Rusya ekonomisi yaprak gibi savrulmaya başladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DR. ALİ TOPÇUBAŞI / Topcubaşı Group Yönetim Kurulu Başkanı

Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinin acı sonuçları görülmeye başlandı. Hazirandan beri olağanüstü değer kaybeden ruble, böylece 1998 yılından sonraki en ağır koşullara doğru hızla yol almaya başladı. Merkez Bankası döviz rezervinin yaklaşık 90 milyar dolar azalarak, 418 milyar dolara düşmesi endişeleri artırmakta. Geçen yıl bugünlerde 1 dolar 33 rubleye eşit iken, tüm müdahalelere rağmen düşüşü engellenemiyor. Rusya Merkez Bankası’nın politika faizin yüzde 10.5 den yüzde 17.0 gibi yaklaşık yüzde 65 oranında artırmasına rağmen, dün 68 ruble olan dolar, 61’e kadar düşmesine rağmen, şu saatlerde tekrar aynı seviyelerde olması, daha radikal tedbirlerin, siyasi tedbirlerin yanında olmasını gerektirecek. Bu kadar hızlı değer kaybı, halkın alım gücünü düşürmesinin yanı sıra enflasyonda da zıplamaya yol açmaktadır. Apple gibi bir dünya markasının satışlarını durdurması, Rusya’yı yönetenlerine, Kırım ilhakının ağır sonuçlarına katlandıracağını göstermektedir.

2013 yılında Rusya, toplam dış borcunun milli gelire oranını yüzde 20’ye yakın düzeye düşürme başarısını göstermiştir. Hane halkı harcanabilir gelirinin de yüzde 2.8 oranında azalması beklenmektedir. Bütün bu tahminler, Batı tarafından uygulanan kısıtlamaların daha fazla artmaması ve petrolün 80 dolar civarında olma tahminine dayanmaktadır. Oysa, şu anda Brent tipi petrol 58 doların altında gezinmektedir. Bu ülkenin petrol ve maden sektörüne olan bağımlılığını anlamak için iç piyasada yapılan ticari işlemlere bakmak gereklidir. Nitekim, 2013 yılında iç piyasa da yapılan 10 büyük ticari işlemin tamamını petrol ve maden sektöründe olduğunu görmekteyiz. Bu kadar petrol ve madene bağlı bir ülkenin de, yapısal tedbirlerinin daha evvel alınmamasının bedelini de düşen fiyatlarla birlikte çekeceği aşikardır.

2014 hisse senetlerinde de en ağır kayıplardan birini de Rusya’nın verdiği anlaşılmaktadır. Durgunlukla mücadele eden AB’de hisse senetleri yıl içinde dolar olarak ortalama yüzde 5.7 değer kaybederken, Rusya da değer kaybı yüzde 28.8’e çıkmaktadır. Ülkemizde ise hisse senetleri nin Dolar olarak yüzde 20.8 oranında değer kazandığını hatırlatalım. Halbuki, S. Arabistan gibi petrol ihracatçısı olan bir ülkede de hisse senetleri yüzde 6.7 değer kazanırken, Yine petrol ve hammadde ihracatsı olan Brezilya da hisse senetleri düşen kıymetli maden fiyatlarına rağmen hisse senetleri yıl başına göre yüzde 0.7 oranında değer kazanmıştır. Rusya’nın düşen petrol ve ham madde fiyatları yüzünden 2014 yılı milli gelirinin yüzde 0.4’e düştüğünü önümüzdeki yıl ise eksili rakamları göreceği tahmin edilmektedir.

Rusya ekonomisinin Batı’nın yaptırımlarının etkilemeye başlaması ile birlikte girdiği zorlukta ülkemiz için avantaj ve dezavantajlarını birlikte taşıdığı muhakkaktır. Mavi Akım Projesi’nde Bulgaristan’ın devreden çıkması ile birlikte Türkiye avantaj yakalarken, bu ülkeye gidecek sıcak paranın bir kısmının da ülkemize gelmesi, iç tasarruflarda açığımıza bir nebze merhem olması bakımından olumludur. Ayrıca, Batı’nın yaptırımları neticesinde bu ülkeye yapılacak ihracatın bir kısmının da ülkemiz tarafından karşılanacağı aşikardır. Ancak, geliri hızla düşecek Rusya’nın ithalatının hızla azalmasının yanı sıra, bu ülkeden bize gelen turist sayısının sürekli artan ivmesi ters yönde olacaktır.