Referanduma karşı terör

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dr. Mustafa AŞULA / Em. Büyükelçi

Ülke şimdiye kadar böylesi bir ikilemi hiç yaşamadı. Bir yandan Yönetim 81 ilde referendum mitingleri düzenleme hazırlığı içinde; sloganlar belirlenmiş ve hatta bunlardan bazıları şimdiden konuşmalarda  talim bile edilmiş, öte yandan, sözel girişimlere destek sadedinde dağıtılmak üzere broşürler  bastırılmış ve elde hazır tutuluyor.

Adeta bir maraton için start'a kalkıldığı şu sırada etrafta hız ve nefes kesen çok ciddi bir takım olumsuzlukları, ezcümle terörü görmezden gelmek mümkün olabilir mi ? Yakın geçmiş günlerin ağır bilançosu bir tarafa, daha bugün ( 20 Temmuz ) Hakkari'den gelen ve altı şehitle onyedi yaralı haberi, ne  yarışmaya katılanlar  ve ne de onları seyirle yol kenarına dizilecekler için bir motivasyon olacaktır. Aksine, terör vahşetiyle alt üst olmaya devam eden  zihinler, sönen ocaklar, açık ve aleni tahrikle hemen her gün pervasızca kanatılan yaralarla kamu oyu yeni Anayasa paketini irdeleyecek  gerekli ruhsal dinginliği bulabilecek mi? Sanki  terörün bütün emeli daha fazla demokrasiymiş gibi, halk bu musibeti sonlandıracak çareleri Anayasa paketi içinde mi arayacak ? Bu iki şıkkın da varit olmadığı ortamda referendum için bir bakıma seferberlik ilan edilmesinin gerekçelerini ilgililer kitap haline getirmiş olsalar da, gruplar halinde  meydanları bölüşseler de, yaraya melhem olmaları epeyce zor gözüküyor. Büyük bir olasılıkla anlatılacakları dinlemek için kalabalıklar bir araya gelecek, ancak terör acısı yürekleri yakmaya devam ettiği sürece, nutuklar nutuk olarak kalacak, terörde sadre şifa bulamayanların buruk hayal kırıklıkları katlanarak devam edecek.

Kısaca özetlemeye çalışılan bu koşullar altında politikada bir öncelik sıralaması yapılması gerekmiyor mu ? Bu sıralamada terör daha fazla demokrasiye ön gelmez mi ? Elbette gelir.  O halde gayretlerimizi şu kritik aşamada dağıtmayalım, referendum deyip yollara düşmeyelim, her türlü olanağı kullanıp öncelikle, fiili bir durum olan  terörü ortadan kaldıralım. Demokraside hala noksanlarımız varsa bunlara, insanlarımızın daha rahat düşünebilecekleri ilerideki bir zamanda bakalım. 

Gerçekçi olalım; biz her iki hedefi de birden, çok yönlü olarak sürdürebiliriz gibi bir tercih geçmişte de sık denenmiş, ancak başarı şansı kayıtlara  pek geçememiştir.  Bunu da en çok dış politikada gördük; herşeye rağmen çok yönlü olalım derken, hiç yönlü olduk.(asula@ttmail.com