"Yemek"te akla gelen ilk marka olmak istiyoruz

12. yılında hala her sene yüzde 50 büyüme gerçekleştiren Yemeksepeti'nin başarı reçetesini, şirketin CFO'su ve kurucu ortaklarından Gökhan Akan anlattı...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

markalar_liderler.jpg2 milyonu aşkın kullanıcı; günde ortalama 60 bin sipariş; 8 bine yakın iş ortağı restoran ve hepsinden önemlisi kurulduğu 2001'den bu yana her yıl yüzde 50; 2012'de ise yüzde 60 büyüme.

Bu rakamlar Türkiye'de kendi alanının ilk ve en büyük portalı yemeksepeti.com'a ait.

İnternetten verilen yemek siparişinin kapıya gelme hikayesini, dünyada eşine az rastlanır bir büyüme hikayesine dönüştüren üç genç girişimci, bugün çok sayıda yatırım fonunun iştahını kabartan 300 kişilik bir şirkete sahip.

Yemeksepeti CFO'su Gökhan Akan, "Fikri ilk bulan değil, bu fikri hızlı bir şekilde kitlelere ulaştırabilen kazanıyor" diyor.  "İlk beş yıl para kazanmadık. 'Para harcayıp tanıtım yapamıyorsak, o zaman o kadar iyi hizmet verelim ki bizi bir kez kullanan arkadaşlarına tavsiye etsin’ dedik" yorumunu yapan Akan, 2001 yılından bu yana geçen zamanda, internet penetrasyonunun ve e-ticarete duyulan güven arttığını ve bununla birlikte markanın sağlamlaştığını söylüyor. 

2000 sonlarında kurulan ve ilk siparişini 4 Ocak 2001'de alan Yemeksepeti, 2006 yılında kar etmeye başlıyor. Bugün çok sayıda yabancı yatırım fonunun ilgilendiği şirket, 2012 yılında dünyanın en büyük on yatırım fonundan biri olan General Atlantic ile anlaşıyor. Bu anlaşma sonrasında 2010 yılında kurduğu foodonclick.com ile yabancı pazarlara açılma hedefini hızlandırıyor. Amaç yemeksepeti.com Türkiye için ne anlam ifade ediyorsa, 3-4 içinde foodonclick.com'un da Arap yarımadası için aynı şeyi ifade etmesi. 

12. yılında hala her sene yüzde 50 büyüme gerçekleştiren Yemeksepeti'nin başarı reçetesini şirketin CFO'su ve kurucu ortaklarından Gökhan Akan'dan dinleyelim:

* Yemeksepeti.com 2001'de kuruldu. Kuruluş süreci nasıl gelişti? Finansman kaynakları nasıl sağlandı?

2000'in sonlarında işe başladık ve ilk siparişimizi 4 Ocak 2001'de aldık. Yemeğin internetten sipariş verilip kapıya gelmesi düşüncesi aslında ilginç bir düşünceydi.Türkiye'de paket servis yeni bir sektördü. İnternet yoktu. Bizim modelimizin yurtdışında da bir örneği yoktu. Genellikle gelişmekte olan piyasalarda internet girişimcilerine baktığımızda çoğunun eBay, Amazon gibi ABD'li şirketlerden ilham aldıklarını görüyoruz. Bizim örneğimiz ise pek yok. Dünya genelinde online siparişte ilk üçteyiz. Yemeksepeti.com'u Türkiye'ye uygun bir model olarak kurguladık. Şirketimizi ilk beş sene biz fonladık. O dönemde dünya genelinde internet şirtketlerinde patlama yaşanıyordu. Kurulduğumuz sene Nasdaq'da kriz yaşandı. Türkiye'de ise durum tamamen farklıydı. İnternet yatırımı yoktu. Web sitesi yoktu. İnternet çok yavaştı. 

