızla bir şekilde geçmektedir. Hepimiz potansiyelimizin bazen boşa gittiğini görerek, hep yakınırız. Enerjimizi tam veremediğimizi, bunu ülke hizmetine tam olarak sunamadığımızı konuşuruz ve bundan şikayetçi oluruz. Günlerin boşa geçmemesi gerekir. Belirli konulara tam konsantre olmamız gerekir. Üniversitelerin de esas alanları eğitim ve bilim üretmektir. Unutmayalım ki Türkiye gibi büyük bir devlet, bilim ve teknoloji transfer eden bir ülke olamaz. Bizim bilim, teknoloji üretmemiz, insanlığa bu konuda da büyük katkılar vermemiz gerekir. Şüphesiz ki değerli bilim adamlarımız vardır. Bunları söylerken yapılanları görmezlikten gelmiyorum.  Ama daha çok yapabilecek kapasitemiz olduğuna inandığımdan dolayı bunları söylüyorum. Yoksa bütün başarıları takdirle karşılıyoruz, onlara yenilerinin eklenmesi için bunları söylüyorum. "

"Akademik özgürlüğe önem veriyorum"

Üniversitelerin başarılı olabilmesi için akademik özgürlüğün her şeyin başında geldiğini belirten Gül, "Bilim, araştırma, akademik çalışmalarda sınır koyduğunuz zaman, o zaman siz yönlendiriyorsunuzdur. Doğruyu peşinen kabul ediyorsunuz, onu ispatla uğraştırıyorsunuz demektir. Halbuki akademik çalışmalar doğruyu araştıracaktır. Sınırsız bir şekilde araştırma alanı olacaktır. O açıdan akademik özgürlüğe çok önem veriyorum" diye konuştu.

Akademik özgürlüğün yanı sıra idari ve mali konuların da önemli olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bunların engel teşkil etmemesi gerektiğini vurguladı. Gül, şunları kaydetti:

"Ama üniversiteler idari konuları öne çıkartan, onlarla daha çok uğraşan bir kurum olursa esas işlevinin de gerisine düşer. İdari ve mali konular akademik özgürlüğün olabildiğine rahat kullanılabilmesi için yedek, destekleyici unsurlardır. Üniversite-YÖK arasındaki ilişkileri ne kadar düzgün olursa, güven ortamı ne kadar çok olursa, işbirliği ne kadar çok olursa çok daha fazla şey üreteceğimize inanıyorum.

Şüphesiz ki siyaset, günlük meseleler, ülke meseleleri üniversitelerin konularıdır. Üniversiteler bunlarla hiç uğraşmasın dediğimizde, o zaman totaliter, otoriter ülkelerdeki üniversitelere dönüşür. "