Reddi hakim talebi incelenecek

İkinci "Balyoz Planı" davası bugün görüldü.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - İkinci "Balyoz Planı" davasının tutuklu sanığı Orgeneral Bilgin Balanlı, "TSK'ya karşı yürütülen bu çirkin iftira kampanyası sonucu gerçekleştirilen tasfiye operasyonu, maalesef başarıya ulaşmış gibi gözükmektedir. Gerçekten başarılması halinde ise kaybeden TSK, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti olacaktır" dedi.İkinci "Balyoz Planı" davasında mahkeme heyeti, bazı sanık avukatlarının reddi hakim talebini değerlendirmesi için dosyayı İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonunda yapılan duruşmaya, Orgeneral Bilgin Balanlı, Korgeneral Turgut Atman, Tümgeneral İsmail Taş'ın da aralarında bulunduğu 21' tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklar Cumhur Eryüksel, Doğan Uysal, Emin Hakan Özbek, Tülay Delibaş ve Ali Cengiz Şirin katıldı.

Duruşmaya hakkında yakalama kararı bulunan Tümgeneral Beyazıt Karataş ile tutuksuz sanık Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul katılmadı.

Dava planlı ve komplo

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonunda yapılan duruşmada söz alan Orgeneral Bilgin Balanlı, çok sayıda Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubunun, somut delillere dayanmayan iddialar nedeniyle soruşturmalara tabi tutulduğunu ve halen tutuklu olarak yargılandığını ifade ederek, tutuklamaların, hukuka, hakka, adalet ve vicdani değerlere uygun olmadığını kaydetti.

Söz konusu soruşturma ve davanın planlı ve komplo olduğunu öne süren Balanlı, "TSK ve onun kahraman personeli üzerinde açıkça oyun oynanmaktadır. TSK'nın şerefli personeline iftira atanları, ortaya çıkarmak cumhuriyet savcılarının görevidir. Vatan ve milletimize hizmet etmenin kutsal bir vatan borcu olduğu inancını yüreklerimize kazıdık. Ettiğimiz yeminle, vatan, cumhuriyet ve vazife uğruna canımızı seve seve vereceğimize namusumuz üzerine ant içtik. Yeminimize her zaman sadık kalacağız. Canımız pahasına görev yaptık ve yapacağız" diye konuştu.

Balanlı, 44 yıllık görev süresi içinde pilot olan 80 devre arkadaşından 23'ünün şahadetine tanık olduğunu belirterek, "Şehit olan birçok arkadaşımın parçalarını araziden topladım. Şehit olan kardeşlerimin görevini de yerine getirmek için daha çok ve azimle çalıştım" dedi.

Tasfiye operasyonu, maalesef başarıya ulaşmış gibi gözükmekte

Sahte dijital verilerle hazırlanan belgelere dayanarak tutuklandığını savunan Balanlı, şöyle konuştu:

"Bu durum TSK mensupları ve onların ailelerine, hukuk kullanılarak yapılan bir zulüm ve haksızlıktır. Bununla birlikte bu tutuklamalarla yıllardır hayatımız pahasına büyük emekler ve özverilerle elde ettiğimiz rütbelerimiz ve makamlarımız ellerimizden alınmıştır.

TSK'ya karşı yürütülen bu çirkin iftira kampanyası sonucu gerçekleştirilen tasfiye operasyonu, maalesef başarıya ulaşmış gibi gözükmektedir. Gerçekten başarılması halinde ise kaybeden TSK, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti olacaktır.

TSK'ya karşı yürütülen bu çirkin iftira kampanyasında son olarak Eskişehir tertibi ile büyük ölçüde Hava Kuvvetlerinin hedef alındığı anlaşılmaktadır. Bu komplonun amacı, 100. kuruluş yılını kutlayan 'Kartal'ın başının koparılmasıdır.' Hava Kuvvetlerimizin bugün ulaşmış olduğu, bu gücünden çekinen bazı güçlerin, bu komploda rolünün olduğu muhakkaktır."

Reddi hakim talebi incelenecek

İkinci "Balyoz Planı" davasında mahkeme heyeti, bazı sanık avukatlarının reddi hakim talebini değerlendirmesi için dosyayı İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılan duruşmada, sanık Bilgin Balanlı'nın avukatı Şeref Dede, müvekkilinin kaçma şüphesinin bulunmadığını ve YAŞ üyesi olduğunu belirterek, "Balanlı'nın Eskişehir'deki bir evde sahte dijital verilere dayanılarak suçlanmaktadır. Müvekkilim bunları kabul etmediğini ifade etmiştir. Ortada bir suç var ve çete var. Söz konusu sahte dijital verileri hazırlayanlardır. Yargılanmanın tutuksuz olması gerekir. Bu nedenle müvekkilim Balanlı'nın tahliyesini talep ediyorum" dedi.

Duruşmada söz alan tutuklu sanık Ahmet Zeki Üçok da, birinci sınıf hakim albay olduğunu belirterek, yargılamanın Askeri Yargıtay'da yapılmasını istedi. Mahkemenin "görevsizlik" vermesi gerektiğini savunan Üçok, "Mahkemenin Türk milleti adına yargılama yaptığından tereddütlerim var. Türk milleti tarihte bu salonda yapılan zulmü düşmanına dahi yapmamıştır. Türk milleti adına yargılama yapan mahkeme hak ve hukuku hiçe sayarak aylardır tutuklu kalmamıza karar veremez. Mahkeme askerlere hakaret dolu iddianameyi kabul edemez" dedi.

Üçok, reddi hakim talebinde de bulunduğunu sözlerine ekledi.

Sanıklardan Korgeneral Turgut Atman, Tümgeneral İsmail Taş'ın da aralarında bulunduğu 9 sanığın avukatı Ali Fahir Kayacan, söz alarak 12 sayfalık reddi hakim talebini içeren dilekçeyi, mahkeme heyetine sundu.

Duruşma, 3 Ekim 2011 gününe ertelendi.

Bu konularda ilginizi çekebilir