* 2001 yılında internet şirketi kurmak radikal bir girişimken, bugün durum çok farklı. Sektördeki bu gelişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Doğru, Yemeksepeti cesur bir karardı. Bugün internet girişimciliğinde izlenen en büyük fark insanların internette para kazanıldığını anlamış olmaları. Oysa bizim önümüz bomboştu. Geleceği göremiyorduk.  Nitekim ilk karımızı 2006 civarında gerçekleştirdik. 2006'dan sonra şirket kendini fonlamaya başladı. 

* İnsanları internetten yemek siparişi vermeye nasıl ikna ettiniz? Bu fikri kabul ettirirken ne tür zorluklar yaşadınız?

İlk başta oldukça zor oldu. İnsanlar internet kullanmaya alışkın değildiler ve internet yavaştı. Dial-up modem vardı. Belle bir süre boyunca internete bağlanmaya çalışırdınız. İnternet yeni bir kavramdı. İnsanların inaçları yoktu. Sipariş gelir mi, gelmez mi bilmiyorlardı. İnternete karşı hep bir endişe vardı. Bugün ise akıllı telefonlar kullanıyoruz ve sürekli olarak internete bağlıyız. Çok hızlı bir ilerleme söz konusu. 2005-2006'dan sonra bankacılık sektörü internet kullanımını hızlandırdı; 2009-2010 yıllarında özel alışveriş sitelerinin sayısı arttı. Bunlarla birlikte hem güven arttı, hem de insanlar pratikliğe alıştılar. Artık günde 60 bin kişi yemeksepeti.com'dan sipariş veriyor. 

* 2012 yılında General Atlantic Yemeksepeti'ne ortak oldu. Bu ortaklık ne anlama geliyor?

Bizimle ilgilenen çok sayıda yabancı yatırım fonu oldu. Bunun nedeni Yemeksepeti'nin 12. yılında hala yüzde 50 büyüyebilen bir model olması. Geçen sene dünyanın en büyük on yatırım fonu arasında yer alan General Atlantic Yemeksepeti'ne ortak oldu. Yemeksepeti olduğu kadar, Türkiye de yabancı yatırımcının ilgisini çeken bir pazar. Genç nüfus, 30 milyona yakın facebook kullanıcısı, kişisel borcun az olması bu ilginin başlıca nedenleri arasında.
General Atlantic bizim için çok başarılı bir anlaşma oldu. Bunun bir çok nedeni var. Öncelikle, 15 milyar euro büyüklüğünde fon değeri olan General Atlantic, global bir vizyona, uzun vadeli yatırım ve büyüme konusunda deneyime sahip bir şirket. Toleransları çok yüksek. Yani "al-sat"çı bir firma değil. İşe, "Nasıl daha büyük bir değer yaratırız?" mantığı ile bakıyor. Dünyanın bir çok yerinde yatırımları var ve onlardan gelen know-how'ı bize aktarmaya hazırlar. Bugüne kadar büyüme sürecindeki birçok şirkete destek vererek, bu şirketlerin uluslararası alanda başarılara imza atmalarını sağlamışlar. Yemeksepeti de kurulduğu 2001’den bu yana hızlı büyümesini devam ettiren, şimdi de Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde başarılara imza atan bir şirket. Bunun devamı için General Atlantic'ten daha uygun bir stratejik partner düşünemiyorum. Daha da önemlisi, biz ne kadar istersek işlerimize o kadar karışıyorlar. Yönetimde söz sahibi biziz. Onlar yönetim kurulunda azınlık konumundalar. Biz onlara danıştıkça devreye giriyorlar. 

* Yabancı piyasalarda büyüme planlarınız neler?

Yemeksepeti’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki yatırımı Foodonclick.com, Birleşik Arap Emirlikleri’nin ardından Katar ve Umman’da da hizmet vermeye başladı. 2010 yılının ikinci yarısında kurulan Foodonclick.com, böylece Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai, Sharjah ve Abu Dhabi şehirlerinin yanı sıra Katar’ın Doha ve Umman’ın Muskat şehirlerini de kapsamaya başladı. Önümüzdeki 3-4 sene içinde Ortadoğu bölgesinde internetten yemek siparişi dendiğinde, akla ilk foodonclick.com gelsin istiyoruz. General Atlantic yatırımı da, yurtdışı pazarlarına açılım hedefimizi hızlandırmış oldu. 

