"Yargıcın yakasında parti rozeti olmaz"

İSTANBUL - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, THY'nin tarifeli seferiyle Ankara'dan geldiği Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 

Bir gazetecinin "HSYK'nın yapısında değişiklik öngören teklifte gelinen son durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Bizim iki ön koşulumuz vardı. Mevcut teklifin geri çekilmesini istiyorduk ama AKP çekmek istemiyor. İkincisi de yolsuzluk davalarının üstüne gidilsin ve bu davalara müdahale edilmesin. Bu konuda da herhangi bir ses çıkmadı" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, " HSYK için RTÜK modelinden bahsediliyor. Bu konuda yorumunuz nedir?" sorusuna "Yargıcın yakasında parti rozeti olmaz arkadaşlar. Bu doğru değil" cevabını verdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra Florya'ya geçerek, bir restoranda, genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldi.

Buluşma sonrası, toplantının gündemine ilişkin bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Sizin düşündüğünüz her şey vardı. CHP vardı, demokrasi vardı, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) vardı, yolsuzluklar vardı, rüşvet vardı, her şey vardı" diye konuştu. 

Her konuda düşüncelerini aktardıklarını, gazetecilerin sorularını yanıtlamaya çalıştığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 

"Çünkü demokrasi sadece anamuhalefet partisinin sorunu değil. Demokrasi hepimizin sorunu. Eğer ayaklarımızın altından demokrasi kayıyorsa, güçler ayrılığı ilkesi yok ediliyorsa, yargıçlar bir siyasal partinin arka bahçesi haline dönüştürülecekse, bu sorunla hepimizin ortak mücadele etmesi gerekiyor. Sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin, medya organlarının. Görüşümüz ne olursa olsun, hep beraber ortak demokrasiyi savunmalıyız. Bu düşüncelerimi dile getirdim" 

Bir basın mensubunun "Toplantıdan çıkan gazeteciler, karamsar bir tablo çizdiğinizi söyledi" şeklindeki sözleri üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: 

"Eğer bir ülkede TBMM Başkanı, 'Anayasa'nın, 138. maddesi çökmüştür' diyorsa, ben nasıl olumlu bir tablo ortaya koyabilirim. Dolayısıyla karamsar bir tablo var. Türkiye'de bir devlet krizi yaşanıyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu yapıldı. Bu operasyonun engellenmesi gündemde. Savcılar görevden alınıyor, savcıların emrinde çalışan, mahkeme kararlarını yerine getiren polisler görevden alınıyor. Böyle bir süreçte biz nasıl olumlu tablo çizebiliriz. Hep beraber demokrasiyi güçlendirmek için mücadele etmek zorundayız. Anamuhalefet Partisi'nin genel başkanı olarak üstüme düşeni yapmaya çalışıyorum.  Eksik olabilir, fazla olabilir, sert olabilirim ama sonuçta sorun ülkenin ortak sorunu. Çocuklarımıza karşı bizim görevlerimiz var, ülkemize karşı sorumluluklarımız var. Hepimiz bu sorumlulukların bilincinde çalışmak zorundayız"