* İnternetten sipariş vermenin, gerek kullancılar gerekse restoranlara sağladığı avantajlar neler? 

Öncelikle internette menüler; tüm restoran bilgileri sürekli olarak güncelleniyor. Yemeksepeti.com'a girdiğinizde, restoranların günlük menülerini görüyorsunuz. Öte yandan, telefona kıyasla, internette çok daha az karışıklık oluyor. Kullanıcı, adres detaylarını bir kez veriyor. Her defasında yenilemenize gerek olmuyor. Bizde çok sayıda restoran olduğu için, çok sayıda promosyon da var. 
Sistemde 8 bine yakın restoran var. Bu da çok fazla seçim imkanı sağlıyor.
Restoranlar açısından baktığımızda ise, Yemeksepeti, doğrudan pazarlama kanalı rolü üstleniyor. 2 milyon üyemiz var. Siteye gelen ziyaretçinin sipariş verme oranı çok yüksek. Bu da restoranlar açısından çok önemli bir fırsat.

* Başarının sırrı iyi fikir mi? Doğru zaman mı? Hızlı olmak mı?

Fikir çok önemli, ama başarı fikri büyüterek, hayata geçirmekten geçiyor. Kurucu ortakların uzun süre boyunca bu işi yapması ve daha sonrasında doğru ekibi kurmak da önemli.  Biz üst yönetimi çok doğru ortaklardan seçmişiz. Gelen bizimle kalıyor. Burası bir fabrika değil, makineler yok. Dolayısıyla bizim için insan gücü çok önemli. Beş yıl önce ciddi bir büyüme ivmesiyle ilerlediğimizin farkındaydık ve bu büyümenin artık start-up mantığından çıkıp, çok daha profesyonel bir yönde ilerlemesi gerektiğini öngördük. Bu öngörüyle de ekibimize profesyoneller katma konusunda birtakım adımlar attık. Kısacası son beş yıl içerisinde yaptığımız en büyük gelişme Yemeksepeti’ni önümüzdeki 10 yıla taşıyacak ekibi kurmaktı. Genç ve dinamik bir ekibe sahibiz. Ofiste yaş ortalaması 25.5. Hiyerarşi, kapalı kapılar yoktur bizde. Eğlenceli bir yer burası.

* Türkiye'ye yönelik yenilikler, büyüme planları neler?

Türkiye'de üç web sitesi kurduk. Bunlar, papyon.com; irmik.com ve lokum.com.
papyon.com, sosyal içerikli bir site. Burada restoranlardan sipariş verebiliyorsunuz; menüleri görebiliyorsunuz; rezervasyon yaptırabiliyor ve diğer insanların yorumlarını okuyabiliyorsunuz.
irmik.com, restoranlar için bir b2b sitesi. Restoranlar ihtiyaçları olan herşeyi bu siteden tedarik edebiliyorlar. lokum.com ise bir e-ticaret sitesi. Türkiye'nin farklı yörelerindeki lokal üreticilere erişip, o yöreye has ürünleri satın alabiliyorsunuz. Bu site için Mehmet Yaşin ile çalışıyoruz. Sonuçta, amiral gemimiz yemeksepeti.com gibi, herşey yemek üzerine. Hayatımız yemek etrafında geziyor. Yemekten çıkmak gibi bir planımız yok.
Bu arada bir sürdir online ödeme sistemi uygulamaya başladık. Yemeksepeti'nden sipariş veren ödemesini nakit olarak ya da mobil pos ile kapıda yapıyordu. Artık siparişi göndermeden önce, online ödeme yapabiliyorsunuz. Bu çok daha pratik bir uygulama. Kullanım oranı da hızlı bir şekilde artıyor. Bu da internete duyulan güvenin arttığının bir kanıtı. 

* Rakibiniz var mı? Varsa da neden yok gibi?

Rakip çıktığı zamanlar oluyor, ama yemeksepeti baskın konumda. Rakip olması ya da olmaması bizim stratejimizi değiştirmiyor. Bizim hedefimiz kullanıcıya yakın olmak; onu memnun etmek; en iyi hizmeti vermek. Bunu sağladığımız sürece sorun yok. 

* Halka açılmayı düşünür müsünüz?

Halka açılma olabilir, ama şu an için amaç halka açılma ya da stratejik bir satış değil. Şu anda öncelikli olarak şirketin değer yaratması ve büyümesi önem taşıyor. 

* İnternet şirketi kuracak genç girişimciler nelere dikkat etmeli?
Bugün onların işleri daha kolay, çünkü internetten para kazanıldığını gördüler. Fikir ilginç ve uygulanabilirse para bulmak daha kolay. Bu kolaylığın getirdiği olumsuzluk ise, fikir hayata geçirilecekse, bunun çok hızlı bir şekilde yapılması gerektiği. Fikri ilk bulan değil, bu fikri kitlelere ulaştırabilen kazanıyor.

* İnternet sektöründeki gidişatı nasıl görüyorsunuz?

Büyümenin aynı şekilde devam edeceğini düşünüyorum. Telefondan internete kayış var. Benim neslim interneti öğrendi. Benim kızlarım ise interneti doğal olarak biliyorlar. Onlar büyüdüklerinde işlerini telefondan çok internetten halledecekler. 
 

Türkiye’de "yemek" denince ilk akla gelen marka olmak istiyoruz

"Türkiye'de "yemek" dendiğinde akla ilk gelen marka olmak istiyoruz" diyor Gökhan Akan. Yemeksepeti bunun için sağlam adımlar atıyor. Hemen yemek isteyenlere Yemeksepeti, dışarıda yemek isteyenlere Papyon, yöresel tatları arayanlara Lokum isimli siteler cevap veriyor. Online ödeme sistemi ile, kullanıcının işi daha da kolaylaşıyor. İşte bu yeniliklere dair bazı ilginç bilgiler:

* Online ödeme sayesinde, evde olmayacağı için çocuğunun akşam yemeğini önceden ısmarlayan anneler, arkadaşına doğum günü pastası ısmarlayan gençler, yaşlı anne babasının yemeğini gönderenler, kız arkadaşına çikolatalı sufle ısmarlayanlar var.
* Sucuklu yumurta yemek isterseniz akşamüstü bir saatte bile Yemeksepeti’nde sadece Balmumcu bölgesine sipariş veren en az 20 restoran bulabilirsiniz. Künefe isterseniz 100 civarı yakın, mantı isterseniz 150’ye yakın yer var.
* Eğer ben bunları kendi yörelerinden tatmak istiyorum derseniz Lokum.com’dan bez sucuk, kayseri mantısı ve basma künefe siparişi verebilirsiniz. Her ürün Lokum’a giremiyor. Birkaç adımdan oluşan zorlu bir tadım süreci var. En çok ilgi gören lezzetler: Bez sucuk, kars gravyeri, Afyon çikolatalı lokum.
* Dışarıda yemek istiyorsanız da Papyon.com’u açıp bunların en iyi nerede yendiğini araştırabilir ve buralara rezervasyon yapabilirsiniz. Kullanıcılar Papyon.com üzerinden seçtikleri mekanlarda online olarak etkinlik oluşturabiliyor ve bu etkinliğe e-posta ile arkadaşlarını davet edebiliyorlar. 

 

2 milyonu aşkın kullanıcı, yüzde 60 büyüme

* 2 milyonu aşkın kullanıcısı var.     
* Günde ortalama 60 bin sipariş alıyor.
* Günde 165 bin porsiyon yemek ulaştırıyor. 
* Kullanıcıların yüzde 52'si erkek; yüzde 48'i kadın.
* 8 bine yakın iş ortağı restoran var. 
* 47 ilde ve Kıbrıs’ta faaliyet gösteriyor.
* Türkiye’nin her yerinden sipariş alıyor.
* 2012 yılında 60 büyüdü.